REFERANDUM ANILARI…
Sağlıkla esenlikle maviye ve kızaran güneşe akıyor yamalı bohça yaşamlar. Beklenti artık boynu büküklük dağılacak, sonsuz çöl gezintileri bitecek beklentisidir. Ve gereksiz eklenti referandum temaşası nisan yağmurlarıyla beslenen yapay göllerde tersine yüzecek…
Referandumla nice çamlar devrilecek. Çünkü ay mavisidir akla çarpan ve nice anılar vardır yedeğe alınamayacak. Bu suni derinlikte, bu sanal kargaşada kirli çamaşır sepetinde de depmece anılar saklıdır. Beyazı ayrı koymadan karalara bu ne temizlenme paklanma denilecek referandumla. Eski referandumlar anısına tıpkısının aynısı temizlik saatidir şeklinde takılmalar umudu tutuşturacak. Bunalımlı sezgiler dışlanacak ve anlamlı ezgilerle gizlenen kavramların kilidi bir bir açılacak. Film tabakalı camların da ardı görülecek yangı budur.
Referandum boyunca gamzadelerin gamzelerine dolan eksik hayatlar yudumlansa da, yurdumdan insan manzaraları masalarda kavrulacak. Kafalarda yılların tortusu, anıların buğusu içe çekilecek. Yeni sanılan hayatların ciğerin tütmesine ve yüreğin özlemesine tersliği de anlaşılacak. Referandum yurttan sesler korosunun ahengiyle olmazı başaracak. Acılaşan anılara hürmetle referanduma kararsızlar da katılacak. Sonrasında ayak bileğinden başlayıp beynin en ücra hücresi ne kadar suç duyurusuna açık kalacak katmanlar. Yolculuk Himayalar’a Everest’e uzasa da acı gerçekler yüksek basınçta yürek daraltacak. Nice beyin kanamalarına sebep olacak. Anılar dağılacak dağlar yıkılacak. Olacak o kadar dirilecek.
Yapanın edenin Kutup yıldızına tutunmasıdır en hakiki ve sahici suçluluk. Sufle edilen kutuplaştırma bahaneleri savunmadan sayılamayacak. Boşu boşuna Helen diline uymamaktır mesele görülecek. Ve tüm kötü anılar anılar mezarlığına gömülecek.
Bir harap peronda külfetli yollara uzar anılar yumağı. Yakut gözlerde kaybolur zaman. Ve kaç istasyondan kaç isyandan sonra kutsal alanlara yayılır kitle. Kara yıkıntılara kadar uzar anılar. Referandumla sonlanır zaman. Öylesine değişimler vurur ki anı, tarihsel yıkımlardan ve haklı anılardan beslenir umut. Hiçbir anlamı olmayan kandırmacalar bile anılarda tarihlidir. İstiflidir. Memleket referanduma tarif edilir, millet referanduma tarifelendirilir ve anılar yeniden nemli gözlerde canlanır.
Öyle anlar vardır ki ayıplardan kayıplardan kurtarır aklı. Değişimin çiçekleri açar süt beyaz mermerlerde. Sadece taşlara kazınmış çetrefilli savunmalardır akla takılan. Yol üstünde aksak durumları toplayarak varılır engin maviliğe ve çetin sonsuzluğa. Yürek dolar dolar ama iş, hiçbir deli rüzgâra kapılmamaktır. Asıl mesele paranoya halinde paralanmamaktır. Asil biçimde durmaktır anılar durağında. Toplumsal korkuların uzağında, bireysel takıntıların tuzağında sürekli kan kaybederek de olsa insan onuruna yaraşır halde yaşamaya direnmektir mahirlik.
Olur, öyle şeyler ve kimseler duymaz dememektir hiç. Binlerce yıldır harika günler hediye eder anılar. Anlarının kuşatılmışlığı da gün olur biter. Hayata dönüş kavşağında referanduma tutulur memleket. Ve son aşamada yetkiyi hakkınca devretmektir akla yakışan. Memleket aşkına.
O zaman ben sadece bana ait olanı yaşarım diğerleri beni ırgalamaz sızlanmasından da kurtulur akıl. Üst akıl en, en büyük evde oturup anıları kontrolüne geçirdikçe biter yığınla ömür. Önemli olan yiğitçe verilen savaşın masum yüzlerinde netleşmektir. Anılarda netleşirler sıra sıra, deniz derya, onlara savrulmaktır erlik.
Bu referandum gamlı bir sonbahar düşünde harcanan yitik gençliği, kayıp kuşağı arar durur anılar. Peygamber kıvamında ateşle sıvanan örnekten Nisan Yağmurları ile temizlenmektir titizlik. Durulmak korkusudur sessizlik ağartan. Vurulmaktır ağırdan hissedilen. Düşler buz kesince anıların sıcağına sürülür kervan ve it ürür kervan yürür sanılır. Upuzun ipek saçlı bir kahramandır özgürleşmenin sembolü. Zamanı bir anlığına durdurur. Ekmek kadar yürekli olandır emek kadar sahicidir arınmak. Ve referandum öncesi şenlenir anılar, anılar derlenir toplanır ve okçular hedefi on ikiden vurur.
Aradan kaç yıl geçerse geçsin hangi evrensel kural zorlarsa zorlasın hatırlanır halkın belleğine kazınan referandum anıları. Bu da zamanla evrenselleşir.
Ve millet, karanlığın kralı çırçıplak yakalandığında, anların çocuklarının ne haltlar çevirdiğini de bir güzel anlar, şamarı atar ve anılarında saklar. Anların çocukları da anlar aldanışın akıbetini.
Ve referandum yıllar geçse de yollar bitse de daima hayırla anılır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder