30 Nisan 2018 Pazartesi

1 MAYIS GAYRİMEŞRULAŞTIRILDIKÇA “B1R MAYIS”…

1 MAYIS GAYRİMEŞRULAŞTIRILDIKÇA “B1R MAYIS”…
 
Koskoca bir yılda bir tek gün haykıran şu sessiz çoğunluğun 1 Mayıs denilen emek günü, bir günlük işçi bayramı, dünyada bir tek bu memlekette neredeyse tüm tek başına iktidarlarca neden gayrimeşrulaştırılır acaba. Anlaşılması zor bir nedeni var sanki...

Yok aslında. Memleket hak ve adalet temelinde yönetiliyor mu, yönetilmiyor mu? Ülke kalkınıyor mu, batıyor mu? Sorgusu yapılmaksızın dahi 1 Mayıstan kaçılıyor, kaçınılıyor, kaçırılıyor nedense. 2009 yılında Meclis’ten geçirilen ve tescillenen olanca meşruluğuna karşın meydanlar hala emekçilere kapatılır, kapatılıyor. Meşruluğun önüne güvenlik güçlerinin barikatları dikilir, dikiliyor. Ve anında gayri meşrulaştırılır. Gayri meşrulaştırılıyor. Neden? Soran da yok.
 
Nedeni şu; 1 Mayıs gayri meşrulaştırıldıkça, gayri meşrulaştırılmaya çalışıldıkça memleket nasıl yönetiliyor bir bakmaya hiç gerek kalmıyor da ondan…
 
Hele de geri kalmış, geride bıraktırılmış şu memlekette yarım asırdır gözlemlenen ve son on yılda göze sokulan 1 Mayıs’ın meşru gösterilse de bir türlü meşrulaşamadığıdır. Meşrulaştırılmadığıdır. Zaten toplum yönetim erkinin önünde seyrettikçe veya toplumun çoğunluğunun rahatça güdülenmesini engelleyecek unsurlar belirdikçe fatura hemen 1 Mayıs’a çıkarılır. Bedeli örgütlü işçilere çıkarılır. Anında sembol Meydanlar yasaklanır. 1 Mayıs tez elden gayri meşrulaştırılır. On yıllardır böyle işler düzenek.
 
Çıkar yol tek çare yasak meydanlara çıkanlarla hazır kıta bekleyen emniyet güçlerinin olağan meydan savaşıdır. O da allanıp pullanıp, kanlandırılıp topluma anında her telden enjekte edilir. O projeksiyonda izin çıkmış bir avuçluk meydanlara ve kapalı salonlara sıkıştırılmış davul zurnalı halaylara kimse bakmaz, ilgilenmez. Aslolan kargaşadır. Kavgadır. Anarşikliktir. Bu malum durum her dejenere olmuş, paspas edilesi boynu devrilesi devirde hep aynidir. Yani hep ayni benzer manzara cereyan eder. Seçilmiş veya seçilmeye atanmış çapsız liyakatsızlar ve devletten yöneticiler de çıkar gördünüz mü vatan hainlerinin yaptıklarını diye rüzgara karşı avazlanırlar.
 
Senede bir güne endekslenmiş sessiz işçi emekçi çoğunluk ise bu yalandan toplu aile fotoğrafına her seferinde kanar. Oysa için için kanar, evde çorba zor kaynar...
 
Egemenlerce arzulanan 1 Mayıs gayrimeşrulaştırıldıkça, gayrimeşrulaştırılmaya çalışıldıkça sessiz çoğunluk hangi enstrümanlarla nasıl ve nereye yönlendirilebilir meselesidir. Meydanlar yasaklandıkça da kime ve kimlere yönlendiriliyor bellidir. Orada burada hoşnutsuzluğu meşrulaştırma ve 1 Mayısı gayrimeşrulaştırma, değersizleştirme görevlendirilmesiyle para basar kameralar. Belli belirsiz açılarla mevcut iktidar ve siyasal yapının her olumsuzluklarını ve yaptıklarını bir günde masumlaştırırlar. Oysa bu yolla eşitsiz güç hegemonyası meşrulaşır.
 
Bu arada kapitalizmin çıkmazları, emperyal istilacıların herzeleri, endüstriyel ekonomik darboğaz, emeğe zulüm ve vahşi kapitalizmin acımasız sömürüsü unutturulmaya çalışılır. Unutkanlığa yönelik programlar harfiyen kurgulanır. Alternatifin olmadığı,  emeğin yok gösterilmesi ve hak hukuk arayışının karalanması girişimleri mesnetsizce çeşitlendirilir. İşçiden emekten yana her tavırlılık iktidara bariz ve galiz saldırı anlamında toplumun belleğine kazınır. Her yandaş ve yanaşma tavrı ondalık ve odalık aşamasında ödüllendirilir.
 
Bunca ödül ve ceza bolluğunda bir güne hapsolmuş sessiz işçi emekçi çoğunluğun ve çoğunluğun ve de taraftarlarının bir günlük de olsa içinden geleni haykırması zorlaşır. Yürekler sıkışır. Zaten istenen de budur…
 
İşte bu 1 Mayıs denilen emek günü, şu sadece bir günlük işçi bayramı neden herkese batar, dünyada bir tek şu memlekette neden gayrimeşrulaştırılır büyük muammadır. En özgürlükçü geçinenler de dâhil hepsi şu ülkeyi hakkıyla yönetemediklerinde ilk iş 1 Mayıslar yasaklanır. 1 Mayıslar meydanlara yasaklanır. Meydanlar işçilere, bayramcılara kapatılır. Sembol meydanlara 1 Mayıs günü emekçiler, işçiler giremez. Neden; Nedeni bellidir aslında ama hiç önemsenmez.
 
Çünkü 1 Mayıs gayrimeşrulaştırıldıkça, gayrimeşrulaştırılmaya çalışıldıkça koca yılda bir tek gün haykıran sessiz işçi emekçi çoğunluk egemenlerce nasıl bir hayata mahkûm edilmişliğini ve hakkınca yönetilip yönetilmediğine hiç bakmaz, baksa da sorgulamaz…
 
Yani birilerinin işlerine öyle geldiğinden kuru gürültü görülen, diğerleri sessiz çoğunluk için istek, arzu, talep, hak hukuk, adalet, doğruluk dürüstlük, bayram seyran… görülen gün sözde memleket faydasına feda edilir.  
 
O halde erken baskın seçim arifesinde yapılması gereken birilerinin her masum başkaldırıyı ve eylemliliği niçin yıkıcı gürültü, kuru gürültü olarak gördüğünün sandıkta hesabının görülmesidir…
 
Söz işçinin, emekçinin…

Hiç yorum yok: