17 Nisan 2018 Salı

YÜZELLİLİKLER…

YÜZELLİLİKLER…
 
Yüz ellilikler tarihin yakın döneminde on dört yıl süren bir mahrumiyettir. Devlet sırrı veya yıllar yılı bir siyaset malzemesi, ayrıca tarih severlerin bile ayrıntılı bilemediği önemli bir olaydır. Tarihçilerin ne kadar bildiği ise muamma. Manzara bulanık. Alt başlığı vatansızlık…
 
Bilinen haliyle hıyanet odaklı hazırlanan bir listenin yeni yapı tarafından hayata geçirilişi. Tarih 1 Haziran 1924, gizli bir meclis oturumunda altı yüzlerden yüz ellilere indirilen Sultan ve damadına yakın olanlar ile çember içinde çember etrafının bir kalemde çizilmesi. Çizgi dışına itilen yağdanlıklar ve yaverlik edenler. Karşılıklı düşmanlaşanlar. Saray etrafından ve eşraftan, yazıp çizenlere kadar geliştirilen veya vicdanlı davranılıp darlaştırılan bir liste. Ama ana prensibi hainlik temelli. Arada garibanlarında yanmasını önleyemeyen bir tutum.
 
Bir anlamıyla da Sevr’i imzalayanlar ile yırtanların, Lozan üzerinden ilk kapışması…
 
Çıkarılan genel aftan muaf tutulanların kara listeye girmesi. Giren isimlerin yani kanun dışı kalanların ilk yüz elli kişisi. Beyannameye geçenler; Gazeteciler, Sultanın kabine azaları, Kuvayi inzibatiye, nazırlar, heyeti murahhaslar, kutsal isyana afra tafra çekenler, kumandanlar, kaymakamlar, kadılar, valiler, eşraftan olanlar, mutasarrıflar, saray muhbirleri, miralaylar, divanı harp reisleri, müftüler, şairler, mebuslar, dava vekilleri, çeteciler, polisler, emniyet müdürleri, mollalar, mizahçılar, fabrikatörler, zabitler ve sairler…
 
Yüz elliliklerin portresi kısaca böyle…
 
Her dönemdeki gibi sürgünlük ile geçen zaman, memleket ötesi ölümler. Ve boynu bükük yarı mevta geri dönüşler. Yine de katmerli dönüş sevinçleri. Yaşayanları da olmuş, ömrü bitenleri de. Anılar. Açıklanamayan anılar. Güzelliklerden geçenleri de var. Mevladan da. Güzel veya değil özünde acı bir memleket hikâyesi yüz ellilikler.
 
Muhaliflerin dışlanmasına dönük. Mağduriyet içeren bir kıskaç. Her zamanki kısır döngü…
 
Mağduriyeti bir yana resmen devrimci bir tasarruf mu yoksa anayasal bir zorunluluk mu orası tartışmalı bir süreç. Şeraitin gereği kısmen. Hepsi veya hiçbiri belki de. Bir ihtimale karşı hazır olmakla eşdeğer zamanında gereğince yapılamayan bir durum saptaması belki. Hastalığın O halde dahi sürmesi gibi bir şey. Bir kati emrivaki. Olayların dışında kalanlara belli ölçülerde sıcak farkındalık. Devletin dışındalık ödülü. Ödün birliği veya.
 
Kanun haricindekilere, listede olanlara ölene dek, sınır dışı edilme memlekete sokulmama cezası. Kimdir bu cezayı yiyen adamlar. Nedir bu yürekleri karanlık, kamerleri ve komşuları gümüşlü yarenlik. Adları ve kendileri temiz kalamamış veya semirtilmiş ilginç kişilerin oluşturduğu bir liste kimdendir. Kahraman mı hain mi çatışması odağında teşkilatı mahsusa inadı. İttihat Terakki muhasebesi altında dizayn edilen düzensizlik midir yoksa. Dağılan birlikler ve daha da geri çekilmeler de olabilir.
 
Yaşam ve koşulların suçlu bulduğu ve bir bir bazı isimlerin buluştuğu, bunlardan yüz elli kadarının kötü bir sonra sürüklendiği bir sürgünlük ifadesidir, yüz ellilikler…
 
Bugün doğru kararı olayı ayrıntılı şekilde tarafsız gözle inceleyenler verecek. Aslı hayatın çetin fırtınasında yüz elli kişilik bir karakter tutulması veya savrulmasıdır. Çok karışık bir durum. Tarihte perde arkası net olarak açıklanamayan on dört yıl süren ama ömürleri tüketen, bir devlet yaptırımı.
 
Şimdi tükenen bir devlet yaptırımı olarak yüzlercesi binlercesi, envaı çeşidi memleketin dört bir yanında tedavülde…

Hiç yorum yok: