30 Kasım 2011 Çarşamba

Üç Sağ Bir Sol!

Yerel Haber  

Üç Sağ Bir Sol!
03-10-2010 / 14:57


Ülkemizde topluma dört koldan sağ empoze ediliyor. Bu karşı konulmaz dayatmaya, sosyal demokratların hataları ve eksiklikleri de eklenince halkın sağa yönelişi kolaylaşıyor. Beyinlere solun güç kaybettiği, sağın ise vazgeçilmez olduğu düşüncesi yerleşiyor. Yoğun ve planlı propagandalarla sol yıpratıldıkça yıpratılıyor. Ve sağın iktidarı perçinleniyor.

ÜÇ SAĞ BİR SOL


            Ülkemizde topluma dört koldan sağ empoze ediliyor. Bu karşı konulmaz dayatmaya, sosyal demokratların hataları ve eksiklikleri de eklenince halkın sağa yönelişi kolaylaşıyor. Beyinlere solun güç kaybettiği, sağın ise vazgeçilmez olduğu düşüncesi yerleşiyor. Yoğun ve planlı propagandalarla sol yıpratıldıkça yıpratılıyor. Ve sağın iktidarı perçinleniyor.

            Oysa Türkiye’nin gerçekten CHP’ye gereksinimi var. Hükümetin devlet vasfıyla, kürt ayrışmasına ve federatif yapıya dönüşebilecek ikili görüşmelere başladığı şu günlerde, bakalım CHP’nin tavrı ne olacak.

            Otoriter, şiddet yanlısı, özgürlüksüz, merkeziyetçi, baskıcı, gerici ve otonom yapıdan yana ağırlık kazanan görüşlerin korkusuzca dillendirildiği ülke yol ayrımında.

            Ulusal ve evrensel pek çok kavram ve kurumun içi elbirliğiyle boşaltılıyor. Bu gerilemeye değişimin öncülerinin, umut tacirlerinin, foyasını ortaya çıkarmak ve bir bir halka şikayet etmek CHP’nin başlıca görevidir.

            Çağdaş toplumun kurucusu olan bir partinin, devleti halka karşı kışkırtan ve kullananlara hesap sormasından doğal başka ne olabilir ki.

            Devlet kapitalizmine dönüştürülen, karmaşık, dini öne çıkaran, koyu merkeziyetçi yapının alternatifini ortaya koymak CHP’ye düşmez mi?

            Hiçbir CHP’li napalım, ülkede sol oy bu kadar deme kolaycılığına kaçamaz. Ülkenin yenilenmesi ve yeniden yapılandırılması, tüm sosyal demokratların en doğal hakkı ve asli yükümlülüğüdür. Mevcut düzene yenilik getirecek ilkeleri topluma sunmak, benimsetmek ve inandırmak her CHP’linin olmazsa olmazıdır. Çünkü sosyal demokratlar düzene uyumun değil, değişimin takipçisi ve savaşçısı olmalıdırlar.

            2011 ortası bir genel seçim var. Referandum geldi geçti, elbette bir gösterge ama değişmez realite değil. Bugünden ileriye, CHP geleceğe borçlu olduğu bilinciyle “ Kendi içinde bütünleşen, ulusal değerler birikiminden yararlanarak güçlenen, demokratik, çağdaş, özgürlükçü bir Türkiye için “ çalışmalıdır.

            Öncelikle CHP kendini, “ çağın koşullarına göre yeniliği insanda, toplumda ve evrende yakalayan, gerçek bir sosyal demokrat parti çizgisine “ çekmelidir. Sorumluluk veren, sorumluluk paylaşan, demokratik yöntemlerle en doğru ve mantıklı çözümleri üreten ve projelendiren bir CHP’ ye gereksinimi var Türkiye’nin. Reformist beyinleri öne çıkaran sosyal demokrasinin evrenselliğini kucaklayan, kollektivist yaklaşımları öne çıkaran bir CHP’nin var edilmesine gereksinim var.

             Türkiye’nin gelecek on yılında gerçekten güçlü bir CHP’ye ihtiyaç var. Tek parti diktasına doğru yol alışın görmezden gelinmemesi de şart. Eğer federatif yapı, başkanlık sistemi, öteki Türkiye, faşist diktatörlük bir gün olur gerçekleşirse en büyük suç CHP’nin ve CHP’lilerin olacaktır. Böyle biline…

              Bu dörtnala tırısa geçişin önündeki barikatın güçlendirilmesi adına her ne yapılacaksa CHP öncü ve önder konumda rol almalı-rol dağıtmalıdır. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden…
                                                                    Saygılarımla Erdoğan Aksu

Hiç yorum yok: