ŞEKER ŞEKER AMERİKANLAŞMAK…
Sirenli, sistemli, istemli Amerikanlaşmak üzerine tezler; filmsel darbeler, cinsel normlar, dinsel motif ve şaplı şeker…
Şeker şeker amerikancılaşmanın realitesi budur. Ezelden ebede Amerika'ya ve amerikanlaşmaya, son günlerde Kargillerin raporsu dayatmasına dur denilmedikçe neyin eksik neyin fazla olduğunu anlamak iyice zorlaşır. Ne Biçim Şeyse şirazeyi kaydıracak o şeker şurubu yutulur. İnsanın özünü yitirten bir anarşizme kayar nişasta özlü yaşamlar. Akıllar tutulur. Tüketim anarşizmi ahlaksızlığıdır kapıya dayanan. Çanlar şeker için çalar.
Amerikanlaşmanın ölçütü; çarşı pazar tuz, gaz yağı ve şekerden bu günlere tüketim çılgınlığıdır. Emperyalizm şeker tozunda basar ortalığı. Kesme şeker biçiminde de kapitalizm. Yetmez din elden gidiyor ayaklanmalarını canlandıran nefis bastırma sürecidir yalılara yaslanan. Bu sancılı süreçler bile Amerikasal desteklidir. Amerikacılıktır resmen, yıllardır din elden gidiyor diye diye bağırtı çağırtı ahlaksızlığı. Bu yüzdendir ahlağın akıl hastalığı olarak görüldüğü bir çağa devrilmek. Zamanla dogmatizmden beslenen bir ormantizmin memleketi kuşatması. Her son yeni bir başlangıç aldatmacası ile yupisel romantizm geliştirilmesi. Oryantalizmin dayattığı feodal kalıntılar üzerinden din devşirilme meselesi. Din toptan değiştirilmese de Amerika’nın kurmaca dinine benzeştirmektir tapınılan kutsiyeti. Emperyalizmin güdümünde yeni ahlak dirileştirmektir. Hâkimiyet cihetinde görkemli hamlelerle tüm katmanlara yeni ahlak ambalajındaki ahlaksızlığı bal şeker yerleştirmektir. İşte amerikanlaşmanın yüzü, özü, gözü budur.
Şarampole yuvarlanırken her dayatıyı şeker şeker kabullenmeden, kabullenmesen de önemsemeden olmaz misalidir mideye indirilen. Zaten Amerika ile kültürler kapışmasıdır dünyaya hükmeden. Aslında tüm kapışma gizliden gizliye bir hesaplaşmadır alt kültürleri de tetikleyen. Benmerkezci bir belleğin haritasının çizilmesidir mesele. Diğer taraftan yanlı bir yerlere yaslı akılları karıştıran da budur.
Akıl karışmalarına yönelik her döneme ait ılımlı yumuşak ve sadık işbirlikçilerini kotarma zenginliğidir amerikangillerin aktardığı. Din, iman, mezhep içine sokulan resmen pentagonvari aşırı militanlaşmadır. Gerçek dinden uzaklaşmadır. Milli, millet gizli anlaşmaları ile türetilen çekim merkezidir şeker gibi görülen, şeker gibi gösterilen. Şeker diye zehre bulaşmadır. Şeker fabrikaları yerine de devasa kuleler yaratılır ve çağdaşlığın merkezi olunur yalanıdır kanılan. Son sallanan nara da zarar bunun neresinde nakaratıdır.
Aklın evrensel duruş üzerine kafa yormaması yüzünden lafta radikal değişimler ve demokratizmi çağa uyduramayış şeker kapsülü gibi yutturulur. Önlenemez yükseliş indirilir raftan. İşte içilen o şeker şurubu amerikanlaşmadır.
Küresel dünyaya da, azınlığın hâkimiyetine de karşı koyamayışın karamelidir ağızları tatlandıran. Kâinatı fizik ötesi bir ruha veya ruhsuzluğa, Atlantik ötesi bir hocaya veya aldanmışlarına teslim etme teslimiyetidir şekercil operasyon. Teslimiyetçilik ria riya ve rüya dua ruhsuzluğunda gelişir. Aslında Amerikancılığı kutsamaktır bu sunum. Amerikanlaşmışları sunma programıdır yaslanan. Toplu ama toplumsuz, sorunlu ama sorgusuz bir itaat platformunda pembe desenli forma giymektir.
Oysa Amerikacılık cıvık, amerikanlaşmak ise kan revan kabileci bir dünyayı egemen kılmaya yöneliktir. Buna çalışılırken benmerkezcilik dışında dinin dilin imanın hiç önemi yoktur. Tek din, tek dil, iman mezhep tek ve sadece para merkezlidir. Dolar dolar boşalır mekanizmalıdır hayata geçirilen. Paradoksal bir normalleşmedir. Veya şeker kaymak anormalleşmedir. Nabza göre şerbet vermektir. Tüm idea ise büyük tek devlet olmaktır.
Bu egemen sermaye ürünü, lobici Amerikancı idealizmi de çatıştırılan bölgelere kaydırmaktır. Kaybın nereye vardığı veya varacağını düşünüp dert edinen yok zaten. Büyük zaferin eşiğinde olunduğu hissi verilerek hissizleştiren kolpacı bir halifelik tercihidir var edilen. İkiyüzlü toplumlar oluşması ve oluşturulması bağlamında, Amerika'ya bağlanmak ve Amerikanlaşmaktır kristalize edilen şekerin zerresine hapsedilen.
En göz alıcı zenginliğin nimetlerinden faydalanmak ve yalandan faydalandırma üzerinden kurgulanmış bir Amerikan rüyasıdır her şey. Akla sokulan Şamın şekeri, arabın yüzü, derken ‘ankıl Sam’ın şekerliğidir. Ne şeker şeysin sen Sam…
Bu kurgusal düzene isyanı ise Sam yeline kapılıp sirenli, sistemli ve istemli bastırmak resmen soysuzluktur. Kim ne derse der şeker şeker Amerikanlaşmaktır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder