15 Nisan 2021 Perşembe

A'DAN Z'YE, Z’DEN A’YA; DEM…

 A'DAN Z'YE, Z’DEN A’YA; DEM… 


Elbette kolay değil eskiyle yıpranmışı yenilemek, tümden yenilenmek. Hele A'dan Z'ye bozulmuş bir sistemde tek adam merkezli bir modelde, yerel uzantılara ultra gizemli, büyük kaybı kolayca anlatmak. Neredeyi sormak? Sorgulatmak. Kim bilir bu çağdışılık ne zaman nasıl düzeltilecek? Demek. Bu A'dan Z'ye delta harekatı, kar dağılımlı kısa-uzun öyküde makara yeniden en başına  nasıl sarılacak? Hangi kahramanlar ucuzlayacak, hangi yiğitler kahramanlaşacak, hangi formal formüller doğru sonucu verecek? İşte devir cevapsız sorular devri. Şimdiki devir o devir, dem devri, devri dilara… 


Hiç de yalan değil, keskin diyalogları bir kenara bırakarak, bu varoluş sorgulamasını, yok oluşa engel olunası mücadele dönemini başlatma günlerinin kaçınılmaz olduğu. Hem de hiç yanlış değil, kara duvarları döven yakıştırmalara aldırmadan, en kıymetli hazinelerin kayıtsız kuyutsuz kaybına yürekten üzülmek. Hiç de kolay değil ezilme, sindirilme, yok edilme pahasına muktedire hiç eğilmeden dik duruş tavrında buluşmak. Zor günleri kolay eylemek... 


Dem o, demek o ki, A'dan Z'ye zıvanadan çıkmış bu çıldırık düzene, bu çivisi çıkmış savruk sisteme neredeymiş panelli çılgınca direniş periyodu sergilemek zor. Zor elbet ama eğer suç tespitsiz direnç sergilenirse emperyal hayallerden uzaklaşılıp, gerçek hayata dönüşüm hikâyesi de yazılır... 


Mesele hikayatı katkısız, katıksız, soluksuz kalındığı her an yelkenleri şişiren rüzgârın kucaklanacağı, kör duvarlara asılan pankartların indirilemeyeceği boyutta dillendirmek. Mesela akıl devretmek zorluğuna aldırmadan demlenmek. Yani söndürülmesi zor ateşi kucaklama hevesi dönemine yüz dönmek. İşte bu uğraşı yanıklığına yüz süren yatkın potansiyel var mı? Var. Nerede? Her yerde var, var elbette...


O halde dünya A'dan Z'ye sonsuz zenginleşmeye evrilirken, kısa zamanda çarpılıp A'dan Z'ye reform gereken

bu çakma ve çarpık sistemin günden güne yoksullaştırmasına kaçınılmaz riayet niye. Hatta milyarlarca ejnebi banknotun yek gecede yok yere buharlaşmasına buhran, kayıp realitesine isyan nerede? Neden yok...


Bu realizasyona varış sürecinde; rezervler bir bir mirasyedi gibi harcanırken, on yıllardır safsatası bol argümanlar eşliğinde mevcut sistem A'dan Z'ye parçalanırken sadece gözlemci olanlar, sorgulamaksızın destek verenler, o yanlış akıl kurbanları da sonuçta A'dan Z'ye yenilecek. Arada bir, yenilen büyük lokma olursak asla kötü olmaz konformizmi de tarihten silinecek. Meçhul rahatlık bitecek. Her bir şeyin dünya standardında evrensel kuralları, mahşer sunağında ağır bedelleri olacak. 


Upuzun yıllardır darda kalanları görmezden gelip, dar mercekli sistemin içine, tek renkli fotoğrafın dikdörtgenine ayarsızca poz verenlerin aynaya bakamayacak anları çok yakında. Çünkü kendi silüeti bile nerede sorusunu soracak. Kara vicdanlarını kendileri sorgulayacak… 


Üzerinde düşünülmesi gereken üslubu lisan, aynıyla insan özelinde budur. Tek gerçek ise A'dan Z'ye memleketin üretkenliğine takoz olan, hasımlık sunan ve çok kültürlü düzenek sahipliğine karşı çıkanların mutlaka yenilecek olduğudur. Elbette cafcaflı cakalı havayı, çalkantılı dönemlerin azameti bitirecek. Ejnebi  banknotların milyarlarcasının kaybını bilime saygılı, demokratik modelin hayata geçirilmesi için uğraşanlar elbette soracak. Nerede? Nerede bu emanete hıyanet farkıyla bozulmuş, bilinçli çökertilmiş sistemi, A'dan Z'ye reformize etmeye yetecek kadar banknot, nerede? Kibirden başı dönenler nasıl ıskartaya çıkarmışlar, nerede havaya karıştırmışlar o kadar yekunu birden, kara delik misali...


Karanlığa yaren kahpe dünyayı yenilemeye salt gönüllü devrimciler gerek. Ayrıca asırlar öncesinden bugüne seslenen en üst aklın kodları da A'dan Z'ye yeniden formatlanacak ve bilgi kazanacak. Bilim kazanacak. Bilimsel hafıza kazanacak. Ve sistem A'dan Z'ye revize edilecek. Eninde sonunda o eşsiz model yeniden kurulacak. Nerede sorusuna yanıt bulunduğunda veya verildiğinde kurgu olduğu aleni, bol soslu tarihi maceralar ve toplumu dönüştüren entrikalar elde patlayacak. Hatta kutsal emanete, en kutsala el uzatanlar A'dan Z'ye hesap verecek. Sistemi bozdukça bozup, yeniyetmelerle memleket yönetenler, egemen sermaye temsilcileri ve haksız servet edinenler ve de kaybın hesabını vermeyenler mutlaka hesaba çekilecek. 


Ve yeni bir yaşam diyalektiği ile buluşacak insanlık, yeni bir yaşam dili gelişecek.  Geliltirecek...


Çeyrek asırdan fazladır millete memlekete A'dan Z'ye sirayet eden, nerede var böylesi tarzı fascist, kavgacı, çağdışı düşünce kalıplarıyla idare güdenler, demek o ki başta bu meşakkatli yolculukta insanlık onurunu kaybettiler. Sonra milyarları. A'dan Z'ye bozulan sistem, bu savruk model daha çok sahte öykü kahramanları yaratırsa, yıkım daha da hızlanacak.


Onun için dem o demek o ki; A'dan Z'ye değişim, nerede ise orada Z’den A’ya Devrim…

Hiç yorum yok: