Doğu Karadeniz’de HES Yağması!
24-12-2010 / 14:19
Trabzon ili Uzungöl Belediye başkanı Abdullah Aygün İstanbul’daydı. Kendisiyle Uzungöl derneğinde buluşarak, bu şirin beldede yapılması planlanan hidro elektrik santralleri üzerine bir söyleşi yaptık. Başkan HES’ler konusunda hemşeri duyarlılığını sağlamak için İstanbul’da olduğunu söyleyerek, HES’lerin Doğu Karadeniz’de bir doğa felaketine yol açacağını ve ekolojik dengenin bozulacağını dile getirdi.
Doğu Karadeniz’de HES Yağması!
Erdoğan Aksu-Hüseyin Koç/gazete esenler
Trabzon ili Uzungöl Belediye başkanı Abdullah Aygün İstanbul’daydı. Kendisiyle Uzungöl derneğinde buluşarak, bu şirin beldede yapılması planlanan hidro elektrik santralleri üzerine bir söyleşi yaptık. Başkan HES’ler konusunda hemşeri duyarlılığını sağlamak için İstanbul’da olduğunu söyleyerek, HES’lerin Doğu Karadeniz’de bir doğa felaketine yol açacağını ve ekolojik dengenin bozulacağını dile getirdi.
“Bordo Mavi HES Projesi” Katma Değeri Olmayan Bir Projedir…
“2011’de yapımına başlanacak olan proje doğamızı aşırı derecede tahrip edecek bir projedir. Bu projeyi Bölgeye katma değer sağlayacak bir proje olarak görmüyoruz. Trabzon gerçekten doğasıyla doğal güzellikleriyle şirin bir şehirdir. Geçmişi olan Fatih’lerin Kanuni’lerin şehridir. Turizm bakımından Sümela Manastırı, Uzungöl’ü ve birçok yaylaları, ormanları ile anılmaktadır. Yeşili, denizi, çiçekleri, dereleri ile oksijeni bol bir cennettir. Ömüre ömür katar. HES’ler kurulması yerine, enerji kaybı ve kaçağının önlenmesi ile çözülecek mesele, maalesef bölge insanını mağdur eden ve doğayı bozan bir şekle dönüşmüştür. Yabancı şirketlere satılmış alanlar ve sular bu yolla el değiştiriyor. Şu anda bölgemizde 11 adet fizibilitesi bitmiş HES proje çalışması var. Yirmi yıl içinde Solaklı Vadisini çölleştirecek bu projeye dur denmelidir.
Turizm bölgeleri yok edilmek isteniyor!
Vadimizin turizm bölgesi ilan edilmesi ve yatırım yapılması durumunda, bölge turizmi HES’lerden kat kat fazla gelir getirecektir. Ayriyeten Uzungöl sit alanıdır. Üç boyutlu koruma alanı olan bu bölgeye HES kurulması cinayettir. 30 trilyon getirisi olduğu söylenen HES’lerin yerine bizim yapıp geliştireceğimiz turizm projeleriyle gelir 100 trilyona çıkarılabilir. Hem tabiat korunmuş olur hemde sularımız yabancılara satılmaktan kurtulur. Biz denildiği gibi suyu bol olan bir ülke değiliz. Göçerliğimiz bile susuzluktan kuraklıktan olmuştur. Bu su kaynaklarımızı da kaybedersek gidecek yerimiz kalmaz. Çok uluslu şirketlerin sularımızı almalarını ve doğamızı katletmelerini istemiyoruz.
Bize emanet olan bu doğayı gelecek nesillere olduğu gibi bırakmalıyız.
Bölgenin çevrebilimle ilgili yapısını bozan bu santrallerin kurulması ileride seller, heyelanlar ve ormanların yok olmasına, kurumasına sebep olacaktır. Toprak katmanının azami bir metre olduğu bölgemizde zaten heyelan tehlikesi vardır. Santraller kurulup, dağlar kilometrelerce delinip dere yataklarının değiştirilmesi ve yer altı sularının akış yönü ve dengesiyle oynanması facia yaratır. Karadeniz sahil otoyolu yapılırken de biz karşı görüş bildirip projenin yanlışlığını söyledik. Bu gün haklılığımız ortaya çıkmıştır. Karadeniz bölgesinde doğası ve insanı üzerinde oynanan bu oyunlara hep birlikte karşı çıkmalıyız. Yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi ve değerlerimizi koruyarak bize emanet olan bu doğayı gelecek nesillere olduğu gibi bırakmalıyız. Sonradan dökeceğimiz gözyaşları hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Biz bu nedenle her türlü tehdide rağmen doğru bildiğimiz yoldan gideceğiz. Uzungöl’ün çöl olmaması için tüm hemşerilerimiz ve duyarlı insanlarla yılmadan cesaretle HES’lere hayır diyeceğiz…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder