Deniz bereketi
Bilemezsin
güneşi ne denli özlediğimi
Adaçayı
kokulu
Erken
geliversin bahar
Yaralasın
yüreğimi
Çocuk
bolluğu
Suskun
yaz evleri açılsın anam eliyle
Güneşten
kavrulsun mevsim başı
Nane
çayı kokulu
Karnımda
anlamsız duygular tortusu
Pardesümün
eteğine yapışsın gelincikler
Kekik
kokulu
Bilemezsin
sakallı dedemi ne denli özlediğimi
Karanfil
kokulu
Erken
geliversin deniz
Dağlasın
yarelerimi
Çocuk
belleği
Durgun
yaz evleri şenlensin anam diliyle
Denizden
kopuversin mevsim bereketi
Anasütü
kokulu
Bilemezsin
okyanusu ne denli özlediğimi.
Menekşe bahçesi
Öte
duvarlar ağlıyor çocuk gibi
Duvarların
ötesi de
Denize
kaç yol iner
Kaç
şoseden gidilir
Çıplak
uçurumlar saklar dağları
Dorukları
kar
Mavi
yüzüyor karadenizin kucağında
İç
çekişleri duyuluyor gökyüzünün
Günden
geceye bahar binbir renk
Kilitli
kapılar ağlıyor çocuk gibi
Kapıların
ötesi de
Eriyen
kar deniz yolcusu
Kaçak
mal yüklü sandallar
Takalar
hamsi hamsi hamsi furyası
Çıplak
koylar saklar onları
Direkleri
kırmızı
Gençliğimde
sahiden dağları severdim
Şimdi
denizi, deryayıi toprağı
Kaç
yoldan gidilirse gidilsin
Kurnazca
beklenir ağlamalar bitsin
Parfüm
kokularına karışıyor yosun
Duvarları
aşıyor çocuk gülüşmeleri.
Çiçek soluğu
Soluk
çiçek, kanadı kopuk çalıkuşunun
Yaprağı
yeşil
Sola
kaydı.
Alacakara
sayıklamaları avuçları yakan
Kocaman
bal rengi gözlerinde yalan
O
gözlerden akar askıdaki tarih çöle
Balmumundan
heykeller çiğniyor laleleri
Soluk
çiçek kanadı, yüreği çarçabuk mort
Yaprağı
kırmızı
Sola
kaydı.
İğrenç
uçurumlar kesiyor hayatı
Parlamento
binasının bahçesinde saklı talan
Çiçek
sulamayana vekil mi derler
Acil
çağrı kimler içinse artık çalıyor
Soluk
çiçek çalıkuşunun gagasında özgür.
Dalgınlık anı
Özveri
yürürlükten kaldırıldı
Sarpa
sardı hayat
Bir
dalgınlık anıdır
Salt
bağışlamakla ilgilidir anılar
Mantıksız
çekincelerim var
Gür
saçlarında ilk bahar
Zeytin
çekirdeği hayırlara vesile
Kısmen
çözdüm parolayı
Ay
iş ortağı, güneş oyun arkadaşı
Pastel
renkli hamurdan adamlar
Kült
tarzda kara giysiler
Sağlıksız
görüntüleri var
Geriye
sardı hayat
Bir
dalgınlık anıdır
Salt
barışmakla ilgilidir anılar
Gül
yüzünde ilkbahar
Zeytindalı
hayırlara vesile
Kısmen
gördüm parıltıyı
Ay
suç ortağı, güneş yol arkadaşı
Bu
arada özveri yürürlükten kaldırılmış
Sarpa
sardı hayat.
Top atışı
Sertleştikçe
eksik gevrek
Namevcut
dalgalar yalar denizi
Mutlaka
yaşlı cevizi
Kendini
tuttukça sertçe
Buğulanır
gökyüzü tezahüratlarla
Madalyonun
iki yüzü de taraftar çetesi
Dar
geçitler, bezeli tutku pasajları boş
Meksika
dalgalanması yapıyor kuklalar
Gerildikçe
ebleh gerzek
Namevcut
dalgalar okşar denizi
Mutlaka
yaşlı saat kulesini
Deniz
tarafındaki kale ilk devre
Konfetilenir
gökyüzü tezahüratlarla
Top
yuvarlaktı efendiler
Dikey
perdeli camda bulanık anılar.
Kavgalar devresi
Toplu
iğne ucuyla kazdım
Bu
arızalı hayatı
Aklamak
asit yağmurlarında günahı
Alkışlarla
filan, yağma yok kızarım
Sümüklü
böcek furyasında
Yerinde
tutmak zor meridyenleri
Topluca
direnmek lazım
Bu
arızayı halletmek kökten
Sinemaki
çayı yanında çuvaldızla tüneli
Hayatıma
çuval geçirtip güldürenleri
Goy
goylarla falan, yalan yok kazırım
Salyangoz
furyasında
Çıkmak
kolay merdivenleri
Topluca
inivermek zor
Bu
arızayı bir geceyarısı halletmek toptan
İki
kez yaşadım be devrem
Gönlüm
istemiyor gerçekten
Ama
anlamak lazım …
Bu
arızalı hayat bana göre değil.
Bal kovanı
Akademik
akide şekeri
Kazazedenim
Ayni
Aseton
kokulu ödemelerle öde.
Edindiğim
ne varsa yoluna kurban
Çeperini
zorlayan melodilerle dayan
Civa
gibi akıp gidiyor hayat
Meziyet
ister civanım
Ayni
Aslanca
kaçıp giden hayatı kovalamak gibi
Veya
lokmayı kapmak midesinden
Çeperini
kovalayan kurbağalarla ayni kuyuda
Ayışığı
gibi parlayıp sönüyor hayat
Mazeret
göster cilalım
Ayni
Kör
dilencinin algıladığı sadaka gibi
Veya
bi ekmek parası abi cihetinden yalan
Çemberini
döndüren felekle yılan
Deva
gibi dalga geçiyor hayat
Mazuranı
çıkar celalim
Ayni
Derinliğini
ve uzunluğunu ölçen mezarcı gibi
Ölüm
dilaltı akide şekeri
Akademik
makademik dinlemez
Kazazedeyim.
Yaz okulu
İklime
alıştım.
Orada
şurada zorla uyudum
Eşliğimde
yazı torbam
Metabolizmam
ustaca uydu
Pastırma
yazı dedikleri edilgenliğe
Düşkünlüğün
bu denlisini bile umursamıyorum
Mola
verdim.
Orda
burda şurda zorla uyandım
Eşliğimde
oku torbam
Aklımın
gözü mahirce okudu
Dağılışın
kitabını
Topladım
mevsimleri attım torbama
Onlar
mı değişti yoksa ben mi
Orda
şurda burda zorla oyalandım
İklime
alıştım.
Eşliğimde
içi bahar dolu kilim torbam
Elimin
körü gördükçe gördü
Denizin
karasını
Ayaladım
dalgaları kayboldum içinde
Akıl
torbam boşaldı.
Havuz
problemlerini inadına çözmezdim
Denize
kapıldım
Deli gömleği
Ört
üstümü gizle beni
Dam
çatı istemem yıldızlar bana yar
Akortsuz
akordionlar ebelesin yalnızlığımı
Metamorfoz
macuna dönderdi aklımı
Mesir
macunu sazlığında değneksizim
Karyola
örtüsü lekelerle dolu yatağa çivilendim
Üstümü
ört gizle beni
Devriyeler
geziyor kırk parça, şose dar
Abartısız
akıllanmalar dolaşsın yalnızlığımı
Andropoz
macuna dönderdi deliliğimi
Nesir
maratonu sazlığında kalemsizim
Çarşafı
lekelerle dolu yatağa prangalandım
Üstümü
ört gizle beni
Cevriyeler
uçuyor kırk serçe, kanadı kırık
Ayartısız
buluşmalar ninnilesin yalnızlığımı.
Ve dönemi artık
Ekşimiş
renkler öpüşüyor
Cambazla
gergin tel şemsiye gölgesinde
Can
tatlı.
Metan
gazı uygarlığı şarkılarla
Titiz
uğraşıların canısı vurgun yemiş
Örümcek
kafalılar pazarında bit arıyorum
Çene
çalmak için çobanları
Tavus
kuşu kanadı ekşimiş renkler karası
Kavalla
oksijen elleşiyor çam gölgesinde
Cam
buzlu
Bir
fiskelik her şey, paramparça uygarlık
Semiz
beslemelerin dünyası vurgun yemiş
Yeni
yetmeler diyarında akıl arıyorum
Kaval
çalmak için koyunları
Ekşimiş
renkler öpüşüyor
Cambazla
gergin tel ölümüne savaşıyor
Kan
tuzlu
Havagazı
duyarlığında şarkılarla
Denizin
sofrasında altı alem tırol yemiş
Kurtlar
pazarında canımı arıyorum
Yanılgıların dili
Akrobat
vesikası
Meteoroloji
yanılmadı
Günahkar
orman kaldırımlara taştı
Kayırmayın
beni belaya çatmağa alışığım
Akrobat
vesikalık çektirdi
İdeoloji
yanılmazdı
Günahkar
olanlar kaldırımlara doluşmasa
Kaçırtmayın
benim aklımı belalara alışığım
Akrobat
vesikasına vesikalık çektirdi
Trajedi
inanılmazdı
Günahkar
olanlar ormana kıydı
Gerçek
günah doğdu
Kabartmayın
benim içimi
Şapka
mankeni değil ki başım
Ütü
buharıyla yumuşatılmış değil ki beynim
Çekerim
tetiği valla günaha da sevaba da razıyım
Akrobat
vesikalılar düşünsün.
Çünkü ağır geliyor
Dünkü
Bu
günkü
Bahar
alerjisi
Kadın
oyuncu canlandırdıkça ölümü
Koluna
takası geliyor insanın
Göz
çevresi sürgülü ölümsüzlüğü
Akustik
sesler eşiğinde
Esmek
yeniden elveda diyerek dünyaya
Migrenim
tuttu yine
Kalp
ağrısı
Bu
günkü
Dünkü
Yarın
aynisi.
Kadın
oyuncu ballandırdıkça arısını
Koluna
giresi geliyor insanın
Çünkü
Çünküsü
münküsü yok.
Süngü
düştü
Bugün.
Şimdi kalkıyor şimdi
Derhal
şimdi
Şimdiye
kadar biriktirdiklerimle el ele
Minyatür
şehirlere
Pelerinin
sakladığı sarkaçta sallanmaya
Elimde
küçük valizimle
Şimdiye
kadar kaybettiklerimle diz dize
Hemen
şimdi
Ya
şimdi ya hiç, hemen
Kalkıyor
gözleri buğulu mavi tren
Minyatür
raylarda mini gardan hemen
Minyatür
şehirlere
Vagonların
penceresinden sarkan küçük insanlar
Alnımda
büyük vasiyetim
Şimdiye
kadar kaybettiklerim buradan köye
Biriktirdiklerim
dönüş vizesi
Derhal
şimdi, hemen şimdi, ivedi
Yolculuk
minyatür şehirlere
Dertli
abdal …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder