DÖRT ÇEKERLİLER İLE DERT ÇEKENLER SEÇİMİ "AKP DÜŞÜYOR CHP YÜKSELİYOR"...
Yerel seçime dört kala, dört çekerler veya dört çekerliler hayat boyu dert çekenlerle son sürat yarışıyor…
En başta herkes AKP’yi iktidara taşıma reçeteleri peşindeydi. Seçime
dört kala on yıllarca hazırlanan senaryolar ters tepti, reçeteler hasta
etti memleketi. Bu yerel seçimler halkı tamamen zaptu rapt altına alma
seçimi iken, bakanlar bakamayanlar baştan ayağa çarşafa dolanınca
gezide, kasada orada burada birden içten dıştan esen estirilen deli
rüzgarlarla yön değiştirdi seçim trendi.
Velhasıl işin kimyası bozuldu renk değiştirmeye başladı Türkiye, renk vermedi nüfuz kullananlar.
Tablo da acayip renkli; Hükümet hükmünü kaybetmiş, en atik bakamayanlar
faka basınca istifayı basmış, tüm kalan bakiye bakanlar yollara düşmüş
bakanlık nimetlerini yerel yönetici seçilme ve seçtirebilme adına
babalarının malıymışçasına kullanıyorlar kullandırtıyorlar.
Hay Allah yine de AKP düşüyor CHP yükseliyor. Amenna, Düşmez kalkmaz bir Allah.
Yüksek Seçim Kurulu açıl sandık açıl dediğinde parsayı toplayanlar,
parayı hiç edenler ile risk yönetimini iyi uygulayanlar belli olacak.
Kırmızı halıda yürüyenler ve yakalarına altın rozetler takanlardan kötü
işten sıyrılmak maksatlı seçim vagonuna binmişlerin hali ondan sonra
izana mizana çekilecek. Çünkü herkesler inecek 30 Mart akşamı o son
peronda, o seçim treninden.
Yerel seçime dört kala, şarampole yuvarlanıyor dört çekerler veya dört çekerliler ile hayat boyu dert çekenler…
Yerel seçimin nabzını tutmaya da gerek kalmadı bu zamandan sonra.
Neşteri vuracak, kalemin ucunu dokunduracak heves de kalmadı hiçbir
apolitik-ekonomik meseleye. Bakalım bu kara büyülü, kapkara örtülü
zifiri ayaz daha ne kadar devam edecek. Kim ne yüzdeyle oy alırsa alsın
vesikalaşacak tescillenmişlikleri asla gidermez bu saatten sonra.
Bu dalkavuklar diyarında yer yerinden oynatılsa da nafile. Birilerinde
Koku ve Korku bacayı sarmış olduğu halde eğrisi doğrusu şaştı bu seçmece
işlerinin, yapanın yanına kar kalıyor her şey. Karpuz kabak çıksa da
maalesef kan tatlı, bal şeker deniliyor. Mertlik bizde kalsın ama ‘
AKP’liysen mertsin CHP’liysen, oysan, buysan namertsin. Benden olanlar
mert, olmayanlar namert. Müsvetteler mert, muhalefetteler namert, yandaş
yazanlar mert, doğruyu kazıyanlar namert. Hes severler mert, has
tirleyenler namert şeklinde uzar gider liste tersine ve yere çakıldı,
çakılacak en nihayetinde.
Peki, o zaman ne olacak; El mi yaman bey mi yaman görülecek zahir.
Her şeyin içi çıktı ve mert-namert olayının da iyice cılkı çıktı.
Çekirdeksiz sızma zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkanlar, dişçi koltuğuna
oturmaktan elbette korkarlar. Çünkü hep tarihten örnekler vererek, amfi
tiyatrallar sergileyerek tarafgillere gülücükler dağıttıklarından
unuttular besbelli zamanında berberlerin de diş çektiğini. Ve kayıkçı
kavgasına döndürdüler yerel seçimleri zevatı mevatı, ganimet sayılmış
malı melalı kurtarmak için…
Yerel seçime dört kala, şarampole yuvarlanıverince dört çekerler veya
dört çekerliler, hayat boyu dert çekenler sayesinde yıllardır ilk kez
AKP düşüyor CHP yükseliyor. Amenna, Düşmez kalkmaz bir Allah.
Yarın tarih bahçesinde siyasetin izlerini takip eden çocuklarımızın aklı
karışmasın diye bu lügata enderundan hükmedişimiz. Bu saldırgan
lakırdılardan epilepsi nöbetlerine tutulacak bu söz-kavram kargaşasından
yolunu izini şaşırıyor insanlar. Maazallah işin içinden siyaset
bilimciler de çıkamayacaklar 31 Martta. Kantarın topuzu kaçmış bir kere,
kaçırılanın haddi hesabı yok. Ayrıca “Devlet adamlarına gargara yapmak
da hiç yakışmaz.” Bu karasal renk cümbüşünde, bakalım kim bayram edecek
ezilen halk mı, halka rağmen zenginleşen birileri mi?
İnceden helalleşme turları atsa da başbakan gidecekmiş gibi görünüyor.
Muhalefet ile makas daraldıkça alanlarda bir şiddet bir celal, hepten
mağdur edebiyatı, reklamlarda tecimsel beyefendilik, vallahi helal. Kafa
kola alınmış sivil toplum örgütleri ve ülke burjuvazisi bu son dört
günde çark edip AKP lehine taraf olmaz ise, tüm tehditlere korkutmalara
baskılara rağmen CHP’den ve muhalefetten yana bir yerel seçime gebe
Türkiye.
Nasıl bilirdiniz bu kalbi ile dili farklı çalışan, yüzündeki çirkinliği
gizleyemeyen, gücü yettiğine Allah yarattı demeyen, Dini imanı para
olan, paraya para demeyen siyasi merhumları ve merhumeleri; Allah bilir.
O halde bu kör dövüşüne aldanmadan bu merhum ve merhumeleri iyi tanı,
tanı da büyü, yürü ve diren ve dahi uzak dur bir kez olsun bu
ölmüşlerden. Sonra, sonrası malum. Hevesleri kursakta kalsın hayali
sükut olsun hayalleri. Her hayal gerçek olacak değil ya. AKP’ye dümen
kıranlar azaldıkça işin yükünü CHP’liler çeker maalesef, bırak
çeksinler.
Çünkü Yerel seçime dört kala, hayat boyu dert çekenler sayesinde
şarampole yuvarlanıverince dört çekerler veya dört çekerliler, birileri
kralı eleştirenin kellesi düşer diye kralın kulağına mutlaka
fısıldamıştır. Olsun varsın.
Ve sol tahlilde, sessiz çoğunluk kararını çoktan vermiş gibi 30 Mart
sabahını bekliyor. Ve kimsenin vaatlere ve projelere aldırdığı da yok,
varsa yoksa ülkeyi yıllardır kahreden partizanlık ve lidere tapıcılık
başköşede.
Ve son tahlilde sülale aile boyu oy veriliyor bu memlekette. Madem ki
böyledir tevatür biz de mührü aile boyu vuracağız altılı cemeğin
böğrüne….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder