9 Şubat 2017 Perşembe

REFERANDUMDAN HER HALÜKARDA “HAYIR” ÇIKIYOR…

REFERANDUMDAN HER HALÜKARDA “HAYIR” ÇIKIYOR…
 
Bu gün itibariyle halkta anket, banket, banknot caydırması, kandırması ve kemikleşmesi sağlanmaz ise nisanda yapılması öngörülen refendumdan aritmetik temelde ‘Hayır’ çıktı, çıkar, çıkıyor gibi…
 
Şimdiye değin yapılan, yaptırılan her siyasi tandanslı anketlerde % 46-48 oranında “Hayır” çıkıyor, evet ise % 41-42 civarında kalıyor. Kararsızlar ise yüzde 10 ve üzerinde bir oranla seyrediyor. Anket dinamiği içinde kararsız oyların dağıtılması halinde ise referandumdan açık ara “Hayır” çıkıyor.
 
Yani ‘Hayır’cıların lehine altı yedi puanlık bir makas açılması var. Makasın kapanması hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın izleyeceği politikanın yanı sıra muhalefetin direncine de bağlı. Eğer ana muhalefet partisi sivil toplum örgütlerini ve diğer “Hayır”cı partiler ile ikiye bölünen ülkücüleri doğru mesajlarla ayni platformda buluşturabilirse sonuç şimdiden belli. Milletin çoğunluğu referandumda ‘Hayır’ der.
 
Halk üzerine çalışmalar daha başlamadı. İktidar partisi ve seçilmiş Cumhurbaşkanı propaganda yapmak için henüz sahaya inmedi. İktidarın her seçimde kullandığı tüm devlet gücü, iletişim kanalları ve sınırsız imkânlarıyla bu sonuç değişebilir mi? Belli değil. Pek mümkün de gözükmüyor.
 
Hükümet, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve kullanılacak sınırsız mali güce, belediyeler ve sivil toplum örgütlerinden iktidarı destekleyenler de eklenince ibre biraz oynayabilir. Bu destek yeter mi yetmez mi sandık ortaya koyacak. Şimdilik yetmez görüntüsü hâkim.
 
Siyaseti iyi bilirim havasında referandum bahsine tutuşmak, parti oylarını alt alta yazıp toplamak havanda su dövmek aslında. Çetele tutmak ise böyle gelmiş böyle gidere körü körüne tapınmak. Açıkça görülen bu referandum, 10 Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminin benzeri bir tabloyu ortaya koyacak. Unutulmaması gereken o seçimde katılımın % 73,4 civarında kalmasıydı. Kamuoyu araştırmaları referanduma katılım oranı arttıkça doğru orantılı “Hayır” oylarının artacağını öngörüyor. Bu kez halk başkanlığa yol vermeyecek gibi.
 
Yerelden genele amatör, yarı profesyonel ve profesyonel tüm siyasetçilerin 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi yerelden genele nasıl bir tablo ortaya koymuş, dönüp bir daha bakmaları ve çıkan sonucu iyi irdelemeleri gerekir. Kimilerine göre bu seçimde muhalefet tarihi bir fırsatı kaçırdı. Özellikle ana muhalefetin strateji yanlışlığı yüzünden sandığa gitmeyenlerin ağırlıklı olarak muhalefet seçmeni olduğu ve cumhurbaşkanlığın mevcut Cumhurbaşkanına hediye edildiği eleştirileri yapıldı. Her şey bir yana rakamlar yeniden gözden geçirilmeli.
 
Şu fakir ilçe Esenler’de bile 10 Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım diğer tüm seçimlerde % 85 ve üzerini gördüğü halde %73,4 oranında kaldı. Ve bu oranla tamamlanan seçimde adaylardan mevcut Cumhurbaşkanı; 146.818 oy ve % 66,4 aldı. Ana muhalefet adayı: 50.627 oyda ve % 23,2’de kaldı. Üçüncü aday ise: 23.008 oyla %10,2’yi götürdü.
 
Yani iktidar partisi tüm seçimlerdeki gibi cumhurbaşkanlığı oyunu da % 65 civarına dayamış. Hem de en düşük katılımın olduğu bir seçimde. Aynı yıl içinde yapılan 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerine bakıldığında iktidar partisi ilkinde % 55,1 oranı yakalamış, 1 Kasım da ise oylarını ancak % 65,4 bağlamış. Eğer yine bu tablolar gerçekleşirse ki gerçekleşmesi muhtemel, memleket genelinde referandum geçmez. Bu kez sandığa giden oran yükselirse ki yükselecek görünüyor “Hayır” oylarında artış olacak. O yüzden iktidar partisinin İstanbul ve memleket düzeyinde “Hayır” çıkmaması için, Esenler’de oyunu en az % 85’lere bağlaması gerekiyor. Yani bir mucize bekleniyor.
 
İstanbul’un 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına gelince; Toplam seçmen 9.983.130, Kullanılan oy: 7.264.348. yani katılım % 72 oranında kalmış. Mevcut Cumhurbaşkanı 3.567.905 oy ve % 49,83 almış. Ana muhalefet adayı 2.941.368 ve % 41,08 oranda kalmış. Üçüncü aday ise seçimi 650.670 oy ve % 9,09 oranla tamamlamış.
 
Şimdi nisanda yapılacağı düşünülen referandumda üç aşağı beş yukarı ayni seçim sonuçları alınması halinde, kararsızlara bile gerek kalmadan İstanbul referandumda ‘Hayır’ demiş olacak. Yok, 1 Kasım Genel Seçimi baz alınacak deniyorsa, kasım da 10.312.538 seçmenden 8.926.092’si sandığa gitmiş. Yani katılım % 85 civarında. Ve iktidar partisi %49,2 almış. Kamuoyu araştırmalarına yansıyan biçimiyle iktidar partisi içindeki en az % 10 olduğu söylenen kararsız veya ‘Hayır’cılar bu orana yedirildiğinde de İstanbul’da referandumdan yine ‘Hayır’ çıkar.
 
Memleket geneline bakılacak olursa 10 Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmen 55,9 milyondu. Katılım ise 41.02 milyonda kaldı. Katılım oranı yüzde % 74 küsur. Türkiye için çok düşük bir oran. Yani 15,7 milyon seçmen sandığa gitmedi. Mevcut Cumhurbaşkanı 51,7 oran ile ilk turda cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet tarihinin en düşük oy yüzdesiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Bu sonuçlarla bile katılmayan % 26’nın yarısı sandığa gider ve yarısı “Hayır” verirse ibre değişir ve memleket genelinde referandumdan “Hayır” çıkar.
 
Bu referandumda kim çarpılır, kim çakılır belli olacak. Galiba siyasetin matematiği olmaz diyenlere veya aritmetiğe kanıp mevcuda bloklaşanlara, kararsızlar ve diğer seçimlerde sandığa gitmeyenler bu kez kerrat cetvelini yüzde yüz öğretecekler. Ve çıkacak her iki sonuç doğrultusunda siyaset yeniden sil baştan dizayn edilecek.
 
İşte referandumdan çıkacak her türlü siyasi aritmetiğin memleketi taşıyacağı yol budur; “yeniden yapılanma”…

Hiç yorum yok: