CAHİLLİK VE GAFLET…
Hayhuylar arasında çarçabuk atılan adımlar zihin kusurlarını da ortaya çıkarır. Zihin kusurluluğu Ana yazı kusurlarını da ortaya çıkarıyor ama ne gören var ne de bilen. Ne de işitmek isteyen. Ne kadar övülse de övünülse de bir garabet var orta yerde. Bu kitabete destek ile şaşırtıcı boyutta boş saksılar olunduğu tescillenir sadece. Evet, apaçık ağalık, şeyhlik ve reyislik düzeni temelinde kurulacak yeni demokrasinin özeti olur, bu hayırsız gidişin sonu…
“Efendiler açık ve kesin olarak söylemeliyim ki, Müslümanları hala bir halife korkuluğuyla uğraştırıp aldatmak gayretinde bulunanlar yalnız ve ancak Müslümanların ve özellikle Türkiye'nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna kapılıp hayal kurmakta ancak ve ancak cahillik ve gaflet eseri olabilir…”
Oyun belli de, cahillik ve gafletin nedeni belli değil. Cahillik; Bilgisiz olma veya bilgi yokluğu durumu, bilgisizlik, cahillik, cahiliyet, cehalet. Gaflet ise,Dalgınlık, dikkatsiz olma durumu, dalgınlık, savrukluk, özensizlik, dikkatsizlik, boş bulunma, aymazlık, dalgı, ihtiyatsızlık demek…
“Efendiler halifelik konusundaki düşüncelerimi daha önce açıkladığım için bu sözleri burada tahlile gerek görmüyorum. Ancak hilafet makamına dört elle sarılmak zorunda kalan bir rejimin Cumhuriyet rejimi olmayacağını anlayabilmek için de büyük bir yetenek gerekmediğini söylemekle yetineceğim.
…Osmanlı Hanedanınca kabul edilmiş ve bundan dolayı sonsuza kadar Türkiye'de kalması güven altına almış bulunan hilafeti elden kaçırmak tehlikesi yaratmak akıl ve vatanseverlikle, milliyet duygusuyla zerre kadar bağdaştırılamazmış.
…Hilafeti elimizden gitmesini hiç bir imkân kalmayacak şekilde korumakla görevliymişiz. Onu kaldırmak için girişilen gizli tertipler başarısızlığa uğratılmalıymış.
Efendiler bu yazıların anlamı ve bu düşüncelerin nasıl bir amaca dayandığı bugün kolaylıkla anlaşılmaktadır. Gelecek nesillerin Türkiye’sinde cumhuriyetin ilan edildiği gün ona en insafsızca saldıranların başında ‘Cumhuriyetçiyim’ diyenlerin yer aldığını görerek asla şaşıracaklarını sanmayınız. Aksine Türkiye'nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek düşüncelerini tahlil ve tespitte hiçte kararsızlığa düşmeyeceklerdir.
Onlar kolayca anlayacaklar ki, çürümüş bir hanedanın halife unvanı taşıyarak başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân bırakmayacak şekilde korunmasını şart kılan bir devlet şeklinde, Cumhuriyet rejimi ilan edilse bile onu yaşatmak mümkün değildir…”
Demek ki yüz yıl sonra yüz yıl önceki kapışmanın devamı, davası güdülecek. Güdülüyor. Hayhuylar arasında çarçabuk atılan bu adımlarla, gaflet ve dalalet içinde bir yerlere sürükleniyor şu fakir memleket. Gaflet durumları belli de bu dalalet niye belli değil…
Hayhuylar arasında çarçabuk atılan adımlar zihin kusurlarını da ortaya çıkarır. Zihin kusurluluğu Ana yazı kusurlarını da ortaya çıkarıyor ama ne gören var ne de bilen. Ne de işitmek isteyen. Ne kadar övülse de övünülse de bir garabet var orta yerde. Bu kitabete destek ile şaşırtıcı boyutta boş saksılar olunduğu tescillenir sadece. Evet, apaçık ağalık, şeyhlik ve reyislik düzeni temelinde kurulacak yeni demokrasinin özeti olur, bu hayırsız gidişin sonu…
“Efendiler açık ve kesin olarak söylemeliyim ki, Müslümanları hala bir halife korkuluğuyla uğraştırıp aldatmak gayretinde bulunanlar yalnız ve ancak Müslümanların ve özellikle Türkiye'nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna kapılıp hayal kurmakta ancak ve ancak cahillik ve gaflet eseri olabilir…”
Oyun belli de, cahillik ve gafletin nedeni belli değil. Cahillik; Bilgisiz olma veya bilgi yokluğu durumu, bilgisizlik, cahillik, cahiliyet, cehalet. Gaflet ise,Dalgınlık, dikkatsiz olma durumu, dalgınlık, savrukluk, özensizlik, dikkatsizlik, boş bulunma, aymazlık, dalgı, ihtiyatsızlık demek…
“Efendiler halifelik konusundaki düşüncelerimi daha önce açıkladığım için bu sözleri burada tahlile gerek görmüyorum. Ancak hilafet makamına dört elle sarılmak zorunda kalan bir rejimin Cumhuriyet rejimi olmayacağını anlayabilmek için de büyük bir yetenek gerekmediğini söylemekle yetineceğim.
…Osmanlı Hanedanınca kabul edilmiş ve bundan dolayı sonsuza kadar Türkiye'de kalması güven altına almış bulunan hilafeti elden kaçırmak tehlikesi yaratmak akıl ve vatanseverlikle, milliyet duygusuyla zerre kadar bağdaştırılamazmış.
…Hilafeti elimizden gitmesini hiç bir imkân kalmayacak şekilde korumakla görevliymişiz. Onu kaldırmak için girişilen gizli tertipler başarısızlığa uğratılmalıymış.
Efendiler bu yazıların anlamı ve bu düşüncelerin nasıl bir amaca dayandığı bugün kolaylıkla anlaşılmaktadır. Gelecek nesillerin Türkiye’sinde cumhuriyetin ilan edildiği gün ona en insafsızca saldıranların başında ‘Cumhuriyetçiyim’ diyenlerin yer aldığını görerek asla şaşıracaklarını sanmayınız. Aksine Türkiye'nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek düşüncelerini tahlil ve tespitte hiçte kararsızlığa düşmeyeceklerdir.
Onlar kolayca anlayacaklar ki, çürümüş bir hanedanın halife unvanı taşıyarak başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân bırakmayacak şekilde korunmasını şart kılan bir devlet şeklinde, Cumhuriyet rejimi ilan edilse bile onu yaşatmak mümkün değildir…”
Demek ki yüz yıl sonra yüz yıl önceki kapışmanın devamı, davası güdülecek. Güdülüyor. Hayhuylar arasında çarçabuk atılan bu adımlarla, gaflet ve dalalet içinde bir yerlere sürükleniyor şu fakir memleket. Gaflet durumları belli de bu dalalet niye belli değil…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder