4. Uluslararası CNR Kitap Fuarı’nda, katılımcı 300
yayınevi’nden biri olan “Tunç Yayıncılık” yazar ve yayımlanan kitaplarını
okurlarla buluşturdu. O yazarlardan biri de Kardelen- Damla
Günay Demirel’di…
Tunç Yayıncılık yetkilisi Hakan Tunçyıldız yıllarını
verdiği yayıncılık serüvenini şöyle tanımladı;
“Yayıncılığa başlarken ilk seride şiir ağırlıklı bir kitap çıkarttık. Sonra
seriye şiirin yanı sıra makale, hikâye, roman ve denemeleri kattık. Amatör,
yarı profosyonel kendi halindeki tüm yazarlara değer verdik. Yayınladığımız
kitapları okuduğunuzda farklı dünyalarda gezintiler yaptığınızı göreceksiniz. Yazarlarımızın
gizli kalmış dünyaları ile karşılaşacaksınız. Hangi fikirden olursa olsun hangi
düşünceye sahip olursa olsun insanların aynı çatı altında gayet iyi ilişkiler
içinde bulunabileceğinin de, üretebileceğinin de bir göstergesidir bizim yayın
evimiz. Temel yayın politikamız gün ışığına çıkan gizli duyguların topluma servis
edilmesidir. Yazar dostlarımız ve oluşan okuyucu kitlemizin de desteğiyle
serimizi genişletmeye devam edeceğiz. Kıymetli
vakitlerini ayırıp kitaplarımızdan okuyan okurlarımız insanların insan olduğu
için özel bir değere sahip olduğu fikrinde birleşecekler.
Ve okuyan, yazan herkesin bizimle aynı güzergahta olduğunu
biliyoruz ve görüyoruz. Onun için aramızda bulunmak isteyen her kaleme mutlaka
yer veriyoruz. Daima da vereceğiz. Yani yazmaya gönül vermiş kişilerle aynı
çatı altında olmaktan onur duyacağız. Kitabı olan veya olmayanlara, yazmak
isteyenlere, yazdıklarını veya duygularını başka biriyle paylaşmak isteyenlere
kapımız açık. Her okuyucu ve yazar, yazar adayı Tunç Yayıncılık aracılığı bu dileğini
yerine getirebilir. Hiç çekinmeden bizimle irtibata geçebilirler…”
Tunç Yayıncılık’ın yazarları için düzenlediği imza
günlerine katılan ve bu serüvenin başından beri var olan Kardelen-Damla Günay
Demirel’de kendisini tanıtırken yazarak ve yazılanları yayımlayarak hayata
tutunduğunu şiir tadında ifade etti;
“ Bozüyük'te acılarla dolu yaşama geç kalmamak için
erkenden doğmuşum. Bu gün için öz
geçmişimde okuduğum okulların ve yaptığım işlerin hiç mi hiç önemi yok artık. Sadece
yarın var. Yıllarca yaşamın tüm renklerinden, acılarından bir parça almaya
çalıştım. Nasıl büyüdüm nasıl anne oldum hatırlamıyorum bile. Ama nefesime
nefes olan iki kız annesiyim. Yıllar içinde tek onlardan yana şanslıyım sanki. Yaşamımda
beni yakıp yıkan dönüm noktası ile 1998'de tanıştım. Herkesi ürküten korkutan
hayatını zindan eden illet hastalık benim de yakama yapıştı. Benim için en
büyük mücadele başlamıştı artık. Zor bir mücadele. Hala devam ediyorum
mücadeleye. Ve artçı sarsıntılarla süren bir hayatı yaşıyorum. Evet ben
içinizden biriyim, sizin sesinizim, çocuğunuzun sesiyim artık diyerek sessizce haykırıyorum.
Mutluyum çünkü sizler varsınız. Dostlarım ve kitaplar var. İyi ki ‘Gün Işığına
Çıkan Gizli Duygular’ var. Beni ayakta tutan, nefesime nefes olan, son nefesime
kadar ‘nefesim’ işte budur…”
Kardelen-Damla Günay Demirel’in kitabı ‘Gün Işığına Çıkan
Gizli Duygular’; “Başka Bekleyen var mı?
Diye başlayan, ‘Yorgunsun Sanırım Yüreğim Hiç Olmadığın Kadar’ ile devam eden şiirlerle
ve denemelerle ve küçük hikâyelerle derlenmiş bir kitap. ‘Nefesim’ diye devam
ediyor ve ilerleyen sayfalara yön veriyor. ‘Sözümü Tutamadım, Kapanan Gözlerin,
Sen Yürek sızımsın’ diyen şiirlerle şairane sunumu ‘Bana Yardım Etmek İster misiniz’
tamamlıyor. ‘Bu Şehir Beni Saklamıştı En Derinlere, Kuzularım’ diye devam ediyor
kitap. ‘Her Yerdesin’ diye açılım sunuyor. Sonra ‘Seni Suçlamaya Hakkım Yok, Kim
Bilir İyi Düşün’ diyerek kadını öne çıkarıyor. Devamla; ‘Hiç Bitmeyecekmiş Gibi
Yüreğin Sızladığında, Ey Sevgili’ diye tüm sevgililere sesleniyor. ‘Ola Ki Bir
Gün Ağlarsa Güzel Gözleriniz, Ellerimde Tutuyorum Bak Kendimize Zindan Ettiğim
Hayatı’ diyerek küçük aşkların da katlanır olmayacağını gösteriyor yazar
kitabında.
Ve Kardelen-Damla Günay Demirel’in ‘Gün Işığına
Çıkan Gizli Duygular’ı okuyanların nefesine nefes sunuyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder