“YOKSULLUK KADER, FİRAVUNLAR GADDAR…”
“Yoksulluk kader değildir, firavunlar bile böyle gaddar
değildir…”
Yerelden evrensele ulaşmak veya beynelmilel bir bakış
açısına sahip olabilmek için değişik enstrümanlardan faydalanmak gerekir.
Çağdaş olmanın ve ilerlemenin gereğidir bu faydacılık. Faydacı zihniyeti yok
sayarak. Çünkü akıl fikir yoksunluğu ve yoksulluk kader olamaz, kader değildir
felsefesine ulaştırır bu yol. Mücadeleyi pekiştirir. O yüzden silme ve
körcesine kula kullaşmayı çağrıştıran kaderciliği bertaraf edebilmek için
sanata duyarsız kalmamak şart. Kalp ve beyinleri köreltmemek için sanata
yolculuk şartı birinci şarttır. Başta ise her türden yoksulluğu önce beyinlerde
yenmek için de müzik dinlemek şarttır…
Dinlemek lazım, lazım ama eften püftenini değil. Müziğin
siyasi ve toplumsal içeriklisini. Lirik yapısı olanını. Yani coşkulu ve ilham
veren türden sayılanını. Sözleriyle muhalif bir görüşü dillendirenini.
Çekinmeksizin marş türevi ve katı ritim yapısı olanıyla, ağır ağıt tınıları
içeren sanatsal kompozisyon özelliği taşıyanını. Yani özgün olanı, protest
olanını…
“Radyolarda şarkılar boş ver diyorlar /Açlıktan verem olana
bal ye diyorlar…”
Elbette bu tür müzik doğası gereği siyasi ve çoğunlukla sol
içerikli sözlerden oluşur. Geleneksel türkü formatından izler taşır. Genellikle
sert karakterli ve imalıdır. Serzenişlerde bulunur. İsyancıdır. Devrimci bir
mizacı yansıtmaktadır. Ama özgündür ve daima doğrulara atıf yapar. Dost
doğruluğu betimler. Pazarlıksız protest yanı ağır basan halk müziğidir özü.
Toplumun dertleriyle yoğrulur. Ve kendini geniş halk yığınlarıyla
özdeşleştirir. Tersine evrilen her olguya karşı durur. Anadolu ezgileriyle
harmanlanmış rock müzik ile zirve yapar.
O yüzden özellikle Anadolu Rock müziğini ve öncülerini dinlemek lazım…
“Yoksulluk kader olamaz kader değildir /Firavunlar bile
böyle gaddar değildir…”
Protest müzik esneklik göstermiyor sadece belli bir siyasi
görüşü tarzlaştırıyor diyenlere inat dinlemek lazım. Pop, rock, caz vesaire
tarzdakileri de. Sinemada film, tiyatroda oyun izlemek lazım ayrıca. İlgi ve
dikkati, ilkeliliği ve direnci benliğe yedirmek için. Güzel yarınlara
isteklenmek için. Karşı görüş geliştirebilmek için.
“Devlet baba borç içinde sabret diyorlar/Sen de bakkala
kasaba borç et diyorlar/ Ben onurlu insanım boyun eğemem/Alacaklı ver deyince
ödün veremem…”
Protestanca birine, bir zümreye, bir topluluğa, bir
fırkaya, bir fikre kapılıp, duygu yitimine uğramamak, komutlu tezahüratçı
konumuna sürüklenmemek için, kaypak olguları ve karanlık olayları açıkça
dillendiren, gösteren, anlatan ve de sözlerin arasında açıklayan hangi müzikse
işte ona kulak kesilmek lazım. O nedenle durduk yerde değil ama vakti zamanı
geldiğinde yanlışa duruşa itiraz etmek, karşı çıkmak, cem olmak, protesto etmek
için müzik dinlemek lazım…
Ayrıca enternasyonal düzenekte milli marşlar niye var onu
da düşünmek lazım. Ve İstiklal Marşı’nı da hakkınca bilmek lazım. Suçu, günahı,
vebalı geçmişe atmak ve yüklemek yerine, haksız karalamadan vazgeçip o marşın
öyle kolay kolay yazılmadığına da iman etmek…
“Yıllarca/ Sıram gibi sıradağlar/ Anam derdin mi var?/
Yaram yürekte değil ki gelip sarsın yar…”
Yerelden evrensele uzayan çizgide hiçbir protest müziğe
yazılan sözler de öyle kolay kolay yazılmamıştır. Sırf bu nedenle dahi saygı
duyulması gerekir. Sevmeyenlerin de saygıdan dinlemesi gerekir. Hiç değil se
dinlenmek adına da olsa…
“Yoksulluk kader olamaz kader değildir /Firavunlar bile
böyle gaddar değildir…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder