30 Kasım 2011 Çarşamba

Federasyonlar Erivan Yolunda!

Yerel Haber  
Federasyonlar Erivan Yolunda!
25-08-2010 / 18:50


İftar yemeğinden sonra toplantının amacı STK federasyonlarının bir araya gelerek Ermenistan’a iadeyi ziyaret olarak belirlenmiş olduğu ortaya çıktı. Yabancı ülke sivil toplum kuruluşları ve konsolosluklar ile yapılan görüşmeler hakkında iftar programını düzenleyen Sıtkı Ada kısa bir bilgi verdi.


Erdoğan Aksu/Hüseyin Koç/gazete esenler
  
Federasyonlar Erivan Yolunda!
   
24.08.2010 tarihinde Esenler Üçyüzlüde Dironi kafe ve Restaurantında Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, federasyon Başkanları GİR-DEF Başkanı Sıtkı Ada’nın vermiş olduğu iftar yemeğinde bir araya geldiler.
    
İftar yemeğinden sonra toplantının amacı STK federasyonlarının bir araya gelerek Ermenistan’a iadeyi ziyaret olarak belirlenmiş olduğu ortaya çıktı. Yabancı ülke sivil toplum kuruluşları ve konsolosluklar ile yapılan görüşmeler hakkında iftar programını düzenleyen Sıtkı Ada kısa bir bilgi verdi. Türkiye Sivil Toplum kuruluşlarının federasyon bazında bir arada bulunması konfederasyon çatısı altında bütünleş ilmesi bir başka ayrıntı olarak belirlendi. Ermeni Sivil Toplum örgütlerini Erivan’da ziyareti kurulacak konfederasyonun organize etmesinin daha sağlıklı olacağı konusunda birleşildi. Bu konuda ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren meseleler ve referandum hakkında da federasyon başkanları GİR-DEF genel başkanı Sıtkı Ada’nın söz vermesiyle bir bir görüşlerini beyan ettiler…
     
Sıtkı Ada yabancı ülke Sivil Toplum kuruluşlarının katılım listesini açıkladı. İftara katılamayan il federasyonları olduğunu vurguladı. Bir sonraki toplantıda onların da görüşlerinin alınacağını, bunun bir ön toplantı olduğunu söyledi. Ermenistan, Sivil Toplum Örgütleriyle diyalogun sağlanması ve Erivan’a gidecek olan kişilerin ve listesinin belirlenmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini ortaya koydu. Listelerin federasyon yetkililerince kişi ve sayı bazında belirlenmesinin doğru olacağını söyledi. Yapılacak etkinliğin yerel ve ulusal basında duyuruların geniş biçimde yapılması konusunda federasyon başkanlarından destek istedi ve ortak bir bildiri yayınlanması konusunda gerekli çalışmaların yapılmasının da acili yetini vurguladı.
     
Gazete Esenler olarak bu Türkiye için çok olumlu bir etkinliğin masasında bize de bir köşe verilmesinden memnuniyet duyduk, GİR-DEF başkanı Sıtkı Ada’ya teşekkür ederiz. Dernek başkanlarının konuşmalarında olduğu gibi ülke yararına barış, dostluk, kardeşlik çerçevesinde yapılacak bir etkinliği biz de destekleriz. Ancak Bir konuda Gazete Esenler olarak bu oluşuma katkı verenleri uyarmak isteriz. Çok sıcak gelişmelerin olduğu Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir dış girişim söz konusu. Ermenistan’a yapılacak bu ziyarette özellikle ABD senatosunda sözde Ermeni yasa tasarısının geçmiş olmasını unutmamak gerekir. Ermeni diasporasının ve Amerika’da ki Ermeni lobilerinin Türkiye üzerinde kurduğu diplomatik baskıların göz önüne alması gerekir. Kurulacak konfederasyonun Ermenistan’a ziyaret ile ilgili çok ciddi bir alt yapı oluşturması, kamuoyunu ikna etmesi gerekmektedir. Bilimsel açıdan yeterli, konunun uzmanı Profesörlerin destek vereceği bir bildiri yayınlayarak kamuoyunu yanlış yönlendirmeyecek bir basın bildirisi oluşturularak ileride doğacak ve konfederasyonun geleceğini etkileyecek olumsuzluklardan kurt ulunmalıdır..Gazete Esenler olarak henüz doğum aşamasındaki Ermenistan ziyaretinin olumlu ve Türkiye’ye yarar sağlayacak biçimde sonuçlanmasını ve federasyon yetkililerinin bu konudaki çalışmalarında başarılar dileriz.
 
Manisa Federasyon Başkanı İsmail Uğurlu; İki ülkenin Cumhurbaşkanlarının birbirlerini ziyaret etmesi sonucunda olumlu bir hava oluşmuştur. Bu olumlu havada bir katkımız olsun istedik. Biliyorsunuz Ermenistan’da en üst düzey Sivil Toplum Örgütlerinden Ermenistan hemşeriler örgütü bize cep telefonu ve mail adreslerini verdiler. Görüş alış-verişinde bulunma teklifi yaptılar, bizleri Ermenistan’a davet ettiler. İstanbul’a geldiklerinde 4 gün misafirimiz oldular. Kendileriyle barışa nasıl katkı sağlanır konularını görüştük. Toplantının ikinci ayağını Ermenistan’da yapmak üzere anlaştık. Son bir mail atarak Ermenistan’a davet ettiler.2010’un Ekim ayında Ermenistan’da olmamızı istediler. Şimdi Ermenistan’ın fakir bir ülke olduğunu biliyoruz. Ermenistan’a bizimle birlikte gelmek isteyen arkadaşların masraflarını kendi bütçelerinden karşılamaları gerekmektedir. Davete ben cevap vermedim, toplantıdan çıkan sonuca göre hareket edeceğiz. Ermenistanlı dernek yetkilileri, Ermenistan’a gidecek olan Federasyonların isimlerini ve kişilerin isimlerini bizden istiyorlar. Şimdi benim bir önerim daha var; Biz Ermenistan’a gitmek isterken Azerbaycan konsolosluğu ile görüşmelerimiz oldu. Muhatap olacağımız herhangi bir sivil toplum örgütü bulamadık. Azerbaycan konsolosluğuna müracaat etmemiz ve kendilerine Ermenistan ile Sivil Toplum Örgütleriyle buluşacağımızı bildirmemiz gerekiyor.

      Van Federasyon Başkanı Yusuf Tuncil; Bu Ermenistan ziyareti aslında ziyaretlerin ikinci ayağıdır. Daha önce İsrail ile bir görüşmemiz oldu. Bu ziyaretlerden daha önemli olan kendi ülkemizde neler yapacağımızdır. Zira Ermenistan meselesi bir uluslar arası meseledir. Bunlar hassas dengedir. Ben Azerbaycan’a bir sefer gittim. Biz Azerbaycan’dan hiçbir olumlu netice alamadık. Biz zaten politik düşünmüyoruz ama ülke politikaları zaman zaman bizleri de ilgilendiriyor. Çünkü biz bu ülkede yaşıyoruz. Ben, şahsen Azerbaycan ziyaretine gitmek istemiyorum. Biz Ermenistan’a gitmeliyiz ve hiçbir şeyden de korkmamalıyız. Onların bize geldiği sayı kadar mı, yoksa daha fazla sayı ile mi gitmeliyiz? Buna burada karar vermeliyiz. Önemli olan bizim ne düşünmemizdir, başkalarının ne düşündüğü bizleri fazla ilgilendirmemelidir; çünkü biz sivil toplum örgütüyüz.
    Biz sivil toplum örgütleri olarak ülkemizdeki Güneydoğu meselesini de ele almamız gerekiyor. Güneydoğu’da barışı nasıl sağlayabiliriz onun üzerinde de çalışmamız gerekiyor. Bu ülkede kardeşlik içerisinde yaşamalıyız, temel haklarda eşitlik ilkesinden ayrılmamalıyız. Bu ülkenin kalkınmış, demokratik, refah ülkesi olması hepimizin yararınadır. Önemli olan birlikte bu ülke için neler yapabiliriz. Birbirimizin fikir ve düşüncelerine saygı göstermeliyiz.
    
Diyarbakır Federasyon Başkanı Murat Gökhan; Gerek Azerbaycan, gerek İsrail, gerek Suriye ile çok sıkı görüşmelerimizi takip eden arkadaşlarıma teşekkür ederim. Sivil toplum örgütleri tüm siyasilere aynı mesafede olmalı, politik olmamalı ama sivil toplum örgütleri siyaset yapmalı. Şimdi bizim yaptığımız girişimlerde siyaset ister istemez yapmış oluyoruz. Herhangi bir kurumu sivil toplumların önüne çıkartmak politik bir aşamadır. Yaratan bizleri renklerimize, kimliklerimize bakarak değil, insan olarak yarattı. Başka hesaplar peşinde olanlar yaradana hesap verecektir. Biz kimsenin ne dinine, ne rengine, ne de mezhebine bakmadan sivil toplum örgütlerinin gereklerini yerine getirmeliyiz. Bazı zorlukları başarmak sivil toplum örgütlerinin görevidir. Bu zorlukları başaramayan örgütler sivil toplum örgütü değildir. Bazı arkadaşlarımız sivil toplum örgütlerini ticari amaçla kullanıyor, bu ayıptır. Bizler komşu ülkelerdeki sivil toplum örgütleri ile diyaloglar kurarken kendi bölgelerimizdeki gelişmeleri de takip etmek zorundayız. Bizleri birileri, bazı bildirilerle saflarına çekmek istediler ama biz hayır diyerek Anadolu STK hareketinde olacağımızı söyledik. Mehmet ile Memo’nun ölümü bu ülkeye hiçbir fayda getirmeyeceği bilincinde olmalıyız. Sivil toplum örgütleri cesaretli olmalıdır. Bugün evetler, hayırlar yarışırken ben daha kararımı vermiş değilim. 
Amasyalı Dernekler Federasyonu İsmail Aktaş; Katılımcıların tümüne teşekkür ederim. Bizim özde insanlar arasındaki, ülkeler arasındaki, halklar arasındaki iletişimi sağlamak en temel ilkelerimizden biri olmalı. İnsanların refahlarının artışı kendi ukdesindedir. Bu ülkenin geleceğinde eğer bizler bir şey üretebileceksek bir anlam ifade eder. Hiç kimse canının istediği zaman “x” canının istediği zaman “y” olamamalı. Halkın öncelikleri önemlidir. Ülkemiz çok güzel bir ülke, artık biz, bizi yönetenlere rağmen kardeşçe, barış ortamında yaşamalıyız. Sayın Başbakana saygılar sunuyorum. Onun da bana saygılar duymasını istiyorum çünkü ben de kendi mesleğimde mastır yaptım. Ulaşma sektöründe her yıl, her otobüsçünün 30Binlira bütçesine katkı sağlayan bir yöntemi geliştirdim. Bu ülkenin Başbakanı bir şekilde bunu irdelemesi gerekiyor. Kimse bize bir şey bahşetmeden bizim bir şeyler üretip ortaya koymamız gerekiyor. Bana hiç kimsenin karşılıksız emek sarf edilmeden bir şey bahşedilmesini kendi adıma, federasyonum adına kabul etmem ve etmeyeceğim. Bu ülkede en az Başbakan kadar bir Federasyon başkanı olarak benim de konuşmaya hakkım var.   Gerçekleri herkesin kabul etmesi gerekir. Halkın üzerinde Edirne’den Kars’a tepişiliyor. Biz Federasyonlar olarak bunlara da tepkili olmalıyız. Bu Ülkenin insanları yedi düvele karşı koyarken bir dakika bile tereddüt etmediler. Bütünleşip, bir araya gelip mücadele ettiler. O zaman bu ürkeklik, bu korkaklık niye? Hepimiz aynı çerçevede, aynı paralelde olan insanlarız. Yukarıdaki gereksiz tepişmelerinden rahatsızlığı dile getirmek zorundayız. Kimse kimseyi kandırmamalı, birileri bir yerlere birilerini götürmemeli, bindirilmiş kıtalarla iş görülmemeli. Yukarıda, tavanda duygudaşlık olmazsa tabanda hiç olmaz. İnsanlar ekmek kavgası içinde. Aç insan duygudaşlık yapabilir mi? Ama bizler yapacağız. Bu mübarek günde bizim bulduğumuz nimetleri, şu iftar sofrasındaki çok sayıda bulamayan insanımız var. Bu ülkede hiç kimse birilerinin haklarını birilerinin cebine koymamalı. Eğer buna sıcak bakan varsa bakmamalı. Ben ulaştırma sektörünün altına tek başıma girmişsem neden birileri bana destek vermiyor. Bakınız ÖTV’ de yapılacak küçük bir değişiklik ile devlet vatandaşını zarar uğratmayacaktır. Bazı gerçekleri konuşmak zorundayız. Koltuğa oturan adaletli olmak zorundadır. Hangi mumu hangi işle yakacaklarını bilmeliler. İş sadece reklamla yürütülmemeli, kamunun kamu gibi davranması gerekmektedir. Benim gözümde bütün kriterler iktisadir, siyasi değildir. Siyasi çürümüşlüğe bu gözle bakanlara da şüphe ile bakarım. Empati yapacaksak bütün kurumlara, bütün kişilere eşit şekilde bakmalıyız. Okula gitmek için 4 km. karda kışta giden çocuklar benim de içimi burkuyor. Ama onun yerine başka şeylerin konuşulması gerekli. Ancak biz Trakya’daki ile Güneydoğudaki insanımızı iktisadi açıdan eşit seviyeye getirdiğimizde meseleyi çözeriz. İnsanlar birbirlerini kandırabilir ama güçlünün güçsüzü kandırması çok cilalı olur. Buna da kimse inanmaz. Benim sivil toplum örgütlerinin içinde var olmamın nedeni bazı olumsuzlukları değiştirip, dönüştürmek içindir. Bizim bütün partilere eşit mesafede olmamız lazım. Yukarıdakilerin kişisel yarışları sonucu ortaya çıkan bu referandumdaki evet hayır işin gerçeği halkın meselesi değildir.
      
KAS-DER Federasyon Başkanı Selami Çelebi oğlu; farklı kültürlerde, farklı iklimlerde, farklı bölgelerde yaşadığımız için fikirlerimizin de farklı olabileceği düşünceleri ile sözlerime başlıyorum. Sivil Toplum örgütleri olarak siyaseti amaç değil, araç olarak görüyoruz. Bu nedenle siyasi konulara girmek istemiyorum. Ermenistan sivil toplum örgütlerini ziyareti önemli bir gelişmedir. Ama bence Azerbaycan ziyareti görüşmeleri bir kez daha yapılmalıdır. Zira orda bir görevlinin ihmali olmuş olabilir. Kasıt olmayabilir, onun için bir kez daha Azerbaycan konsolosluğu ile görüşmemiz gerekiyor. Ama Ermenistan her ne kadar komşumuz olsa da sebebi belli olan sorunlar var, sorunları da tartışmaya gerek yok. Ticaret yapan birçok Ermeni dostumuz var. Bu ziyaretin gerçekleşmesi olumlu sonuçlar verebilir, buradaki arkadaşlarımızla diyalogu da geliştirecektir. Ermeni dostların bizi Ermenistan’da ağırlaması gerekmiyor. Hepimiz kendi imkânlarımızla gitmemiz gerekiyor. Zaten Ermenistan’dan herhangi bir beklentim yok. Azerbaycan’a birkaç defa gittim, orada devlet zengin, halk fakir. Bence Azerbaycan ziyareti daha önemlidir. Toplumlar arasında uyum sağlanması esastır. Toplumlar arasında farklı görüşlerin uyumunu sağlamak STK’ların görevidir. Bu işin bir de ticari boyutu vardır. Sınır kapılarının açılması ile ticaretimizin genişleyeceği bence olasıdır. Sivil toplum örgütleri olarak bulunduğumuz bölgelerin gelişmesini sağlamak gerekir. Bu da ekonomi ile olur. Türkiye turizmi bacasız sanayi olarak görüyor. Bu işler turizm gelişmeleri için de önemlidir. Amaçlarımızdan bir tanesi ticareti geliştirmek olmalıdır. Onun için bu tip çalışmaları ben de destekliyorum. Olumlu buluyorum. Elimden gelen katkıyı ben de federasyonum olarak sağlamak istiyorum. Ancak bir konunun da altını çizmek zorundayım. Türkiye’de bir savaş söz konusu değildir. Doğuda ve güneydoğuda yaşanan ciddi bir terör sorunu vardır. Diğer arkadaşlarımın da bu konuya bu hassasiyetle yaklaşmalarını dilerim. Ermenistan ziyareti bu anlamda barış adına olumlu bir girişimdir.
     
Ordulular Federasyon Başkanı S.Ziya Çörüt; Bu toplantıyı düzenleyen arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ben de Ordulular federasyonu olarak katkılarımı sunmak istiyorum. Biz başkanımla beraber bölgesel çalışmalar içerisinde bulunduk. Hiçbir olay kurumsal olarak ortaya çıkmaz. Mutlaka bir ihtiyaçtan doğan taleplerden meydana gelir. Burada Anadolu STK’ları olarak daha ciddi, daha verimli ve daha saygılı çalışmalar yapmalıyız. Hiçbir şekilde siyasi ve ekonomik beklentisi olmadan Federasyonumun katkılarını sunmak istiyorum.5 yıldır Federasyonumda maddi manevi hiçbir çıkar gözetmeksizin sekreterlik yapmaktayım. Bu görevimden dolayı da mutluyum. Olumsuzluklardan ders alarak geleceğe daha sağlam adımlar atmalıyız. Buradaki arkadaşlarım ile uzun bir yola çıktık. Bu felsefe ile öncelikle mevcudu onarıp, tamir etmeliyiz. Bir şey kronikleşmişse, biat kültürüne yenik düşmüşse o sivil toplum örgütü bir adım ileriye gidemez. Geleceğimize parlak bir zemin hazırlamak için burada bir araya geldiğimizin inancı içerisindeyim. Orta doğudaki sıcak atmosferden dolayı İsrail, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkiye üzerine oynanan bir takım oyunlar var. Bunları görüyoruz. Sivil toplum örgütleri olarak bu oyunlara biz alet olmayacağız. Dış dünya ile entegre olarak bir adım daha atmamız gereklidir. Dolayısıyla komşu STK’larla bazı gelişmelerde bir araya gelmenin yarar getireceği bilincindeyiz. Her ne kadar kurumsal yapıyı oluşturmamış olsak bile bir araya gelerek gelişmeler üzerinde fikir beyan etmemiz önemlidir. Biz bundan sonra gideceğimiz yerlere kurumsal kimliğimizi pekiştirerek gitmemiz gerek. O nedenle biz kurumsal kimliğimizi konfederasyon çatısı altında birleştirerek karşı tarafla diyalog kurmamız gerekir. Aksi takdirde kimliksiz bir oluşum farklı algılanmalara sebep olur. Kısa sürede ziyaretlerimizi yapmalıyız, uzun sürede kurumsal kimliğimizi kazanarak daha farklı gelişmelerin içerisinde olmalıyız. Siyasilerin dirsek teması içinde halkın önünde yaptıklarına kanmamalıyız. Ben bir fındık üreticisi olarak, fındığımı güneydoğulu vatandaşlarımıza toplattım. Onlara paralarını ödedim, fındık üreticisi olarak mağdur oldum. 1 lira cebime koyamadım. O fındığı toplayanlar paralarını aldıkları için az da olsa ben mutlu oldum. Doğusu ile batısı ile güneyi ile kuzeyiyle biz aynı ekmek kavgamızı yapıyoruz. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan aynı bayrak altında kardeşçe yaşamalıyız. Doğudaki açlığı batıdaki de hissediyor, kara denizde de yoksulluk var. Bunu da herkesin bilmesi gerekiyor. Tarihi ve zamanı ne olursa olsun Ermenistan’a yapacağımız ziyaretlere federasyon olarak tüm katkımızı sağlayacağım.

Giresun Federasyon Başkan Y. Ethem Bakar; Giresun dernekler federasyonu başkan yardımcısı olarak bu organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederim. Giresun Dernekler Federasyonu kurulduğundan bugüne kadar her zaman farklılıkların içerisinde olmuştur. Bütün farklılıkların savucusunu ve koruyucusu olduk. Din, dil, ırk farklılığı gözetmeyen, Avrupa’ya kadar açılan bir çizgi yakalamıştır. Burada da birlik, bütünlüğü sağlamak adına sadece Giresun değil Ordu, Trabzon, Rize gibi diğer Karadeniz illerini de bir araya getirerek olumlu çalışmalar yürütmüştür. Biz buraya Ermeni temsilciliği geldiğinde bulunamadık. İnşallah Ermenistan’a yapılacak olan ziyarette Giresun Dernekler Federasyonu olarak yerimizi alacağız. Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Genel Başkan ve başkanlık divanımız bu doğrultuda toplanarak gerekli kararları alacaktır. Ev sahibi olmam nedeni ile konuşmamı uzatmayacağım. Türkiye’nin birçok rengi şu anda buradadır. O nedenle siyasete fazla girmenin de bir manası yok. STK’ların ana görevi, devletin bulamadığı, göremediği eksikleri öne çıkarmak ve insanlarımıza yardımcı olmak ve devlet yardımını oralara yönlendirmektir. Sivil toplum örgütlerinin kendini kabul etmesi, yaptığı icraatlarla, görülmeyeni gören, yapılmayanları yaptıran, duyulmayanları duyuran Sivil toplum örgütleri o zaman sivil toplum örgütleri olabilirler. Önümüzde 12 Eylül referandumu var. Vatandaşlarımızın vatandaşlık görevini yapmalarını bir oyları olduklarını kabullenme bilinci ile oylarını kullanmalarını tavsiye ederek hayırlı olmasını dilerim. Giresun Dernekler Federasyonu olarak bu yapılan toplantının olumlu geçtiğini, Ermenistan Derneklerinin ziyaretini Türkiye’mize hayırlar getirmesini dilerim.
    
GİR-DEF Başkanlık divanı üyesi Veysel Akalın; Düzenlenmiş bu iftar için emeği geçenlere teşekkür ederim. Allah oruçlarımızı kabul etsin. Ermenistan ziyareti ile ilgili konuşmaları dinledim. Başkanlık divanı üyesi olarak bu olumlu görüşmelerden doğan izlenimlerimi federasyonuma aktaracağım. Katılım sağlanması yönünde taraf olacağım.

Hiç yorum yok: