5 Mart 2018 Pazartesi

KADIN DİNİ

KADIN DİNİ
 
Kadına dönük baskı ve şiddetin arttığı modern dönemler dinci ve yasakçı zihniyetin iktidar erkini eline geçirdiği ve işi sıkı tuttuğu dönemlerdir. Ve orta çağın vahşiliğini hiç aratmaz. Çünkü tüm dinler teorik açıdan eşitlikçi olsa da, öyle görünse de pratiğinde çoğu zaman kadın geri plandadır. Din diye tanımlananların tamamı altı çizilecek denli kadına karşıdır. Öyle ki keskin ve kesin direktifler ile kadına dönük darbeler gizlidir her referans sayılan rivayetinde.
 
Dinsel rivayetler eyalet eyalet değişkenlik gösterse de, bazı ayetler tebliğ faaliyetlerinde saklansa da kadına dinin yakıştırdığı bellidir. Fetvaya göre hayat. Belirlenen o hayatı iyi kötü demeden yaşamaktır kadına kalan. Tarihsel gerçeklik budur.
 
Dinlerin bütününde kasıtlı fıkıh ve maksatlı tefsirler ile kurumsallaşan yeni dini modeller kadına hiç acımaz. Artan acımasızlıkla hem siyasal hem sosyal açıdan kadın hakları daima gasp edilir. İktidarın belirleyici tavrı yeni tezler üreterek din içerisinde saygın yeri olan kadınları fiili saldırılarla hep sindirir.
 
Hatta bizzat dini kuranlar, kural dışı davranarak kadını kızı, çoluk çocuğu kurulan erkeksi iktidara meşruluk sağlamak için öldürürler. Yani kadını küçük düşürmeler ve her fırsatta aşağılama ile yetinilmemiş, kadınlar resmen öldürülmüştür. İnsan görünüşlü huri görünseler de çoğunlukla katli vaciplerdendirler. Dinlerde kadının muhalif olma lüksü yoktur, kitabında asla bu tip kıssalar yer almaz. Alırsa da az buçuk. Kadın dinen kutsal ve insanüstü sayfalarda yer alsa da verilen mesaj bir yere kadardır.
 
Modern dönemlerde kadının baskı ve şiddet görmesi ve kıyımın artması büyük ve baskın dinlerle direkt bağlantılıdır. Babalık yasası ile biçimlenmiş dinler ve dinci iktidarları zamanla Tanrıdan uzaklaşma dönemleri yaşarlar. İktidar hırsına kapılanlar keskin yorumlar ve parlatıcı detaylardan beslenerek ne hikmetse kadına düşmanlığı güncellerler.
 
Bunca dini zorlamaya karşın tekrar cahiliye dönemlerine dönülmemiş ise kadınların ve analık makamının sağlam durmasıdır nedeni.  Bu bilinçle dinler pratiği zamana uygun sürekli şekillendirilir. O yüzden dinlerde teori ve pratik asla birbirine uymaz. Modern zamanlarda bile uymaz. Zamana ve mekâna göre değişkenlikler arz eder. Hatta model sayılan modern zamanlarda makul değişiklikler ve iktidar kavgasında en çok zararı yine kadınlar çeker.  
 
Hele iktidar kavgasına yoğun dinci inancın yön verdiği düşünülüp irdelendiğinde hâkim dinlerin kadını hep dışladığı da açıkça görülür.
 
Bu elbette normal karşılanır. Çünkü dinler tarihinde bir kadın dini, bir din öncüsü kadın, bir kadın peygamber yoktur ve yer almaz. Nebisi kadın bir dinin olmayışı yüzünden tarih erkeğe dönük baskı ve şiddetin arttığı antik ve modern dönemleri  hiç yazmaz. Dinci ve yasakçı zihniyet bu yüzden erkekleri hiç aşağılamaz. Sere serpe yüceltir.
 
Dinler içinde teorisi kadınsı, pratiği kadını öne çıkaran bir din olmadığındandır bu milyon yıllık eşitsizlik. Bir Meryem vardır o da yarım peygamberdir, dini de yoktur…

Hiç yorum yok: