1 Mart 2014 Cumartesi

SÜRECE SEYİRCİ KALMAK!

SÜRECE SEYİRCİ KALMAK!

Süreç seçim süreci, yazı süreç yazılarından…

Bir süreci yönlendirme ve yönetme kararlılığında ve yeterliliğinde olduğunu göstermekle başlar her şey ama yetmez, emek ve cesaret ister. Yapıla gelen tüm toplanmalar ve toplantılar ayan beyan süreç sonundaki kayıplar saklı tutulmak kaydıyla elden geldiğince desteği ortaya koyar ama gerçekçi katılımı da engeller. Koşullu veya koşulsuz tüm ciddi katkı sağlamışlık aslında eleştirel bakışların bir süreliğine ertelenmesi ve sürecin seçimlik uzantısıdır.

Süreç herkesi bir başına, üzüntülerle ve özeleştirilerle baş başa bırakır. Boşa döğünmeler ve dövüşler masalsı kürsü anlatımlarının ötesinde bir gerçeklik taşır ve taşımalıdır da. Zaman doğrular doğrultusunda ve ışığında doğrultusu net olma net var olma zamanıdır. Sağlıksız toplanma mücadelesi verenlerin haklı çıkacağı haklı çıkarılacağı günler ve seçimler süreç sonuna dek sürer. Bu nedenle süreç olumlu olumsuz tüm eleştirilerin sürdürüleceği bir dönem olur ve maalesef iç kavgaların biteceği yapıcı ve yapıştırıcı bir dönemi  başlatma yönünde işlemez ve işletilemez.

Dönemler itibariyle bir türlü gerçekleşemeyen gerçekleştirilemeyen uyum ve başarı özenle çalışma inceliği olan sürecin işlevselleşmesi işlevselleştirilmesi ile gerçekleşir. Artık kendisine gelmesi gerekenlerin gerekeni yapması sürecidir kapıya dayanan ama işler yine kapalı kapılar ardında halledilir.

Süreç, aday adaylaşma ve liste hazırlığı kavgasında tercihler ve tercihleri yönlendirme noktasında zaafa uğrar ve uğratılır. Hep böyle olmuştur, oldukça da en büyük kayıpların en büyük nedeni ilerleyen süreçte durağanlığı aşamamak olarak kesinleşir. Bu yıkıcı durağanlık ciddi değerlendirmeler yapmayı da geciktirir. Hal böyle olunca kazanan ve kaybeden noktasında süreci iyi yönetmek ve yönetememek gerçeği dışlanır. Bu dışlanmışlığa ‘aykırılığın kaygısal duruşunun’ sürece seyirci kalması şeklinde eklenince yazgı netleşir.

Süreçte uygulanacak tüm aktivitelere katılanlar gerçek kimliklerini ortaya koyma cesareti gösterseler bile siyasi arenanın genel geçer kurallarından sayılan safsataları işletilince aktif rol oynamak da hayallerde bir resim olarak kalır.

Bu kimliksiz duruş aslında ortamın gereğince hazırlanamayışı neticesinde sürecin kendiliğinde işleyişinin sonucudur. Ortada sürecin bir işletilememe sorunu vardır. Sürece nasıl bir ağırlık koyulacağı koyulması gerektiğini bilemeyiş ilerlendikçe kestirilmesi güç başka problemleri de günceller. Bu muhtemel ama tahminsiz biçimleniş kim ne derse desin, neyi savunur ise savunsun yanlışta ısrarcılıktır ve geniş halk yığınlarının sürece katılımını da engeller. Yığınlara yeterince ulaşılamayışın yanı sıra, tartışmaların odağına halkı rahatsız eden değerleri, değer kaymalarını oturtmak ise süreci tersine çevirir.

Böylece derinden yıkılış, toplanma, bütünleşme ve başarma isteğini yer bitirir. süreç tam bitme tükenme noktasına evrilecek iken bir kımıldanış başlar. İçinde yepyeni dersler ve yepyeni başlangıçlar barındıran bir süreç daha açılır ve kapatılır.

Yönetme ve yönetilme derdi olmayan sadeliği sabırla karıştıran, en üstten en alta sıralanmış süreç belirleyicileri ise her zamanki gibi memnuniyet üzerine dem vururlar. Ancak rasyonel yönetsel yapıya kavuşma gereğini ve rahatlığını kademeleştirmeyi beceremezler.

Süreç kademe kademe hademeleşmeye kaydırılınca aslında sorunları gidermek esasına dayandırılmış olsa da harcanan çaba her yöne yayılmayı, yanılma ve yanıltma yönünde işler. Süreç bu işlik düzeyinde kalınca her şey gelenekselleşmiş yanlışları tekrardan doğrulama, doğrulatma düzleminde temelleri atılan temelsizliği tembihler.

Sürecin kurbanı olanlar temel görüş, düşünce ve proje bazında hata ararken  dönüp durup esas olan ne var ise görmezler veya görmezden gelirler. Denizi ararken gölde boğulmak hastalığı nükseder yine. Senelere varan, tepeler vuran çalışmalar ve yoğunlaşmadan yorgun düşenler veya aidiyetini donduranlar seyrettikçe eli ayağına dolaşır vitrindekilerin. Süreç şevk ve enerjiye duyulan ihtiyaçla, eleştiri savmaya, günü kurtarmaya ve yetki gidermeye yönelik savruk eylemselliğe savrulur.

Ancak süreç sıradan ve alışılagelmiş tartışmaların odağında ve çözümlerin uzağında süreci beğenmeyenleri sindirme ve korkutma uğraşı verenleri ileri sürse de haklılaştırmaz. Sakın ola ki süreci iyi veya kötü yönlendirme veya yönetme yeterliliğini ellerine geçirenler, yanlışta ısrarcılar ve mevcudu savunanlar çemberin dışına çıkmasınlar. Çıktıkları an her şeyi baştan kabul etmişlikten, direnmemişlikten doğan sıkıntı ve sinirlilik süreci sırların döküldüğü fırtınaya çevirir.

Yerel sürecin bu tutarsız ve arsız şekillenişine el pençe duranlar, yereli göz ardı ettiklerinden dolayı genel süreçte özel düşler göremezler, gördürmezler.

Çünkü süreç anında, tavında ve tamamında birileri çıkar ve her şeyi, tüm şikâyetnameleri ‘gülün sarı yaprağına’ Sürece Seyirci Kalmak’ yazısında olduğu gibi değil açık seçik yazar.
 

Hiç yorum yok: