29 Haziran 2013 Cumartesi

DENİZ ÜÇLEMESİ-1

Deniz bereketi


Bilemezsin güneşi ne denli özlediğimi
Adaçayı kokulu
Erken geliversin bahar
Yaralasın yüreğimi
Çocuk bolluğu
Suskun yaz evleri açılsın anam eliyle
Güneşten kavrulsun mevsim başı
Nane çayı kokulu
Karnımda anlamsız duygular tortusu
Pardesümün eteğine yapışsın gelincikler
Kekik kokulu
Bilemezsin sakallı dedemi ne denli özlediğimi
Karanfil kokulu
Erken geliversin deniz
Dağlasın yarelerimi
Çocuk belleği
Durgun yaz evleri şenlensin anam diliyle
Denizden kopuversin mevsim bereketi
Anasütü kokulu
Bilemezsin okyanusu ne denli özlediğimi.


Menekşe bahçesi


Öte duvarlar ağlıyor çocuk gibi
Duvarların ötesi de
Denize kaç yol iner
Kaç şoseden gidilir
Çıplak uçurumlar saklar dağları
Dorukları kar
Mavi yüzüyor karadenizin kucağında
İç çekişleri duyuluyor gökyüzünün
Günden geceye bahar binbir renk
Kilitli kapılar ağlıyor çocuk gibi
Kapıların ötesi de
Eriyen kar deniz yolcusu
Kaçak mal yüklü sandallar
Takalar hamsi hamsi hamsi furyası
Çıplak koylar saklar onları
Direkleri kırmızı
Gençliğimde sahiden dağları severdim
Şimdi denizi, deryayıi toprağı
Kaç yoldan gidilirse gidilsin
Kurnazca beklenir ağlamalar bitsin
Parfüm kokularına karışıyor yosun
Duvarları aşıyor çocuk gülüşmeleri.

Çiçek soluğu


Soluk çiçek, kanadı kopuk çalıkuşunun
Yaprağı yeşil
Sola kaydı.
Alacakara sayıklamaları avuçları yakan
Kocaman bal rengi gözlerinde yalan
O gözlerden akar askıdaki tarih çöle
Balmumundan heykeller çiğniyor laleleri
Soluk çiçek kanadı, yüreği çarçabuk mort
Yaprağı kırmızı
Sola kaydı.
İğrenç uçurumlar kesiyor hayatı
Parlamento binasının bahçesinde saklı talan
Çiçek sulamayana vekil mi derler
Acil çağrı kimler içinse artık çalıyor
Soluk çiçek çalıkuşunun gagasında özgür.


Dalgınlık anı


Özveri yürürlükten kaldırıldı
Sarpa sardı hayat
Bir dalgınlık anıdır
Salt bağışlamakla ilgilidir anılar
Mantıksız çekincelerim var
Gür saçlarında ilk bahar
Zeytin çekirdeği hayırlara vesile
Kısmen çözdüm parolayı
Ay iş ortağı, güneş oyun arkadaşı
Pastel renkli hamurdan adamlar
Kült tarzda kara giysiler
Sağlıksız görüntüleri var
Geriye sardı hayat
Bir dalgınlık anıdır
Salt barışmakla ilgilidir anılar
Gül yüzünde ilkbahar
Zeytindalı hayırlara vesile
Kısmen gördüm parıltıyı
Ay suç ortağı, güneş yol arkadaşı
Bu arada özveri yürürlükten kaldırılmış
Sarpa sardı hayat.


Top atışı


Sertleştikçe eksik gevrek
Namevcut dalgalar yalar denizi
Mutlaka yaşlı cevizi
Kendini tuttukça sertçe
Buğulanır gökyüzü tezahüratlarla
Madalyonun iki yüzü de taraftar çetesi
Dar geçitler, bezeli tutku pasajları boş
Meksika dalgalanması yapıyor kuklalar
Gerildikçe ebleh gerzek
Namevcut dalgalar okşar denizi
Mutlaka yaşlı saat kulesini
Deniz tarafındaki kale ilk devre
Konfetilenir gökyüzü tezahüratlarla
Top yuvarlaktı efendiler
Dikey perdeli camda bulanık anılar.

Kavgalar devresi


Toplu iğne ucuyla kazdım
Bu arızalı hayatı
Aklamak asit yağmurlarında günahı
Alkışlarla filan, yağma yok kızarım
Sümüklü böcek furyasında
Yerinde tutmak zor meridyenleri
Topluca direnmek lazım
Bu arızayı halletmek kökten
Sinemaki çayı yanında çuvaldızla tüneli
Hayatıma çuval geçirtip güldürenleri
Goy goylarla falan, yalan yok kazırım
Salyangoz furyasında
Çıkmak kolay merdivenleri
Topluca inivermek zor
Bu arızayı bir geceyarısı halletmek toptan
İki kez yaşadım be devrem
Gönlüm istemiyor gerçekten
Ama anlamak lazım …
Bu arızalı hayat bana göre değil.

Bal kovanı


Akademik akide şekeri
Kazazedenim
Ayni
Aseton kokulu ödemelerle öde.
Edindiğim ne varsa yoluna kurban
Çeperini zorlayan melodilerle dayan
Civa gibi akıp gidiyor hayat
Meziyet ister civanım
Ayni
Aslanca kaçıp giden hayatı kovalamak gibi
Veya lokmayı kapmak midesinden
Çeperini kovalayan kurbağalarla ayni kuyuda
Ayışığı gibi parlayıp sönüyor hayat
Mazeret göster cilalım
Ayni
Kör dilencinin algıladığı sadaka gibi
Veya bi ekmek parası abi cihetinden yalan
Çemberini döndüren felekle yılan
Deva gibi dalga geçiyor hayat
Mazuranı çıkar celalim
Ayni
Derinliğini ve uzunluğunu ölçen mezarcı gibi
Ölüm dilaltı akide şekeri
Akademik makademik dinlemez
Kazazedeyim.

Yaz okulu


İklime alıştım.
Orada şurada zorla uyudum
Eşliğimde yazı torbam
Metabolizmam ustaca uydu
Pastırma yazı dedikleri edilgenliğe
Düşkünlüğün bu denlisini bile umursamıyorum
Mola verdim.
Orda burda şurda zorla uyandım
Eşliğimde oku torbam
Aklımın gözü mahirce okudu
Dağılışın kitabını
Topladım mevsimleri attım torbama
Onlar mı değişti yoksa ben mi
Orda şurda burda zorla oyalandım
İklime alıştım.
Eşliğimde içi bahar dolu kilim torbam
Elimin körü gördükçe gördü
Denizin karasını
Ayaladım dalgaları kayboldum içinde
Akıl torbam boşaldı.
Havuz problemlerini inadına çözmezdim
Denize kapıldım

Deli gömleği


Ört üstümü gizle beni
Dam çatı istemem yıldızlar bana yar
Akortsuz akordionlar ebelesin yalnızlığımı
Metamorfoz macuna dönderdi aklımı
Mesir macunu sazlığında değneksizim
Karyola örtüsü lekelerle dolu yatağa çivilendim
Üstümü ört gizle beni
Devriyeler geziyor kırk parça, şose dar
Abartısız akıllanmalar dolaşsın yalnızlığımı
Andropoz macuna dönderdi deliliğimi
Nesir maratonu sazlığında kalemsizim
Çarşafı lekelerle dolu yatağa prangalandım
Üstümü ört gizle beni
Cevriyeler uçuyor kırk serçe, kanadı kırık
Ayartısız buluşmalar ninnilesin yalnızlığımı.


Ve dönemi artık


Ekşimiş renkler öpüşüyor
Cambazla gergin tel şemsiye gölgesinde
Can tatlı.
Metan gazı uygarlığı şarkılarla
Titiz uğraşıların canısı vurgun yemiş
Örümcek kafalılar pazarında bit arıyorum
Çene çalmak için çobanları
Tavus kuşu kanadı ekşimiş renkler karası
Kavalla oksijen elleşiyor çam gölgesinde
Cam buzlu
Bir fiskelik her şey, paramparça uygarlık
Semiz beslemelerin dünyası vurgun yemiş
Yeni yetmeler diyarında akıl arıyorum
Kaval çalmak için koyunları
Ekşimiş renkler öpüşüyor
Cambazla gergin tel ölümüne savaşıyor
Kan tuzlu
Havagazı duyarlığında şarkılarla
Denizin sofrasında altı alem tırol yemiş
Kurtlar pazarında canımı arıyorum
Yanılgıların dili


Akrobat vesikası
Meteoroloji yanılmadı
Günahkar orman kaldırımlara taştı
Kayırmayın beni belaya çatmağa alışığım
Akrobat vesikalık çektirdi
İdeoloji yanılmazdı
Günahkar olanlar kaldırımlara doluşmasa
Kaçırtmayın benim aklımı belalara alışığım
Akrobat vesikasına vesikalık çektirdi
Trajedi inanılmazdı
Günahkar olanlar ormana kıydı
Gerçek günah doğdu
Kabartmayın benim içimi
Şapka mankeni değil ki başım
Ütü buharıyla yumuşatılmış değil ki beynim
Çekerim tetiği valla günaha da sevaba da razıyım
Akrobat vesikalılar düşünsün.


Çünkü ağır geliyor


Dünkü
Bu günkü
Bahar alerjisi
Kadın oyuncu canlandırdıkça ölümü
Koluna takası geliyor insanın
Göz çevresi sürgülü ölümsüzlüğü
Akustik sesler eşiğinde
Esmek yeniden elveda diyerek dünyaya
Migrenim tuttu yine
Kalp ağrısı
Bu günkü
Dünkü
Yarın aynisi.
Kadın oyuncu ballandırdıkça arısını
Koluna giresi geliyor insanın
Çünkü
Çünküsü münküsü yok.
Süngü düştü
Bugün.


Şimdi kalkıyor şimdi


Derhal şimdi
Şimdiye kadar biriktirdiklerimle el ele
Minyatür şehirlere
Pelerinin sakladığı sarkaçta sallanmaya
Elimde küçük valizimle
Şimdiye kadar kaybettiklerimle diz dize
Hemen şimdi
Ya şimdi ya hiç, hemen
Kalkıyor gözleri buğulu mavi tren
Minyatür raylarda mini gardan hemen
Minyatür şehirlere
Vagonların penceresinden sarkan küçük insanlar
Alnımda büyük vasiyetim
Şimdiye kadar kaybettiklerim buradan köye
Biriktirdiklerim dönüş vizesi
Derhal şimdi, hemen şimdi, ivedi
Yolculuk minyatür şehirlere

Dertli abdal …

Hiç yorum yok: