24 Nisan 2018 Salı

CHP’NİN TÜRKİYE’Yİ YÖNETMESİ GEREKİR…

CHP’NİN TÜRKİYE’Yİ YÖNETMESİ GEREKİR… 
 
Kim ne derse desin erken-baskın seçim kararı ile gelinen aşamada ortaya çıkan sonuç: Başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı ve tek liderlik sorununu aşmak için CHP’nin Türkiye’yi yönetmesi gerekir, gerçeğidir...
 
Yani dibe vurmaya ramak kala Memleket, millet elini vicdanına koyarak yıkıma dönük 'Yeni bir Türkiye’ oluşmasına izin vermemelidir. Yetkiyi, yeniden parlamenter sisteme dönecek olana, TBMM’ye eski gücünü iade edecek olana vermelidir. Despotizmi değil demokrasiyi istemelidir. Yoksa bugünkü mevcut siyasi parti iktidarı ve kör taraftarlarıyla bu memleket düzelmez. Daha betere gider. Tüm söylenenler iddia ve beklentilerin ötesine geçmez.
 
Diğer taraftan da, muhalif kesimdeki bu mevcut kadrolar ‘tam bağımsız iktidar getirmez' tezinin tersine bir duruş sergilenmelidir…
 
Özellikle yakın gelecekte memleketin esenliği için millete en yararlı olacakların seçimi gözetilmedikçe oluşan tabloya bakmaya yürekler dayanmaz. Dayanmayacak. Eskinin aynı sonuçlarla karşılaşılır. Karşılaşılacak. O yüzden bir kez daha negatif bir sonuç almamak için realist olmak, dost doğrucu davranmak esastır. Bu gidişatın usulden değil esastan bozulması acil gerekliliktir. Yani pozitif bir sonuca ulaşmak için sıradanlaştırılamayacak radikalist tavır ön şarttır. Öylesine Nirvana’ya ulaşılmış veya yaklaşılmış gibi davranmak yanlışta ısrar ve boşa inattır.
 
İşte o yüzden genel geçer gerçek; artık CHP’nin Türkiye’yi yönetmesi gerekir, gerçeğidir...
 
CHP yönetmelidir çünkü şu son günlerde yaşananlara, bayramlık ağızla konuşmalara ve yerli yersiz atışmalara bakıldığında sözde katılımcılığın sonunun geldiği, getirilmiş olduğu apaçıktır. Şimdi bu batık ve yatık durumu, evrensel normlar, kuruluş ideolojisi ve temel dayanaklar ve programlar uyarınca hakkınca düzenlemeyi benzer zihniyetlerden beklemek eyyamcılık olur.
 
Kim ne derse desin baraj sorunu yaşasın yaşamasın seçime girme zaptına yazılmışlara bakıldığında diğerleri ile aynılaşmayan bir tek CHP var. Memleket ve millet bir kez olsun ‘yeter yetki sende kardeşim,  bundan sonra beni hiç iktidara getirmediniz diye mazeret arama’ demeli ve oyunu CHP’leştirmelidir.  Aksi halde memleket ve millet bir kez daha yedi düvel ile karşı karşıya kalır. Bu kez tümünü denize döküp dökemeyeceği ise muammadır.
 
Ayrıca bu memleket CHP kültürü ile kurulmuştur,  bu millet bir kez daha CHP kültüründen beslenerek yenilenmelidir…
 
Vatansever millet iradesi de, yurtsever siyasetçi analizciliği de bunu gerektirir. Her şeyi zamanlı zamansız gelişmelere bağlayarak beklemekle, ufuk ötesini görmemekle, dağın ardında olan bitene duyarsız kalmakla, sürekli akıl fikir değiştirerek, en makul ve makbul fikri kabullenmemekle, sindirmekle olmaz. Şimdiki siyasetin özeti budur ama o da değişmeli, değiştirilmelidir. O halde realist siyaset yaptığı analizler doğrultusunda sürekli ilerici ve devrimci yol ve yöntemler aramalıdır. Temel anlayış, temel değerler doğrultusunda var olanı devam ettirmek değil daima değiştirmek olmalıdır. Yıkmak ve bozmak değil.
 
Bu gün en geniş kapsamda temel ilkeler ile bütünleşme ilkeliliği tüm deformasyonları yener, en yıkılmaz görüneni ezer geçer. Ancak bu CHP’nin bir dönem yaptığı gibi 'devşirme adaylar ile olmaz'. Aynisi tutum partiye zarar ve partiye emek verenlerin emeğini hiçe saymak ve geçmişten ders almamak demektir. Yani CHP kendi değerlerine, kendi kadrolarına döner ve devşirme arayışını bırakırsa memleket ve millet de yüzünü CHP’ye döner.
 
Zaten son ve sol tahlilde; memleketin bu hiç de gönülden arzulanmayan eriyişi asla tarihsel bir olgu veya siyasi bir realite değildir. Asıl tehlike yetkiyi memleketi bu hale dönüştürenlere veya benzer zihniyete tekrardan vermektir.
 
İşte o yüzden genel gerçeklik; CHP kültürü ile kurulmuş bu memleketin,  bir kez daha CHP kültüründen beslenerek yenilenmesi lazım olduğu ve CHP’nin Türkiye’yi yönetmesi günlerinin gelip çattığı gerçeğidir…
 
Söz milletin…

Hiç yorum yok: