14 Mart 2017 Salı

BATI VE BATILLIK

BATI VE BATILLIK 
 
On yıllarca batı düşmanlığına sürüklendi şu memleket ve şu memleketin fakir milleti. İdari beceriksizlikten kaynaklanan birlik ve bütünlüğün dağılmasının müsebbibi daima batı görüldü. Batı hayranlığı görüldü. Suçlu batı gösterildi. Değme dinci imajlı ama toptan batıl itikat katmanları böylece sıkılaştı. Sıkılaştırıldı. Oysa sıkılaştıkça memleketin ve milletin üzerine çökecek olan, çullanan batıllık on yıllarca hiç görülmedi. Görmezden gelindi. Hak geldi batıl zail oldu denildi duruldu, safa duruldu ama batılcı bahaneler üretilerek mantıklar hep hurafevari meşgul edildi.  İşgal edildi.
 
Batı işgali ile batıl işgali derinden sürerken her toplumsal bunalım ve siyasal sıkışmada batı suçlandı. Batıcılık suçlandı. Bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde memleket batının eline düştü belki ama bir o kadar da belki daha fazla umarsızca batılın kucağına da düştü…
 
Batıl inançlardan beslenenler ve ruhlarını bâtıla alıştıranlar battı balık yan gider veryansını içinde mantık dışı düşlere kapıldılar. Düşün güttüğü bu güdük yolda buyruk ve egemenlik altına girdiler. O sakıt batıl girişimciliğe uyanlar çoğaldıkça da sakatlanmayı önleme ve karanlığı aydınlatma çabası olanaksızlaştı. Eylem ve hareket serbestisi sınırlanırdı, sıfırlandı.  Karşı tepkiler neresi olursa olsun kim olursa olsun kısıtlandı. Objektif bakış açıları hepten dışlanır oldu. Horlandı.
 
İçten dışa resmen batı karşıtı olanlar bile batıcı ilan edilir. Zihniyeti sorgulanır. Batıllık ise görece duygularla kehanete dayanan yorumların tek elde toplanması ile müjdeci velilik ve sözde nebilik dışa vurumuyla karıştırılır. Bu karışım ve akıl karışıklığı yarı gerçek insan ve gerçek inanç sapması ile hissizleştirlir. Batıya karşı batıda bile gizemsel bir hava yaratılır. Vahşi batı edebiyatı hurafelerle desteklenerek menkıbeleştirilir.
 
Böylece yaratıcı gücün özel ve öznel değerlerinin batıla havalesiyle doğudan batıya deniz yolculukları da ertelenir. Batıl davetler hep gizlenir. Daima övülen davranışlarla batıla battal boyda hizmetlilik başlar. Başlatılır. Deniz yolculuğu akılları kurcalar belki ama batılı çürütmek hiç de kolay değildir. Çünkü çoluk çocuklar, çürük çarıklar üstüne kurulmuş aynı düşü göstermek üzerine inşa edilmiş hak batıl kaynaşması zeytinyağı gibi her daim üste çıkar. Ve daima bir kişinin, bu azap yıllarına düşen  yüce varlığın üstünlük bahanesine de aracılık edilir.
 
Batıya karşı bu batıllık kardeşliği memleketi ve abdal milleti de kurumaz bataklığa çeker ve uyutur. Uyuşturur. Artık uykuda düşünmek, düşlerle işitmek ve kalktığında batıl ilimleri pratik etmek modalaşır. Batı düşmanlığı ile batıl kardeşliğin kutuplaştırıcı batıllığının yaygınlaşması da bu sayede kolaylaşır.
 
Dini siyaseti, batısı batılı bir yana estetik açıdan bakıldığında bile mecazi ve şiirsel dürtüler ile bâtıla bağlanmak, bağı güçlendirmek kendi sanayisini kurar. Tüm ticari ve ihtiyari sözleşmeler yanılmak ve yanıltmak üzerine düğümlenir. Belki otomatikman şu fakir milleti etkileme amacı taşır ama etkilendikçe ve yetkilendikçe batıl hakikati eritir. Adalet ortadan kalkar ve batıcılık bile sonunu bilerek batılı kutsar. Bu kutlama ve kutsama cehenneminde ise toplumu cahillik kuşatır.
 
Batıla çıkan yolda çıkıntıların törpülenmesi düşlerin dayatması ile sağlanır. Düş dünyasından yaşama yürüyebilmek için,  batıl ile yaşamayı ruha yedirmek kulaklara çalındıkça çalınır. Her yere her ana her cama, bolca hoca boca edilir. Batıl Batılı kapışması bu sihir hipnoz büyü boyutlu sağlanır. Batı düşmanlığı batıl bir saplantıya dönüştürülür. Batıcı değerleri savunmak dinsizlikle özdeşleştirilir. Bu atıl batıl kucaklaşması kucak dolusu batı paralarına sermayelendirilir. Ne derler adama o zaman, ne istiyorsun da verilmedi babında denilir. Batıl inançlardan besleyenler ve beslenenler bir anda piyon durumuna düşer. Düşkünlük belki çok kısa sürer ama yara alınmıştır bir kere. Tüm suç ise batının, batılı zihniyetindir. Top tüfek derken top yekûn piyonlaşılır.
 
Yeter ki batıllık yoğunlaşması safları sıkılaştırsın. Tüm beklenen budur.  Açıklamakta zorlanılan ne varsa bâtıla batırılıp, bayat benzetmelerle aç açık duygu ve düşünceleri beslemek üzere kolaylaşır. Bir elden kurgulanır bütün aldanışlar. Reklamlar çekilir haberler arası gözlere sokulur. Batılcı zilliyet,  batıcı zihniyeti din bağı ile boğarak marketing askılarda teşhir eder.
 
Bu batı düşmanlığını kullandıkça kullanan yüz yıllık kurgu on yıllarca unutulduğu hissi verilen suni anılarla af dilercesine masum, fakir milleti safsatalar ile doldurur, dondurur. O duyarsızlık doygunluğunda batıl dolgunlaşma kendini bilmezleri hareketlendirir. Çünkü esrikçe peşine düşülen düşler tuhaf çengellemelerle akıllara yüklenerek batılılaşmanın Tanrı katındaki yeri ile tartılır. Batıllaşma ise ruhları cennet tavıyla tutuşturur. Ruhlar tutuştukça da batıl inançlar memlekete ve fakir millete zamk gibi yapışır. Kemik gibi tutar. Tutmuş görünür ama bu kez batıda batıya kafa tutulur.
 
Son günlerde batının merkezinde yağlı güreşe tutuşma o batıl zihniyetli kafanın tutuşmasıdır. Resmen akıl tutulmasıdır. Batı ile sonucu hezimet ve batıya hizmet olacak, ancak batılları bir kez daha kandıracak sözde batıya posta koyma yarışıdır bu. Sanki ‘bi dakka’ gibi tutacak sanıldı aşı. Bir dakika bile tutmadı bu kez incelikle planlanmış mağdur edebiyatı başka kumpaslara kaldı.
 
Hak geldi batı vezir, batı rezil oldu. Oldu ama keşke olmayaydı. Canlar sıkıldı…

Hiç yorum yok: