EĞİTİMDE REFORM, KÖY ENSTİTÜLERİ...
Bir ülkenin içte ve dışta, siyasi ve ekonomik değişimlere direnemeyişi reformsal süreçler yaşamasına neden olur. Bu devrimci süreç iç dürtüler ve dış etkenler kıskacında devam ederse yeni toplumsal düzen kurgusu da vazgeçilmez olur. İşte o yüzden ilk baştan eğitimde reform gerekir. Tıpkı Köy Enstitüleri gibi...
Eğitimde reformu salt eğitimde demeden, kriter ve prosedür belirleyerek asla küçümsemeden ele almak şarttır. Tüm unsurlar ve evrensel koşullar gözetilerek, eğitimde reform ülke şartlarına en uygun modelde ve incelikle progranmalıdır. Aynı Köy Enstitüleri gibi...
Aksi halde eğitim politikaları ve siyaset kesişmesi azımsanamayacak boyutta gerilemeyi ve rasyonaliteden uzaklaşmayı getirir. Zamanında Köy Enstitülerinin kapatılmasından sonra yaşananlar gibi...
Mevcut ulusal eğitim düzeyi ve karakteri, kısa süreli planlamalarla değişir ama uzun süreçte belirli siyasi görüşleri yansıtır. Eğitim ideolojik çıkmaza sürüklenir. Veya ideoloji batağında bocalar. Yani adı reform olsa da pratikte bilimsel olmaktan uzaklaşan anti reformist yaklaşım palazlanmaya zemin bulur. Hatta öyle bir süreç egemen olur ki, özel olduğu savunulan tüm politikalar mikro ve makro seviyede gelip geçici olur. Haliyle yıldan yıla değişen ama yine sözde reform gerektiren bir eğitim sistemi söz konusu olur. İşte o yüzden kalıcı değer bırakan Köy Enstitüleri gibi süreçler asla unutulmaz...
Bir ülkenin eğitim dinamiği eğitimde reform üstüne reform çığıtkanlığıyla neredeyse dibine dibine dinamitlenirse tersine dönüşümlerde kaçınılmazlaşır. Belki de hedeflenen budur, mayasına mânâsına tamamen evrensel eğitim düzeninden kopulur. Böylece sosyal ve ekonomik refah artacağına azalır. Hatta eğitimin yaygınlaştırılması bile demokratikleşme ve kalkınma deneyimlerine çare olmaz. Bir döneme damga vuran Köy Enstitüleri gibi eğitimde kurumsallaşma bu yüzden hala çare görülür...
Süreklilik arzetmeyen ardı sıralı değişim ve reformsal mantalite sadece çatışma ve acil durum çıkışları yaşatır. Yaşayacak ve yaşatacak bir eğitim sistemi asla yaratamaz. Bir ülkenin eğitim sistemindeki reform, geliştiren ve dönüştüren boyutta somutlanmadıkça, soyut idareler doğrultusunda kaldıkça sürekli yanlış pratik güncellenir. Doğru pratik ise Köy Enstitüleri gibi bir pratiktir...
Tersi modellerle kalkınma ve kalkınma öncelikli eğitim hayal olur. Alalacele kurgulanan eğitimsel ağ sözde reformlarla daha da gerileyerek toplumsal yapıyı bozar. Beşer sermayeyi yer bitirir, devleti büyük zarara uğratır.
Uzun vadede lafta reformcu eğitim süreciyle, ülkenin siyasi ve ekonomik değişimlere içeride olsun dışarıda olsun direnemeyeceği bir yapı oluşur. Dirençli yapıyı ancak tıpkı Köy Enstitüleri gibi eğitim kurumları kurar. Beşer sermayeyi de geliştirir. Devleti de büyütür.
İşte bu yüzden yıllar yılı Köy Enstitüleri konuşulur ve aranır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder