20 Nisan 2018 Cuma

KIRILGAN DEMOKRASİ SEÇİMLERİ; BASKIN…

KIRILGAN DEMOKRASİ SEÇİMLERİ; BASKIN… 
 
Kırılgan demokrasilerin düz ve kesintisiz bir doğru üzerinde ilerleyişi mümkün olmaz. Çünkü keskin kırılma dönemlerinde otoriteye ve zor kullanmaya dönük hamleleri, hamileri ve kanileri olur. Bu hamilerin ve kanilerin de en umulmadık anda sonuçlarına katlanılamaz hamleleri, ağız birliği edilmişçesine ortaya attıkları ve uygulamaya koydukları ‘baskın seçimleri’ olur…
 
Olur, olmaz bu atılımlarda güçlü çözümler ve çözüm yolları üretmek ve önermek, ümide ve üretiye ortak olmak, uzmanlaşmanın ve kadrolaşmanın önünü açmak da hiç bulunmaz. Mevcut kırılgan demokrasilerin başlıca özelliğidir bu bataklık teorisi. Ve dahi gereğidir. Son on yılların da acı gerçeğidir. Yani katılımcılık sadece reklamlar kısmında kalır. Etkin olmak ve etkili bir tavır göstermek ise ancak bağcı dövmekle olur. Çavuş üzümünü de hep başkaları yer. Bu keskin sirke tavır ve küp akılla doğrudan demokrasi ve temsili demokrasi ayrımında bilerek ve isteyerek yollar ayrılır. Yol erkân bilmeyenler de bir güzel kandırılır. Sonra gelsin erken, erken olduğundan gayrı baskın seçimler. Gitsin eskiler. Eskilerin deyimiyle ‘baskın basanındır’ hikâyesi…
 
Böylece en ayrıntısına düzgünce işleyen düzenek bir şekilde ayrıntılarda boğulur veya ezberci ve toptancı el değiştirir. Sonra doğru yanlış önerilen ne varsa reddedilir. Öyle ki değiştirilemez denilenler dahi farklı yollardan halledilir. Fabrika ayarları ile oynanır. Nihayetinde misyoner düşünceler tuzağına düşülerek Demokles’in kılıcından boynu kurtarmak zorlaşır. Kırılgan demokrasilerde çare çoktur denilir ama o da tutmaz ve olmaz. Demokles’i yok saymakla da olmaz. Es geçmekle de…
 
Hal böyle olunca ‘Demokles’in Kılıcı’ erken veya geç hiç fark etmez, miladın dört asır öncesinden bu güne tarihi yanılsamaların, irade kırılmalarının ve realiteden kaçışların üstünde kasıtlı veya kasıtsız dolaşır durur, sallanır vurur. Klişe kalıplara bağlanmış bu kırılgan demokrasilerin yani bu sözde ileri demokrasilerin rol model öncüleri de kendilerini kesinlikle Demokles ve kılıcından kurtaramazlar. Çünkü metazori dayatılan tarih bazen umulmadık biçimde tersine de işler.
 
O zaman da işler, kırılgan demokrasilerde ilerleyişin tek başvuru kaynağı bu Demokles, gerileyişin normal normu da atkuyruğuna bağlı kılıcı farz edilerek bir güzel halledilir. Bu zat daha kılıcını vurmadan göstermesiyle tüm alışkanlıklar kaybolur. Veya yepyeni alışkanlıklar anında millete mal olur. Bazen yangından mal kaçırmak için kullanıldığı olsa da aman olur, çare olmaz…
 
Doğrudan doğruya tarihe geçendir; tekli otorite tarih boyu kan, şiddet, zulüm ile koruna gelmiştir. Her aşamada hiçbir kimseye müdahale hakkı tanımayan bir zırh kuşanmıştır. Ve Demokles ile kılıcına zemin olmuştur. Çünkü küçük büyük yalanlar paylaştıkça demlenen kalite ve güveni yiyen oburlardır. Yalanların efendilerine yalın kılıç direnmek ise kutsal isyanın barutunu ateşler. En büyük günahlardan olan oburluğu def eder. Çünkü sadece ben deyip kibirlendikçe, çoğunluktan ayrıldıkça hakikatten de uzaklaşılır. Gerçeklerden kopulur. Üstelik demokrasi de kırılgan olunca kantarın topuzu hepten kaçar.
 
Kütüphanelerde ve arşivlerde yapılabilecek araştırmalar dünyanın birçok acı gerçeğini ortaya koyar. Kalıcı araştırmalarla görkemli görünen ne varsa topunun siyasal modernitenin çok uzağında olduğu anlaşılır. Toplumdan saklananlar çoğaldıkça da hiçbir iletişim tekniği çatışmayı önleyemez. O yüzden öneriler kısırlaşır ve kırılganlıklar demokrasiyi iç eder. Demokles’in kılıcı kesintili yanlışlar çerçevesinde kişisel doğruları da keser ve doğrar. Kırılgan demokrasiler de rotasını despotizme değiştirir.
 
Değişmeyen tek şey Demokles’in kılıcı bu memleketin tepesinde iki asırdır kendini hiç göstermeden, belli etmeden ama aşırı derecede hissettirerek sallanır durur. Güçlü yönetimler kurulmalı, kuruldu yalanlarıyla ayakta sallanan sistemler kurdurur, sonra dip yaptırır. Despot yönetimler ve özgür dünya arasındaki ezilmişlikle dünya medeniyetinin tersine tersine yol aldırır. Bir katkı ile bin milyon ah yaratır. Kurtarıcı diye ortaya atılır, başka büyük sürprizlere gebe ortamlar yaratır. Ayrılıklar ve ayrıntılardan beslenen yoz bir düzenek anında kırılan kırılgan demokrasilerin yerine monte edilir.
 
Başta sallanan ‘Demokles’in kılıcı’ sayesinde kırılgan demokrasilerin seçimleri de baskın olur. Hem de self servis usulü Anayasa’ya uydurularak yapılır. Olur olmasına ama bazen baskın basanın lehine sonuçlanacak görünse de tam tersi olur. Bakınız; yakın tarih kitabı, sayfa: ‘Anayasa kitabının’ atıldığı gün…

Hiç yorum yok: