15 Mart 2021 Pazartesi

HANGİ REJİM

 HANGİ REJİM?


Tarih hangi gerçeklerin ışığında yeniden yazılır? Yazılı, sözlü tarih hangi sorulara her zaman yanıt verir? Hangilerini bir zamanlığına boş bırakır. Hiç belli olmaz. Ve rejimzedeler ne zaman küçük dilini yutar, ziyadesiyle suskunlaşır? Asla güvenilmez. Hangi zaman dilimidir, yorumlara açık krizleri rejimleştirir? Resimleştirir, resmileştirir?  Can dayanmaz. Esasen bir kez olsun böyle bakmak gerekir, büyüklere mahsus hikayeye. Ama teorik açıdan yeni rejim krizleri çıkarmadan. Yarınları pratik buhranına bulaştırmadan. Çünkü soru bellidir, hangi?


Hangi tarih ve ilgili makamlar ilimsiz imanı, ilkesiz ibadeti, tabansız siyaseti kabullenir? Şekli şemali kaymışlığı şefkat boyutunda değerlendirir? Doğrusu hiç. Yanıtı hiç biri. Eğer değerlendirirse her mevcut rejim çöker mi? Elbette çöker... 


Değil mi ki sakınmak ve temiz kalmak esastır hayatta. Böylece tan yeri ağarmadan tevbelere sığınılmaz. Tersi hallerde hangi tövbelere hangi yeni kapılar açılır? Akıl sır ermez. 


Doğaldır bu gidişattan ümitsizlik doğar. Umut zaten yoksulların nimeti. Kim yer kim içer, ayrıca salt bununla doyulur mu?  Zamane dünyası doyulmasa da zamanla açlığa alışılır...


Hangi kuşatma akla kement atıldığında kuşa döner? Kimya dağılır. Saltanat dizisi çözülür. Kin, garez ve bencillikle şahlanan kuşku dalgalarının önünde hangi dalgakıran durur. Hangi rejim dayanır hangi rejim batar? Kısa zamanda akibet anlaşılır. Çelik ağlar örülür. Eğrisi doğrusu görülür...


Cömertlik ve amaç, darlık ve haraç sığınılacak limanlar olunca, yıllar yılı rejimden iyiliği ve güzelliği esirgeyenler hangi katı buyruğun eseri ve esiri olur? Kim kutlu ve mutlu, kim haklı veya kabahatlı kalır anında görülür. Bunlar hangi tahta kurulmanın meyvesidir? Hangi nedenledir bu yüreksizlik?Bir güzel anlaşılır...


Hangi mevki ve makam sırf kaza ve kader deyip, fıtratik ilkesizliğe hükmeder? Hangi çekilmez denilenler metazori çekilir. Gök bakır, yer demir göndere çekilen hakimiyet hangi hakimiyettir? Hesaplar hakkaniyetle yapılır...


Değil mi ki, yerin altı üstüne gelir ve yağmacılar ve kıyıcılar dört bir yana dağılır. Sadece ceza günlerinde, ezacılara hangi şevkat hissedilir. Davadan kopmadan hangi kapalı kapılarda beklenir? Boyut değiştirme anlarında hangi rejim gücenir, hangi resim güncellenir, ölümüne yaşanır.


İlimsiz iman, imansız ilim gereksiz eğilim arasındaki gerilme ve genel cinlik, gerginlik ve gericilik hangi sanal boyutta aklanmadır? Aklanan ayaklanma hangi ardadır, hangi dardadır? Kara çağa ayaklanma hangi kutsal ayaklanmadır, yerelden genele gerçeklenir...


Gerçekten hiç yok yere kan dökmek, hangi banal merkezdedir, hangi mezheptendir? Açıkçası gaza mıdır, gaza gelme midir en içerde hissedilir... 


Değil mi ki sakınmak gerekir fitneden fesattan. O vakit bu ne yaman çelişkidir. Nice yalan dolan çentikli ve çetrefillidir. Hangi aldanmadır, hangi yanılmadır közlenen, topu zamanla buzlanır.


Bu zamanda makamsız, ilimsiz, ilkesiz yakın tarihe meydan okumak durduğu yerden, geldiği rejimi de hakkınca görmemektir. Bilmemektir. Batıla birlenmedir. Bu nedenle her fırsatta gitmek istediği yere göre uygun kriz başlatmaktır. Aslı astarı gidememektir...


Her rejim krizi, hangi rejim olursa olsun, makarayı başa sarmaktır. Filmi yeniden oynatmaktır. Sahne sahne aynını çekmektir...


Hangi rejim ilimsiz imanı, ilgisiz ibadeti, iğreti siyaseti baş tacı eder. Tenekeyi tac edenleri tarih ne manada affeder? Etmez ise hangi rejim affedilmeyenleri resmi politikasına karıştırır? Karıştırmaz elbette.


Eğer karıştırırsa hele uzun süre karıştırırsa, işler daha çok karışır. Elbette bunca dağınıklığa rejim mejim dayanmaz.


Gidenin yerine, yeni hangi rejim gelir, gelirse gelen gideni aratır mı? Onuda tarih bilir. Hangi tarih? Onu da...

Hiç yorum yok: