26 Mart 2021 Cuma

“YOKSULLUK KADER, FİRAVUNLAR GADDAR…”

 

“YOKSULLUK KADER, FİRAVUNLAR GADDAR…”

 

“Yoksulluk kader değildir, firavunlar bile böyle gaddar değildir…”

 

Yerelden evrensele ulaşmak veya beynelmilel bir bakış açısına sahip olabilmek için değişik enstrümanlardan faydalanmak gerekir. Çağdaş olmanın ve ilerlemenin gereğidir bu faydacılık. Faydacı zihniyeti yok sayarak. Çünkü akıl fikir yoksunluğu ve yoksulluk kader olamaz, kader değildir felsefesine ulaştırır bu yol. Mücadeleyi pekiştirir. O yüzden silme ve körcesine kula kullaşmayı çağrıştıran kaderciliği bertaraf edebilmek için sanata duyarsız kalmamak şart. Kalp ve beyinleri köreltmemek için sanata yolculuk şartı birinci şarttır. Başta ise her türden yoksulluğu önce beyinlerde yenmek için de müzik dinlemek şarttır…

 

Dinlemek lazım, lazım ama eften püftenini değil. Müziğin siyasi ve toplumsal içeriklisini. Lirik yapısı olanını. Yani coşkulu ve ilham veren türden sayılanını. Sözleriyle muhalif bir görüşü dillendirenini. Çekinmeksizin marş türevi ve katı ritim yapısı olanıyla, ağır ağıt tınıları içeren sanatsal kompozisyon özelliği taşıyanını. Yani özgün olanı, protest olanını…

 

“Radyolarda şarkılar boş ver diyorlar /Açlıktan verem olana bal ye diyorlar…”

 

Elbette bu tür müzik doğası gereği siyasi ve çoğunlukla sol içerikli sözlerden oluşur. Geleneksel türkü formatından izler taşır. Genellikle sert karakterli ve imalıdır. Serzenişlerde bulunur. İsyancıdır. Devrimci bir mizacı yansıtmaktadır. Ama özgündür ve daima doğrulara atıf yapar. Dost doğruluğu betimler. Pazarlıksız protest yanı ağır basan halk müziğidir özü. Toplumun dertleriyle yoğrulur. Ve kendini geniş halk yığınlarıyla özdeşleştirir. Tersine evrilen her olguya karşı durur. Anadolu ezgileriyle harmanlanmış rock müzik ile zirve yapar.  O yüzden özellikle Anadolu Rock müziğini ve öncülerini dinlemek lazım…

 

“Yoksulluk kader olamaz kader değildir /Firavunlar bile böyle gaddar değildir…”

 

Protest müzik esneklik göstermiyor sadece belli bir siyasi görüşü tarzlaştırıyor diyenlere inat dinlemek lazım. Pop, rock, caz vesaire tarzdakileri de. Sinemada film, tiyatroda oyun izlemek lazım ayrıca. İlgi ve dikkati, ilkeliliği ve direnci benliğe yedirmek için. Güzel yarınlara isteklenmek için. Karşı görüş geliştirebilmek için.

 

“Devlet baba borç içinde sabret diyorlar/Sen de bakkala kasaba borç et diyorlar/ Ben onurlu insanım boyun eğemem/Alacaklı ver deyince ödün veremem…”

 

 

Protestanca birine, bir zümreye, bir topluluğa, bir fırkaya, bir fikre kapılıp, duygu yitimine uğramamak, komutlu tezahüratçı konumuna sürüklenmemek için, kaypak olguları ve karanlık olayları açıkça dillendiren, gösteren, anlatan ve de sözlerin arasında açıklayan hangi müzikse işte ona kulak kesilmek lazım. O nedenle durduk yerde değil ama vakti zamanı geldiğinde yanlışa duruşa itiraz etmek, karşı çıkmak, cem olmak, protesto etmek için müzik dinlemek lazım…

 

Ayrıca enternasyonal düzenekte milli marşlar niye var onu da düşünmek lazım. Ve İstiklal Marşı’nı da hakkınca bilmek lazım. Suçu, günahı, vebalı geçmişe atmak ve yüklemek yerine, haksız karalamadan vazgeçip o marşın öyle kolay kolay yazılmadığına da iman etmek…

 

“Yıllarca/ Sıram gibi sıradağlar/ Anam derdin mi var?/ Yaram yürekte değil ki gelip sarsın yar…”

 

Yerelden evrensele uzayan çizgide hiçbir protest müziğe yazılan sözler de öyle kolay kolay yazılmamıştır. Sırf bu nedenle dahi saygı duyulması gerekir. Sevmeyenlerin de saygıdan dinlemesi gerekir. Hiç değil se dinlenmek adına da olsa…

 

“Yoksulluk kader olamaz kader değildir /Firavunlar bile böyle gaddar değildir…”

Hiç yorum yok: