30 Kasım 2011 Çarşamba

Usta’dan “USTACA “ Bakış!

-2010 / 19:07


Eski DSP meclis üyesi İnşaat Mühendisi Mustafa Usta Esenlerdeki Kentsel dönüşüm. Esenlerin imar planı, Esenler belediyesinin ruhsat ve emlak vergisi uygulamaları hakkında Esenlerin dünü,bugünü ve geleceği hakkında gazetemize herkesin okuması gereken çarpıcı açıklamalarda bulundu.


Hüseyin Koç/Erdoğan Aksu-Foto: Okan Kayar/gazete esenler

Usta’dan “USTACA “ Bakış!
      Eski DSP meclis üyesi İnşaat Mühendisi Mustafa Usta Esenlerdeki Kentsel dönüşüm. Esenlerin imar planı, Esenler belediyesinin ruhsat ve emlak vergisi uygulamaları hakkında Esenlerin dünü, bugünü ve geleceği hakkında gazetemize herkesin okuması gereken çarpıcı açıklamalarda bulundu.

   E.Aksu: Sayın Mustafa Usta, DSP’den Esenler Belediye Meclis üyeliği yaptınız, şimdi bir CHP’li olarak Belediyeyi çok yakından biliyorsunuz. İmarları çok iyi biliyorsunuz. Referandumdan çıkan sonuca bağlı kalmadan Esenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

     M.Usta: Öncelikle size yayın hayatınızda başarılar diliyorum. İlçemiz 1994 yılında Bakırköy’den ayrılarak Güngören ile birleşti ve seçimlere girdik. İlçemizi o tarihten bugüne kadar aynı zihniyetteki partiler yönetti.
    Mesela parsellerdeki kaymalardan dolayı tecavüzler söz konusu. Yaklaşık 20 yıldır bizi yöneten zihniyet maalesef kaymalarla tecavüzleri hala gideremedi.

 İstanbul’da 39 ilçe var.38 ilçenin 1/5000’lik ve 1/1000’lik imar planları bitmiş durumdadır. Bizim bu ilçelerden farklı yönlerimiz var. Mesela parsellerdeki kaymalardan dolayı tecavüzler söz konusu. Yaklaşık 20 yıldır bizi yöneten zihniyet maalesef parsellerdeki kaymalarla tecavüzleri hala gideremedi, parsellerdeki kaymalar halledilemedi.1/5000`lik planlar yapılamadı. Uygulamada 1/1000`lik  imar planlarını,1999 yılında tastik edilmiş imar planlarını Başkanlık onayı ile uyguluyoruz. Bu da yasal değil. İşleri Anakent meclis kararına dayandırarak sürdürüyoruz. Sn. Göksu Esenlere aday olurken Harita mühendisi olması nedeniyle umutlanmıştık; çünkü aday harita mühendisi teknik adamdır. Esenlerin Alt yapı problemini, kaymaları çözer. Parsellerin kaymaları üzerine eğilir, teknik adam sorumluluğu içinde bu işleri halleder diye düşünmüştük.Seçildi başkan oldu fakat parklarda icraatın içinden programlarıyla yaptığı göstermelik uygulamaların reklamını yaparak herkesi uyutmaya çalıştı.

 Bu başkan iyi bir anketçi, iyi bir sosyolog iyi bir gözlemcidir. Alt yapıyla ilgili ilçemize henüz bir çivi dahi çakmadığı ortadadır.

 Bir parsele ruhsat almak için yaklaşık 3 ay parselin pürüzlü işleriyle uğraşıyoruz. Bir Belediyenin görevi vatandaşın maliki bulunduğu parsellerin imar planlarındaki tüm pürüzleri giderip o parsellerin bulunduğu yerin imar uygulama planlarını çağın gereklerine uygun halde vatandaşın hizmetine sunmaktır.İmar parsellerini inşaat yapıla bilmesi için proje yapılabilir seviyeye getirmektir. Maalesef bugüne kadar böyle bir çalışma içinde olmadılar. Böyle bir çalışma yapmadıkları gibi Oruç reis mahallesindeki problemli bir yerin vatandaşların isteği şeklinde ele alınacağına, vatandaşlara “sizler bu yerleri bana verin, burada kentsel dönüşüm projesi yapacağız” dediler. Biz bunların Kentsel dönüşümlerinin ne manaya geldiğini biliyoruz. Bunlar “Rantsal paylaşım” yapmak istiyorlar. Bunların bu planları ters tepti. Oruçreis mahalle sakinleri bir araya gelerek örgütlendiler. Örgütlü bir biçimde haklarını arama yoluna başvurdular, dernekleştiler. Başkan da buradaki cevizin çetin olduğunu görünce geri adım attı. Sulu kule örneğini biliyoruz. Aynı örneğin Esenlerde de uygulanacağını biliyoruz. Bu yüzden örgütlenmeye önem vererek örgütlenmeliyiz. Bizim bu uyarılarımızı inşallah dikkate alırlar. Esenlerdeki Kadastral kayma problemlerine eğilirler.
Belediye Başkanına da haksızlık yapmayalım.
 Belediye Başkanına da haksızlık yapmayalım. Bu parsel kaymaları maalesef 30–35 yıldır başımızdaki bir sıkıntıdır. Fakat bu problemleri sayın başkan bilmiyor muydu? Şimdi yasalar elimizi kolumuzu bağlıyor deme hakları yok.1580 Sayılı Belediye yasası var. Bu yasayı bilmeden mi aday oldular. Esenlerin problemlerini bilerek aday oldunuz. Bu problemleri çözemeyeceksen aday olmayacaksın veya aday olurken ben bu problemleri çözemeyeceğim diyeceksiniz, vatandaşı kandırmayacaksınız ve problemi çözmekten kaçıp rantsal paylaşım yollarına başvurmayacaksınız. Eğer Esenlerde bir şeyler yapmak istiyorsanız öncelikle bu konuya eğilmelisiniz. İktidara geldiğiniz günden beri her şey bizden önce yapıldı deyip sizden öncekilere suç atmakla bu problemleri çözemezsiniz. Bu zihniyet iktidara geldiğinde yapı stokumuz 10.000’di.Şu an yapı stokumuz 30.000’dir.1999 Yılı deprem zamanı deprem yapı stokumuz 23.000’dio dönemdeki depreme dayanıklı yapı stokumuz ise bunları içinde %1 bile değildir.
1999 depreminden sonra binaların biraz daha hassasiyetle yapılması sonucunda yapı denetimli bina sayımız 6 ile 7 bin civarındadır. Yapı stokumuz şu anda 30.000’e ulaşmıştır. Şu anda depreme dayanıklı binalarımız  %20 civarındadır. Diğer depreme dayanıksız yapı stokumuzun bir an önce gerçek kentsel dönüşüm projesi ile vatandaşa destek olunarak iyileştirilmesi gereklidir. Halkımızın sosyal psikolojisi, ve ekonomik yapısı dikkate alınarak kentsel dönüşüm projeleri yapılmalıdır.
. Esenlerde mazisi yok ki esenlere aşık olsun
 Halkımızı oturduğu yerden göç ettirmeden, bulundukları yerlerde ikamet ettirerek rantsal değil, gerçek kentsel dönüşüm yapılmalıdır. İnsanların kendi mahallelerinde daha çağdaş yaşama kavuşmaları sağlanmalıdır. Böyle bir çalışma yapılacaksa biz bunlara her zaman destek vermeye hazırız. Bir de gazetenizde okudum, “Göksu esenlere aşık”.Esenlere aşık olan esenlerde yani aşık olduğu yerde yaşar. Esenlerde mazisi yok ki esenlere aşık olsun.2 sene Esenler İnönü caddesinde market işletmekle esenlerli olunmaz. Abisi vasıtası ile Esenlere aday olduğunu biliyoruz. R.T.Erdoğan tarafından aday yapıldığını biliyoruz. Yani onun adaylaştığı dönemde kim aday olsa kazanırdı. Çünkü ona değil de R.T.Erdoğan verildi oylar. Bundan önceki başkan nasıl esenlere bir çivi çakmadan kazanıyorduysa bu da öyle kazandı. Esenlerdeki halkın yapısı bu. İyiyi kötüyü bu kadar seçebiliyor.

 E.Aksu: Esenlerdeki bu yapıyı çok iyi biliyorsunuz. Siyaset yaptınız, büro işletiyorsunuz, inşaat mühendisisiniz. Çok da iyi statikçisiniz. Mesleki gözle baktığınızda Göksu’nun geldiği günden bugüne önemli değişiklikler oldu mu?

.Esenlerdeki yapı stokunun %80’i kaçaktır

 M.Usta: Bakınız bir Turgut Reis olayı var. Daha önceki belediye başkanlığı döneminde teknik başkan yardımcısı olan Osman Demir’in katkıları ile orada hazine arazisi üzerinde yapılan binalar yıkılmıştır. Bunların yıkılmamasını savunmak akıl işi değildir. Tüm vatandaşlar nasıl parası ile arsa alıp bina yapıyorsa, herkes de aynı şekilde hak sahibi olmalıdır. Kimseye sormadan hazine arazilerine yapılan binalar tabi ki yıkılmalıdır. Çünkü herkesin bu arazilerde hakkı var. Ama tapusu olan binaların yıkımı belli prosedürlere dayanır. Ama hazine arazisi üzerindeki binalar 775 sayılı yasa gereği sorgusuz sualsiz yıkılır. Ben Turgut Reisteki olayı tam bilmiyorum. İnanıyorum ki 775 Sayılı yasa orada uygulanmıştır. Ama birçok insandan duydum, yıkılan birçok binanın tapusu varmış. İnşallah başkan yasal olmayan uygulama yapmamıştır. Esenlerdeki yapı stokunun %80’i kaçaktır. O zaman bunların da yıkılması gerekiyor. Zabıtlı olup da proje ilafı ile zabıtlı hale gelen yapılar da var. Tamamen kaçak yapılar da var. Eğer oradaki binalar kaçak olduğu için yıkılıyorsa bunlar da yıkılmalı. Başkan burada bu işlemi yapmışsa suç işlemiştir.

 Başkanın yaptığı yasa dışı uygulamalara gelince, bir başkan yardımcısının pervasız tavırları bir takım uygulamaları var. Bundan önceki başkan da bu tip uygulamalarda bulunuyordu; fakat haddini en azından biliyordu. Zabıtlı binalardaki iş yerlerine ruhsat vermekten bahsediyorum. Esenlerde 10.000’e yakın iş yerinden yaklaşık 9700 tanesi zabıtlı binalarda iş yapmaktadır. Zabıtlı binalardaki iş yerlerine siz nasıl yasal belge veriyorsunuz? Veremezsiniz. Ama bakıyoruz bunlar 3 tip ruhsat veriyorlar. Bir tanesi geçici ruhsat, bir tanesi süre belgesi, bir tanesi de daimi ruhsat. Zabıtlı binalardaki iş yerlerine de daimi ruhsat veriyorlar.Süre belgesi veriyorlar.Daha önceki başkan bir yıllık süre belgesi veriyordu.Bunlar bir yıllıktan vazgeçti beş yıllık süre belgesi vermeye başladı.5 yıllık harçları da peşin alıyorlar.Ama biliyoruz ki bunların derdi süre belgesi vermek değil,belediyenin kasasına para aktarmaktır.Sanki insanların 5 yıllık süre içerisinde dükkanları kapatmama garantisi var.Bir sene sonra iflas etti veya kapattı parayı geri mi vereceksin? Yok. Fakat yasalar diyor ki; iş yerlerine ruhsat verme süresi 30 gündür. Evraklarını bu sürede tamamlayamazsa 15 gün daha ek süre verilir. Yine tamamlayamazsa iş yeri mühürlenir. Benim bildiğim Türkiye Cumhuriyeti TBMM’nin koyduğu yasalarla yönetilir. Belediye ise 1580 Sayılı yasa ile yönetilir. Sizin bu yasaların dışında başka kararlarla belediyeyi yönetme hakkınız yoktur, yasal değildir. Deminden beri bahsettiğim de budur. Belediye suç işliyor! Bu suçları da Faruk Aydın’ın talimatları ile yapıyorlar. Sayın Göksu’nun da bundan haberi var. Bunlar suç işlemeye devam ediyorlar. Meclis üyelerinin bu konuyu idari mahkemelere taşımaları gerekiyor. Onlar bu görevi yapmıyorsa mülki amirin yani kaymakamın bu görevi yerine getirmesi gerekmektedir. Nedeni ise; Meclis tutanaklarının bir nüshası kaymakamın önüne gidiyor. Kaymakam bunları okumuyor mu? Kaymakam bey ruhsat harçlarındaki 8 ila 10 kat oranındaki  artışları mutlaka görüyordur. Ayrıyetten tüketici dernekleri bunları görüp neden idari mahkemeye gitmiyorlar. Bu zamları durdurmuyorlar. Esenler halkı da esnafı da yoksul insanlardır. Halk zenginleşmezse esnafta zenginleşemez. Halkın elinde avucunda ne var ki alış veriş yapsın. Esnafın çoğu siftah yapmadan dükkânı kapatıyor. Esenlerdeki esnafa bu zulmü neden reva görüyorlar. Esenler esnafının %70-80’i civar ilçelerde oturuyor, Esenlerde esnaflık yapıyor. Eğer buranın esnafı olsaydılar Esenler en fazla “evet” çıkaran ilçe olmazdı herhalde.

 E.Aksu: Emlak vergilerindeki %400-500’e varan artışlar oldu. Acaba Göksu geldikten sonra binaların değerinde bir artış mı oldu? Yoksa bu halk bize nasıl olsa oy veriyor, ne yaparsak yapalım bu halk bize sesini çıkarmaz anlayışı mı hâkim?

Esenler İstanbul’un en yoksul ilçelerinden biridir

 M.Usta: AKP’ye bağlı ilçelerin çalışmalarına baktığımızda, ilçe belediyelerinin çalışmalarına baktığımızda, AKP büyükşehir belediyelerinde il merkezlerinin aldığı kararlar çerçevesinde belirlenen bir sistemle yönetiliyor ilçeler. Bunu yalnız Esenler Belediye başkanının tavrı olarak ele almıyorum. İstanbul il yönetiminin almış olduğu kararlar kendi ilçe belediyelerine aynen uygulattırılıyor. Emlak rayiç bedellerini gerçeğe uygun yapın talimatı ile uygulama yapıyorlar. Biz de isteriz ki gerçeğe yakın değerler olsun, farklı bir şey istemiyoruz; ama bedelleri gerçeğe yakın olsun fakat bu oranda uygulanan sistemin gerçeğe ne kadar yakın olabileceğininde kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Daha önceleri bu oranda emlak vergileri tahsil ediliyordu. Halkımız ses çıkarmıyordu. Çünkü gerçek değerin altında arsa rayiç bedelleri uygulanıyordu. Bu da vatandaşın gözüne batmıyordu, vatandaş da rahatsızlığını dile getirmiyordu. Bunlar da zannettiler ki vatandaş bu oranlara razı. Fakat vatandaş bunu pratikte dengelediği için razı geliyordu. Yani alanda verende razı idi gerçek rayiç bedelleri uygulamanız gerekirken bu vergi oranları da düşürmelisiniz. İnsaf ölçülerinde kalmanız gereklidir. Bakıyoruz ki Arsa birim değerlerini bayındırlık birim fiyatlarına göre yapı maliyet değerlerini yazarken vergi oranlarında hiçbir indirim yapmamak özünde servet düşmanlığıdır. Biz Sosyal Demokrat düşünceye sahip insanlarınız, tabi ki vergi alınmasına karşı değiliz. İnsanlarımızın zenginleşmesini isteriz, servet düşmanı değiliz. İnsanlarımız konut sahibi olmalarına rağmen servet sahibi olamıyorlar. Esenler İstanbul’un en yoksul ilçelerinden biridir. Halkın %80-90’ı çevre ilçelerden iş bulmuş oralarda çalışıyor. Çoğunluğu da ücretli işçilerdir ve zar zor konut sahibi olmuşlardır. Emlak vergilerini bu kadar artırarak halka yüklenmek çok yanlıştır. Biz çok iyi biliyoruz ki bu toplanan emlak vergilerinin %64’ü anakent belediyesine gitmektedir. Acaba %64’ün ne kadarı esenlere dönüyor ona bakmak lazım.

 E.Aksu: TOKİ’nin ve KİPTAŞ’ın yaptıkları ortada. Sizce TOKİ ve KİPTAŞ Esenlerde çağdaş kentler yapabilir mi?

Zaten bu açılımların hepsinin sonu hüsran ve acı verdi bizlere
 
 M.Usta: TOKİ birçok yerde çok güzel konutlar yapmıştır. Ama bazı yerlerde kargaların bile oturamayacağı binalar yapmıştır. Anadolu’nun birçok kentinde böyle binalar yapmıştır ve zarar etmiştir. O zararı da büyükşehirlerde yaptığı binalara fahiş fiyatlar isteyerek kapatmaya çalışmıştır. Gerçek bir planlama yapsaydılar, acil ihtiyaç duyulan yerlere binalar yapsaydılar daha güzel olurdu. TOKİ arsaya para vermiyor, sadece konut yapıyorlar, çevre düzenlemesi yapıyorlar. Konutların kalitesi ortada, kalite son derece düşük. Bunların bildiği tek şey imar planlarındaki tadilatlarla yandaşlarına rant sağlamak. Bunun en tipik örneği sulu kule örneği. Roman açılımı dediler, Romanları perişan ettiler. Zaten bu açılımların hepsinin sonu hüsran ve acı verdi bizlere. Bunların samimiyetine nasıl inanalım. Gelelim KİPTAŞ’a. Belediye’nin biti, yani Belediye iktisadi teşebbüsü. KİPTAŞ’ın artılarını eksilerini öğrenmek istediğimizde diyorlar ki özel şirkettir, bilgi vermiyorlardı. Fakat açıklarınıda anakent meclisinin aldığı kararlarla kapatıyorlar. Anakent KİPTAŞ’ı kurduktan sonra yönetim  binası olarak KİPTAŞ`A  2 Trilyona sattı. Yönetim binasını KİPTAŞ’ın açıklarını kapatmak için 8-10 yıl kadar sonra 8.5 trilyona geri almıştı. KİPTAŞ’ın ilk projesi ikitellideki 4.Etaptır. Bloklar arasında 30’ar,60’ar metre boşluklar bırakılarak binalar yapılmıştır. İmar planlı ve ruhsat alınmadan Ali Müfit Gürtuna döneminde kaçak olarak yapılmıştır.40–50 Bin kişiye yakın bir toplulukla temel atma töreni yapıldığını hatırlayınız. Esenler’de o dönem belediye başkanı M.Öcalan o törende hazır bulunmuştu. Esenlerle bu bölge arasında sınır problemi vardı. Küçükçekmece sınırları içerisindeki bu bölgeye büyükşehir belediyesi kaçak yapılaşma izini vermiştir. Daha sonra mahkeme sonucu bu bölge Esenler’e bırakılmıştı, Küçükçekmece belediyesi bütün bilgileri dosyalayarak Esenler Belediyesine göndermiştir. Daha sonra KİPTAŞ ısmarlama imar planları yaparak Esenler Belediyesine getirmiştir. Ben o zaman Esenler Belediyesi meclis üyesiydim. Bu planların 1580 Sayılı Belediyeler yasası çerçevesinde 3194 Sayılı imar yasasına göre güneş açısı ve binalar arası mesafe olması gerekiyordu. Yapı yoğunluğu vardı. Kişi başına düşen donatı alanı yoğunluğu vardı. Bunlara uymadığı için bu planlar belediyemize gelmedi. Bunlar KİPTAŞ’ın, AKP’nin, Fazilet Partisi’nin marifetleridir. Burada yasalar yok sayılmıştır. Her ne hikmetse kimse mahkemeye müracaat yapmamıştır, halen daha burası KİPTAŞ tarafından yönetilmektedir ve halka konutlar devredilmemiştir.

 E.Aksu: Yetkili kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre çifte havuzlar mahallesinde kentsel dönüşümü mali açıdan etkileyecek bir problem söz konusu. Yapılan fizibiliteye göre zemin araştırmalarında 40 metreye inilmesine rağmen kile ulaşılamamıştır. Burada projenin işlerlik kazanılabilmesi için kazıklı sistem veya başka modeller uygulanacaktır ve Çifte havuzlardaki kentsel dönüşüm projesinin maliyeti iki kat artacaktır. Siz bu konuda neler söylüyorsunuz?


M.Usta: Çifte havuzlar ve Namık kemal mahallesinde inşaat yapıyorum.7-8 metrede kile ulaşıyorum. Kim diyor 40 metrede kile ulaşamadık, yalan söylüyorlar. Hangi makinelerle sondaj çalışması yapmışlar, hangi teknolojiyi kullanmışlar. Hangi zemin analizcisi orada çalışma yapmış bilmek isteriz. Dere yatağından yukarı çıktıkça zemin daha da sağlamlaşır. Orada 64 dönümlük toplu konut yapılması düşünülen yerin zemini sağlamdır. Oradaki vatandaşların yararına dönüşüm yapacaksanız devletten ek kaynak almanız lazım.Yani kentsel dönüşüm yapmak için kamunun ek kaynak aktarması gerekmektedir.Yok ben kendi kaynaklarımla kentsel dönüşüm yapacağım diyorsanız o zaman konut sayısını artırmalısınız.Konut sayısı artarsa nüfus artacak, zaten 550.000 nüfuslu bir ilçede yaşıyoruz.Alt yapının ve trafiğin yetmediği bir yerde neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.Böyle bir anlayışa benim evet demem mümkün değil.Ama nüfus artmadan,insanları mağdur etmeden yapılacak olan kentsel dönüşüme herkesten çok ben istekliyim.

 E.Aksu: Söyleşinin başında bir sorumu es geçtiniz. Belediyenin yaptığı projelere girdiniz ve soru kaynadı. Ben yine sorumu tekrarlıyorum. Siz referandumun sonucunu Esenlerde nasıl değerlendiriyorsunuz? Esenlerde Belediye başkanının aktif olarak propaganda yürüttüğü biliniyor. Bu propaganda sonucunda belediye başkanını başarılı mı buluyorsunuz veya CHP’nin %26’lık oyunu bir CHP’li olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 M.Usta: Konuşmamın başında hatırlarsanız Esenlerin 500.000 nüfuslu ve çok çocuklu fakir işçi ailelerinden oluşan bir kent demiştim. Anadolu’nun bir çok kentinden 5-6 misli nüfus yoğunluğuna sahip bu kent. Esenler bu kadar nüfus yoğunluğuna rağmen yerleşim alanı açısından onların 1/10’u 1/20’si bir alana sıkışmış durumda. Esenlerin sanayisi olmadığı için insanlarımızın geçimini sağlaması çok zor. AKP’li belediyeler bunu bildiği için insanlarımızın fukaralığından faydalanarak gerek kendilerinden olanlara ekstra para dağıtarak gerek iaşe yardımı yaparak kendilerine bağlamıştır. Bir dönem rahmetli Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’nin %22 kemik oyu vardı. Kimdi bunlar Anavatan Partisinin iş verdiği müteahhit tayfası. Bu %22’lik kemik oyu verenler Anavatan Partisinden nemalanırdı. Şimdi de AKP kendinden nemalanan yaklaşık %20-25’lik bir kesimi kendine bağladı. Esenlerde bu ilçelerden biri. Esenler mutaassıp kesimin çok yoğun yaşadığı bir kent.12 Eylül referandumunda ramazanın ertesinde olması “evet” oylarının artmasını etkilemiştir. Esenler belediye başkanın belediyenin kesesinden her akşam verdiği evet iftarlarını herkes biliyor. Esenlerde eğitim seviyesi de son derece düşüktür. İnsanlar oylarını bilerek vermediler. Hangi maddelerin ne için oylandığından habersizdirler. Konuşmamın başında da söyledim. Bu belediye başkanı Esenlerli değildir. Tayyip Erdoğan kimi aday gösterseydi aynı oyu alacaktı. Esenlerdeki insanlar referandumu oylamadılar Tayyip Erdoğan’a oy ver verdiler.

 E.Aksu: Şimdi son söze geldik. Siz mesleğiniz gereği Esenlerde belediye ile içli dışlısınız. Bina stokumuzun fazlalaştığını söylediniz. Doğal olarak bina stoku artmış bir yerde işiniz de bir hayli güç. Hem mesleki açıdan, hem de mensubu olduğunuz CHP açısından neler söyleyeceksiniz?

 M.Usta:  Esenlerde belediye hizmetleri eğer plan-proje bazında ele alınırsa
İşimiz son derece kolay. Çünkü insanlar hizmet bekler, onlara ne verirseniz onu kabul ederler. Siz iyiyi verin, iyiyi kabul etmek kolaydır; ama kötüyü her zaman ret ederler insanoğlunun yapısı budur. Kalite her zaman kolay alışılabilir bir şeydir. Esenler bakirdir. İmar konusunda bakirliği vardır. Bu nedenle Esenlerde imar planı yapmak çok kolaydır. Önemli olan yaptığınız imar planlarını hayata geçirmektir. Esenler Belediyesi mevcut iktidarla aynı siyasi görüştedir. Bu açıdan bakıldığında mevcut iktidarın elindeki sonsuz kaynaklardan bir miktarından  da zavallı Esenlerin faydalanması gerekir. Biz bu konuda belediye başkanına destek veririz. Yeter ki Esenlerin geleceğe dönük projelerinde olumlu şeyler yapsın. Ayrıca isterse fikir de veririz, destekleriz. Esenler halkı çağdaş konutlarda, çağdaş alt yapıda, çağdaş sosyal hizmetlerden, çağdaş, sosyal, kültürel aktivitelerden faydalansın. Çağdaş bir yaşam sürsün.
Mensubu olduğum siyasi partiye gelince belediyenin yaptığı uygulamaları ilçe genelinde komisyonlar kurarak takip etmek şarttır. O komisyonlarda projeler üretmek, belediyeye projeler sunmak, siz şunları yapıyorsunuz biz olsak bunları yapardık demek gerekir. Bu projeyi yaparsanız iyi olurdu noktasında somut projeler üretmeliyiz. Bu somut projeleri ilçe yönetimindeki 15 kişi ile üretmek mucizedir. Tüm partilileri bu çabanın içine katmak gerekir. Her konuda belediyecilik hizmetleri nelerse detaylandırarak o konuda komisyonlar kurarak, o komisyonlara partili arkadaşları aktif olarak katıp onları da proje yapmaya, fikir sunmaya teşvik etmeliyiz. Gelecekte iktidar alternatifi olma noktasında yapılacak çalışmaların bu temelde yürütülmesi gerekir. Dilerim İlçe başkanımız bu önerilerimizi dikkate alır, genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve il başkanımız Sayın Berhan Şimşek’in partimize getirdiği taze kanda bu tarz örgüt yapılarının olduğunu biliyoruz. Eğer Sayın İlçe başkanımız Genel başkanımız ve il başkanımızın birçok konuşmalarında satır aralarında değindiği bu konulara öncelik verirse, diğer ilçelerden de önderliği kapmış olur. Kendisine bu konuda katkı sunarız. İlçe başkanımız bizden katkı koymamızı isterse, biz bu konularda kendisine yardımcı oluruz. Eğer fikirlerimizi açmamızı isterse ne biliyorsak kendilerine açarız. Sayın ilçe başkanımıza muhalefette ve iktidar yürüyüşünde başarılar dilerim, gazete esenler olarak size bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür eder yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Hiç yorum yok: