İRADE OPERASYONU
Genel idare kişilerin rızasına dayandırıldığında zulüm ve zorbalık ortadan kalkar. İrade ise vicdanın sesini dinlemek üzerinedir. Operasyonel her sistem ise bu kavramlara terstir…
İşte terslik başladı bir kere. Operasyon bir kez uygulandı mı; uygulama ve uygulamalar demokrasi ileri demokrasi dışına taştı mı denge sarsılır. Modern demokrasi denilerek gidilen yol ise resmen sistemi ve milleti denetim altına almakla özdeşleşir. Kimi kim denetliyor veya denetleyecek rota şaşar, iş acayip karışır. Aynen bu günkü gibi. İktidar seçkinleri ve cümlesi özgürlük ve demokrasiyi damla damla yok eder.
Tabii ki böyle olmamalı. Ancak on yılların kurumsal düzenlemeleri resmi elden bu kültürü dayattıkça dayatıyor. Tartışma ve hoşgörü geleneği sindiriliyor. Totaliter bir devlet olgusu dayandırılıyor. Muhalefet siliniyor. Böyle giderse devlet yetkisinin kötüye kullanılması asla önlenemeyecek bir seviyeye geriliyor.
Her zamanki gibi bireyi devlete karşı koyamaz, konulamaz duruma indirgeyecek bu totaliter rejime katkı sunanlar en başta tırpan yiyecek ama görülmüyor. Bu arada çoğunlukçu formatların tamamı idari operasyonlar ile irade kaybına neden olacak duruma hapsediliyor. Olağan üstü haller uzatıldıkça uzatılıyor. Takımdan sayılanlar her platformda arzı endam ediyor. Bilinen odur ki ileride silahlar tersine dönecek. İstenen o ki dönmesin.
Silahların gölgesinde bile antik demokrasiler ile modern demokrasilerin tek farkı kabul edilen veya edilmeyen bir muhalefetin olmasıdır. Tüm irade ve idari operasyonların nedeni ise demokrasi için temel şart olan muhalefetin varlığının değer yitirmesine yöneliktir. Yani demek oluyor ki ifade ve düşünce özgürlüğü ile örgütlenme hakkına saldırı, baskı ve sindirme operasyonları resmen demokrasi düşmanlığıdır.
Bu düşmanlık az gelişmiş ülkelerin payandasıdır. Yasaklarla gelişir. Geleceğin güvende hissedilmesi bu yasaklamalarla biter. Sonra sistem otoriter bir düzene kayar.
İrade operasyonları ve idari operasyonlarla şekillendirilen ileri demokrasi, model modern demokrasi fikir ayrılıkları ve aykırı düşünceler çerçevesinde kitlenen kişilerin nitelik değiştirmesiyle faşistliğe evrilir. Nicelik değişmesiyle de diktatörlüğün önü açılır.
Bu açılımla gerisin geri değişen demokrasi bireyi önemsemez. Azınlıkların korunmasını önermez. Diller ve dinler üzerinden ayrıştırır. Mutlu sona ulaşmayı getirmez. Hiçlik ötesi yalnızlaşan iktidar ise içten dışa askeri operasyonlar, dıştan içeri idari ve irade operasyonlarıyla her şeyin devlet tekelinde olduğunu diretir. İcra hükmünde olduğunu bastırır.
Yani her eğri doğru hareketin yaygın kabulüne zor kullanılır. Zor ve zulüm kullanımı yasallaşır. Varsa yoksa önemsenen güç kaynaklarının kime hizmet ettiğidir. Hegemonyanın ne kadar nereye kadar süreceği sürdürüleceğidir.
Süreklilik ise işleyen irade ve idari operasyonlarına bağlıdır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder