PONTUS TÜRK İSYANI
Yıllar evvel 30 Ağustos'ta yenilen Türk ordusu geri çekildi. Yunan Kraliyet ordusu daha içlere ve kuzeye doğru bir rota izledi. Temel amaç Pontus’a ulaşmaktı. Yaka yıka Karadeniz’e ulaştılar. Venizelos’çu tayfa, işbirlikçi Rum destekçileri ile kaynaşarak yeni Pontus Rum İmparatorluğu kurulma sürecini başlattı…
Kuruldu da. Özellikle on yıllardan sonra Türkler Pontus da kalıcı olmayacaklarını anladılar. Verilen onca mücadele, savaşım, Kutsal İsyan boşa gitmişti. Tescilli bir yenilgiydi önlerinde duran. Kötü sonu Selanik kökenli Sarı Paşa önler denmişti ama önleyemedi. Yunan zulmün alasını ona göstermişti. Her Türk Sarı Paşasına yapılanlara bakarak haline şükreder hale getirilmişti. Yıldırılmıştı.
Evet, özellikle Sarı Paşa’nın ölümünden sonra Pontus Rum yönetiminin asimilasyonu bilinen üzere hız kazandı. Türk azınlık, yerlerinden, isimlerinden, dinlerinden oldular. Avrupa'nın ve dünyanın gözü önünde cereyan eden bu kültür emperyalizmine gözler kulaklar tıkandı. Karadeniz kökenli Türkler özellikle Çepni soyundan gelenler e aşırı şiddet uygulandı. Topraklarından edildiler. Anadolu’nun iç kesimlerine dek sürüldüler. Aileler parçalandı, yuvalar dağıldı. Evlatlar öksüz bırakıldı.
Hele Pontus Rum yönetimine cuntacılar gelince baskının dozu daha da arttı. Hatta açık Faşizm varlığını iyice hissettirdi. Ege’den Kıbrıs'a dek uzanan çizgide Türk azınlık canından bezdirildi. Özellikle Pontus Türk gençleri sosyalist örgütlenmeler çerçevesinde başkaldırıp, tanınma taleplerini dünya kamuoyuna taşıdılar. Büyük bölümü tutuklandı. Dayanamayıp yer altında çekildiler.
Her ne kadar gelişmelerden memnun gözüken Rus sosyalistleri bulunsa da hükümetleri Sosyalist Türk gençliğini zor desteklediler. Siyasal ve kültürel bir canlanma yaratıldı. İki nesli de acayip eziyet çekmiş Pontus Türk azınlığı uluslararası kongreler düzenleyerek Pontus Rum devletine karşı direnişlerini artıracaklarını dillendirdiler.
Eğer yıllar önce 30 Ağustos'ta yenilmemiş olsalardı kendilerine reva görülen baskıcı tarzı Rum azınlığa göstermeyeceklerini tarihten örneklerle ortaya koydular. Ancak nafile idi. Pontuslu Türkler asimilasyondan kutlamalar. Pontus Türkü kimliği dünyaya yeterince anlatılmadı. Anlaşılamadı.
Pontus Türkleri tarihlerine ve geleneklerine bağlı kalarak özlerini yitirmemiş olsalar da göç dalgalarına dayanamadılar. Direnç gösteremediler. Nadiren bireysel kurtuluşlarla yetindiler.
Göçtükleri memleketlerde de mutlu olamadılar. Her fırsatta Neo milliyetçi fikrin, faşizmin kurbanı olmaktan da kurtulamadılar. Karadeniz coğrafyasında yayılmış cılız Pontus Türk isyanları resmi Yunan tarihinde hep gizlendi. Gizlenmediyse de devamlı kötülendi. Karalandı. Büyük Pontus Türk isyanı her seferinde başlamadan bitirildi. Çökertildi.
Makûs talihi yenmek ve Yeni tarihi yazmak ise gelecek kuşaklara kaldı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder