9 Nisan 2021 Cuma

ATLANTİS

 

ATLANTİS

 

Var olma mücadelesinde entelektüel birikim, şarteli çeken tüm çekimleri şartlayan koldur. Yitirilmiş cennet, keşfedilmemiş memleket ihtişamına ayrı telden çalanlara, kolay sarsılmaz seyrüseferlerde ve hak kazanılan uzun yolculuk molalarında şalter mutlaka lazım olur. Çünkü bin yılların tipik önyargılarını kımıldatan da on bin yıllarca kıtalararası deniz yolculuğuna cesaretlendiren de gelişen entellektüel birikimdir. Hemen herkese sunduğu bir macerası mutlaka hazırdadır. Hatta hazirunu uyarır ve de uyandırır. Zaten önemli olan kısa veya uzun dayanağı besbelli, okyanus ötesi kıvamda harcanmış uzun ömürlülerle benzeşmekten kurtulmaktır. Kurtulmak, kıssadan hisse günbatısında batan efsanevi ada Atlantis’e gömülmek pahasına.…

 

Seyyahlık öncesi veya sonrasında amiral filolarıyla desteklenmiş, kıtalararası deniz yolunun ipek ticaret yoluna tur bindirmesidir Atlantis medeniyetini tarihe gömen. Ara tara tüm kanıtlar denizin dibinde, kehanetler okyanus kuyularında keşif bekler. Kaşifler bilinen üçlü boyutta sakin ve umutlu direnir. Saklı düşüncelere dalıp giderler, seyahatlerin en sadesine mahkûm sıcak hayaller denizinde çıplak hayaletleri takip ederler. Işıksız bacasız gemilerin güvertesinde aklına güvenenler akla karayı kaybeder.

 

Entelektüel derinliğe sahip, sır yüklü haritalar takip edilerek dünyanın bir ucundan bir ucuna Atlantis hayranlığı takip edilir. Kayıp kıta, kayıp ülke, kayıp imparatorluk, kayıp medeniyet tılsımına yolculuklardır felsefe tarihini kuşatan. Yeniden yazılması gereken  tarih, yeniden yazılır, çizilmesi gereken yolculuk haritaları hemen çizilir ama hiçbirinde Atlantis’e ulaşmak yine yoktur…

 

Doğan entelektüel birikim boşluğu; ipuçları, kod ve mesajlar takip edilerek, Atlantis ile uzak-yakın gelecek ilişkisi düşünülerek doldurulur. Denizciliğin erken dönemlerinde bile dünya çapında filolar kurulduğunu bilmek şartıyla. Binlerce yıl öncesinden başlayan deniz yolculuklarının acımasızlığa, vahşiliğe ve cesarete dayalı sürdürüldüğüne inanılarak. Varılan sonuç ise medeniyetlerin kaderini, muazzam hesaplaşmalar belirler prensibidir.

 

Antik tarihin soyut süzgecinden elenen sürecin kayıp sürgünü Atlantis, denizlerin en koyu karanlık labirentlerinde hala dolaşır. Yol bulur okyanuslara ulaşır. Asla akıl sır ermez denizüstünden, yeryüzünden bir an meselesi, saliselik facia kayboluşa. Ütopik izler taşıyan bu kara deliğin, uzun deniz yolculuklarıyla yıllar yılı aranması ise entelektüel seviye zenginliğidir.

 

Zengin ve/veya yoksul farkı gözetmeden, eflatuni mavi karanlığı ve kasvetli suları yaran entelektüel birikim, ayrı telden çalanların en sarsılmaz gücüdür. Güç patlaması çekirdekte gizlidir. Gücendikçe çift yüzlü madalyonun ön yüzüne zekice kazınanlardır antik tarihe damga vuran. Karmaşık yazılarda gizlidir Atlantis, denize hapsolmuştur kayıp uygarlık. Semada uyduları parlatan uzun gecelerde, Atlantis seferlerinin molalarında ezberlenir, yeri yurdu bilinmezlik ve eşi benzeri bulunmaz diyaloglar.

 

Atlantis bir etik çöküş hikayesinden, görkemli medeniyete uzanan ve bir gecede ak sulara gömülen on küsur bin yıllık eflatun efsanesi. Entelektüel birikim sunağında yazar ve düşünür düşü. Resmen modern dünya eleştirisi, antik dünya özeleştirisi…

Hiç yorum yok: