27 Mart 2014 Perşembe

DÖRT ÇEKERLİLER İLE DERT ÇEKENLER SEÇİMİ "AKP DÜŞÜYOR CHP YÜKSELİYOR"...

DÖRT ÇEKERLİLER İLE DERT ÇEKENLER SEÇİMİ "AKP DÜŞÜYOR CHP YÜKSELİYOR"...

Yerel seçime dört kala, dört çekerler veya dört çekerliler hayat boyu dert çekenlerle son sürat yarışıyor…

En başta herkes AKP’yi iktidara taşıma reçeteleri peşindeydi. Seçime dört kala on yıllarca hazırlanan senaryolar ters tepti, reçeteler hasta etti memleketi. Bu yerel seçimler halkı tamamen zaptu rapt altına alma seçimi iken, bakanlar bakamayanlar baştan ayağa çarşafa dolanınca gezide, kasada orada burada birden içten dıştan esen estirilen deli rüzgarlarla yön değiştirdi seçim trendi.

Velhasıl işin kimyası bozuldu renk değiştirmeye başladı Türkiye, renk vermedi nüfuz kullananlar.

Tablo da acayip renkli; Hükümet hükmünü kaybetmiş, en atik bakamayanlar faka basınca istifayı basmış, tüm kalan bakiye bakanlar yollara düşmüş bakanlık nimetlerini yerel yönetici seçilme ve seçtirebilme adına babalarının malıymışçasına kullanıyorlar kullandırtıyorlar.

Hay Allah yine de AKP düşüyor CHP yükseliyor. Amenna, Düşmez kalkmaz bir Allah.

Yüksek Seçim Kurulu açıl sandık açıl dediğinde parsayı toplayanlar, parayı hiç edenler ile risk yönetimini iyi uygulayanlar belli olacak. Kırmızı halıda yürüyenler ve yakalarına altın rozetler takanlardan kötü işten sıyrılmak maksatlı seçim vagonuna binmişlerin hali ondan sonra izana mizana çekilecek. Çünkü herkesler inecek 30 Mart akşamı o son peronda, o seçim treninden.

Yerel seçime dört kala, şarampole yuvarlanıyor dört çekerler veya dört çekerliler ile hayat boyu dert çekenler…

Yerel seçimin nabzını tutmaya da gerek kalmadı bu zamandan sonra. Neşteri vuracak, kalemin ucunu dokunduracak heves de kalmadı hiçbir apolitik-ekonomik meseleye. Bakalım bu kara büyülü, kapkara örtülü zifiri ayaz daha ne kadar devam edecek. Kim ne yüzdeyle oy alırsa alsın vesikalaşacak tescillenmişlikleri asla gidermez bu saatten sonra.

Bu dalkavuklar diyarında yer yerinden oynatılsa da nafile. Birilerinde Koku ve Korku bacayı sarmış olduğu halde eğrisi doğrusu şaştı bu seçmece işlerinin, yapanın yanına kar kalıyor her şey. Karpuz kabak çıksa da maalesef kan tatlı, bal şeker deniliyor. Mertlik bizde kalsın ama ‘ AKP’liysen mertsin CHP’liysen, oysan, buysan namertsin. Benden olanlar mert, olmayanlar namert. Müsvetteler mert, muhalefetteler namert, yandaş yazanlar mert, doğruyu kazıyanlar namert. Hes severler mert, has tirleyenler namert şeklinde uzar gider liste tersine ve yere çakıldı, çakılacak en nihayetinde.

Peki, o zaman ne olacak; El mi yaman bey mi yaman görülecek zahir.

Her şeyin içi çıktı ve mert-namert olayının da iyice cılkı çıktı. Çekirdeksiz sızma zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkanlar, dişçi koltuğuna oturmaktan elbette korkarlar. Çünkü hep tarihten örnekler vererek, amfi tiyatrallar sergileyerek tarafgillere gülücükler dağıttıklarından unuttular besbelli zamanında berberlerin de diş çektiğini. Ve kayıkçı kavgasına döndürdüler yerel seçimleri zevatı mevatı, ganimet sayılmış malı melalı kurtarmak için…

Yerel seçime dört kala, şarampole yuvarlanıverince dört çekerler veya dört çekerliler, hayat boyu dert çekenler sayesinde yıllardır ilk kez AKP düşüyor CHP yükseliyor. Amenna, Düşmez kalkmaz bir Allah.

Yarın tarih bahçesinde siyasetin izlerini takip eden çocuklarımızın aklı karışmasın diye bu lügata enderundan hükmedişimiz. Bu saldırgan lakırdılardan epilepsi nöbetlerine tutulacak bu söz-kavram kargaşasından yolunu izini şaşırıyor insanlar. Maazallah işin içinden siyaset bilimciler de çıkamayacaklar 31 Martta. Kantarın topuzu kaçmış bir kere, kaçırılanın haddi hesabı yok. Ayrıca “Devlet adamlarına gargara yapmak da hiç yakışmaz.” Bu karasal renk cümbüşünde, bakalım kim bayram edecek ezilen halk mı, halka rağmen zenginleşen birileri mi?

İnceden helalleşme turları atsa da başbakan gidecekmiş gibi görünüyor. Muhalefet ile makas daraldıkça alanlarda bir şiddet bir celal, hepten mağdur edebiyatı, reklamlarda tecimsel beyefendilik, vallahi helal. Kafa kola alınmış sivil toplum örgütleri ve ülke burjuvazisi bu son dört günde çark edip AKP lehine taraf olmaz ise, tüm tehditlere korkutmalara baskılara rağmen CHP’den ve muhalefetten yana bir yerel seçime gebe Türkiye.

Nasıl bilirdiniz bu kalbi ile dili farklı çalışan,  yüzündeki çirkinliği gizleyemeyen, gücü yettiğine Allah yarattı demeyen,  Dini imanı para olan, paraya para demeyen siyasi merhumları ve merhumeleri; Allah bilir.

O halde bu kör dövüşüne aldanmadan bu merhum ve merhumeleri iyi tanı, tanı da büyü, yürü ve diren ve dahi uzak dur bir kez olsun bu ölmüşlerden. Sonra, sonrası malum. Hevesleri kursakta kalsın hayali sükut olsun hayalleri. Her hayal gerçek olacak değil ya. AKP’ye dümen kıranlar azaldıkça işin yükünü CHP’liler çeker maalesef, bırak çeksinler.

Çünkü Yerel seçime dört kala, hayat boyu dert çekenler sayesinde şarampole yuvarlanıverince dört çekerler veya dört çekerliler, birileri kralı eleştirenin kellesi düşer diye kralın kulağına mutlaka fısıldamıştır. Olsun varsın.

Ve sol tahlilde, sessiz çoğunluk kararını çoktan vermiş gibi 30 Mart sabahını bekliyor. Ve kimsenin vaatlere ve projelere aldırdığı da yok, varsa yoksa ülkeyi yıllardır kahreden partizanlık ve lidere tapıcılık başköşede.

Ve son tahlilde sülale aile boyu oy veriliyor bu memlekette. Madem ki böyledir tevatür biz de mührü aile boyu vuracağız altılı cemeğin böğrüne….
 

Hiç yorum yok: