MODERN SİYASET VE DEMOKRASİ
Görünürde
kısa aralıklarla yüzleşilen bir demokrasi çıkmazı yaşanıyor gibi bir
hal var. Ama durum daha da vahim. Resmi modern siyaset ve memleket
demokrasisi can çekişiyor. Dünyanın dört bir köşesinde olduğu gibi
devlet mekanizması tutunacak dal arıyor. Veya budayacak. Demokrasi
elitleşiyor. Ve idare planlı programlı sadece elitlere uygulanan bir
yönetsel anlayışa evriliyor.
Siyaset
literatüründe demokrasi güç ve otorite kullanma sanatı diye geçer.
Ancak halka vekâlet edenlerin zaman zaman yetkilerini aşmaları başlıca
sorundur. Yani demokrasi içinden otoriter modellerin doğduğu bir
gerçektir. Devlet gücünü arkasına alanın resmi makamları babalarının
makamı gibi kullanması ve despotlaşması gibi. Bu demokrasi ile bağdaşmaz
ama modern zamanlarda bile öyle.
Ayrıca
devlet benim, ben devletim mantığı hiçbir zaman denetime tabi
tutulamaz. e tamamen hakimken tutturmaz da. Böylece bireyin ve hukukun
üstünlüğü sallanır. Durum öyle hale gelir ki antik dönemlerde bile
olmayacak şeyler olur. İşler makul karşılandıkça durumdan vazife
çıkarımları da artar. Bu sözde yeni demokrasi ve güttüğü modern siyaset
din, yerel özerklik, mezhepsel kölecilik çerçevesinde şekillenir.
Belirleyici pozisyonda ise daima din odaklı politika yapanlar yer alır.
Son yıllarda yaşananlar aynen böyle.
Böylece
siyasete ilgi gittikçe azalır dine bağımlılık ise artar. Yani kurumsal
tezler ve kurgusal manevralarla toplum resmen aldatılır, aldatılıyor.
Katılımcılık ve şiddet takipleri talepleri azaltılıyor. Toplum teokratik
bir gruba emanet ediliyor. Teoloji tek felsefe haline getirilerek
başlıca sorunlar onunla idealize ediliyor.
Devamında
modern siyaset günden güne gerilerken eskimiş farz edilen demokrasiye
ulaşmak dahi güçleşiyor. Gericilik ağır basıyor. İlerisi gerisi sosyal,
siyasal, kültürel, zihinsel, kurumsal ve kuramsal tutulma yayılıyor.
Bilimsel anlam ve çözüm arayışları küçümseniyor. Yani geniş yelpazede
demokratik kurallar kan kaybederken, gelişen yeni süreç içinde rejim
meşruluğunu yitirdikçe yitiriyor. Peşinden yönetimin meşruluğu da
tartışmaya başlanıyor. Olmadık siyasal tercihler iktidar pozisyonlarını
belirliyor. Ve demokrasiden umut kesiliyor. Modern siyasetten
uzaklaşılıyor.
Her
şey keskin hükümet kontrolüne geçiyor. Modern siyaset ve demokrasi can
güvenliği tehlikesi, keyfi gözaltılar, sebepsiz tutuklamalar ile
zedeleniyor. Otoriter ve totaliter bir düzenin yaptırımları şeklen
demokratik gösterilerek, algı yüklemesine dönük her enstrüman bir bir
kullanılıyor. İşin garibi aşırı milliyetçilik ve dini modernleşmeyle
millet ayni hizaya çekiliyor. Demokrasiyi baş tacı etmiş görünen en
modern kimlikler bile dizayn edilen bu yönde siyasal birlik ve toplumsal
uyum sağlamak için kimliklerini yırtıyorlar.
El
birliği ile kaba güç, terör ve savaş arenasına ve girdabına sokulan
memleket resmen bir demokrasi çıkmazına itiliyor. Ve modern siyaset
açmazı yaşıyor. Bu arada aymazlık olabildiğince yayılıyor ki yönetim
halktan alınıp geleneksel siyasi elite veriliyor. Ya da verilmesine
zemin hazırlanıyor.
Bakınız; geleneksel siyasi elit…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder