DOLUNAY KARASI
Tüm gelişmeler gösteriyor ki ay dolunaydır. Dört bir taraftan darbe üstüne darbe, baskı üstüne baskı ondandır. Kara kapılı kapalı oturumlarda eser caka, erir hava. Ondandır. Ve bedavalar bedavacılar daha bir pervasızlaşır. Ve mangaldaki cezveye sürülür dostluğu bozan kahveler. Ters kapanmış fallar. Hiç çözülemez formül. Fenerin gücü tükenmektedir. sanki çöl karası düşmüştür yollara. Dolunay karasında yollar kapanmış. Kapatılmıştır.
Doğası gereği envai çeşit kanatlılar menzil ötesine uçarlar, gökte dolunay. Sırrı sırımlı, aykırı davalar düşer en başından beri bilinen gerçeklere. İlle de doğar dolunay. Dolar dolar kanunlaşır. Kemanlar işbirlikçi iddiaları çalar. Canavarlar hayat boyu tilkilere yardakçılık eyler. Yol gösteren divaneler bitirilir. Ormanlara ulaşamaz bilgi. Kestane ağaçları zirvelerini saygıyla eğer. Dallara tüneyen yıldızlar en ortada en meşhur en tatlı düşleri titretir. Her türden fenerlerin ışığı bir bir kararır. Dolunay vurur kara zebanileri. Yolunu şaşırmışlık yetmezmiş gibi en sömürücü dayatmalar da dağılır dolunayla. Mevzu budur.
Dolunay çıktığında ne kadar işsiz güçsüz varsa anında birleşir. Sihirli sözcüklerle sıradanlaşırlar. Birbirinden beter geceleri evcilleştirirler. Açık ve şeffaf ne kadar renk varsa dolunayındır artık. Flulaşır. Karanlık çöker. Bu sürek avında melekler susturucu takmıştır dillerine. Menzile uzanan ağaçlara tünemiş bıldırcınlar üzgündür. Zemin serin ve nemli, yangın gökte bembeyaz bir cevherdir. Dolunayda ifrit olmaktan beter benzeşmeler ise dolunayın ağına takılır.
Tek umudu da ayrıntılarda kaybetmektir karanlığa bulanmışlık. Zehirlendikçe geceler zayıflar hatıralar. Ve dolunay dolar ağızlara. Gözler dolunayla bakar. Dolmuş gözlere otomatiğe bağlanmış gibi sahte deliller tipsiz bir kampanya eşliğinde sokulur. Zamane ürünü olur kirpiklerdeki maskara cilvesi. Perde arkası hep unutulur.
Tüm gelişmeler gösteriyor ki ay dolunaya döndüğünde dünyanın bir yüzü kararır. Diğer yüzüne de bulaşır mikrop. Kapkara yayılır ovalara dolunay. Normal anormal olduğuna bakılmaksızın şehirler kararır. Şehirlerin ihtişamı kaybolur. Yalandan üzerine anlaşıldığı varsayılan ihtişam ise hiç kimseyi kandıramaz. Herkes yabancılaşır Dünya'ya. En yakın dolunay en uzak ise kızılçam ormanıdır. Birisi ısırırken diğeri pusar. Karma karışık olmuşlar harlı hislerine kurban giderler. Dut yemiş bülbüle döner zaman.
Filler Çimenler hikâyesidir artık üzerinde uzlaşılan. Ay dolunaya vardığında kırılma noktaları bir bir cepheleşir. Akıllar sulanır, zihne kara duvarlar örülür. Gölgelerle girilir otağa gün batımından güneşin doğuşuna. Dolunay havanda su dövmenin ucuz dizileridir. Yutulan gölgeler en olmadık yerde enseleri okşar. Dostlarla kızıl deryalara vurunca dolunay aykırı ittifaklar da anında güçlenir. Anılar yalar aklın sesini. Minare çocuğu formalı tükenen bir umuttur yarınlara kalan.
Yalazlar yalarken neferleri, nefesi çatal dilli canavar akılları cilalar. Ve tüm gelişmeler geliştikçe dolunayda kapkara girdaba girer. Gerilir sinirler. Sihirler silinir. Akla karası kalır baki.
Silinir dolunay…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder