SİYASETİN AYNASI...
Siyaset, düşünceye ve
düşüncenin diline dayalı iletişim-etkileşim sürecidir. Bireysel ve toplumsal
etkinliklerle katmanlar üzerindeki etkisi ya artırılır. Veya eksilir. Mevcut
siyaset ise maalesef gördüğünü yansıtan ayna akışkanlığıdır...
Oysa siyaset ideolojik
söylemlerle üretimsel ilişkilerin düzenlenmesi, üretim araçlarının kimlerin
elinde olacağının biçimlendirilmesi, sınıfsal çelişki ve çatışmaların var olan
koşullara göre yapılandırılması gayesiyle çalışmadır. Toplumsal kültüre denk
düşmese de değişen dünyayı anlamlandırma alanıdır siyaset...
Siyaset, homojen güç
desteğiyle iktidar olmaya yönelik pratik kurgudur. Teori tutarlı hale gelene
dek, tutkunları çoğalana dek pratiklerin yenilenmesidir. Yeniden yeni albenili
söylemler üretilmesidir.
Toplumsal bilinç
yapısını dönüştürmeye, egemen muhalif ayrımında farkındalık yaratmaya
odaklanmış her söylem biçimi, ne yazık ki ağır politik sayılır. Ve dönemsel
siyaset, yaşamın diyalektiğine dönük bu politik söylemleri düşünce ve dile
dayalı örgüsünden çıkarıp dinsel yaşam pratiğine sabitler...
Bu sabitlenmeyle
yarınlara özgü siyasi gönderimler yerine geçmişe, gerçek ötesine bağlanan bir
siyaset dili ve düşüncesi egemenleşir. Belli koşullandırmaların çeperine
hapsolan toplumsal yığınlar da aynalardan yansıtılanı ne ifade ettiğine
bakmaksızın kabullenir. Yanılmanın ve yanılsamanın farkına da çok geç varılır.
İşte siyaset buna karşı
çıkan, eylemsel ve söylemsel dinamiğin bileşkesidir. Doğrusu gördüğünü
görmediğini yansıtmak yerine gerçeklere ayna tutma maharetidir. Gerçeklerden
soyutlanarak marjinalleşmek yerine, toplumsal devinimi yaşamsal dinamikler
çerçevesinde somutlaştırmaktır. Yani siyasal iletişim ve etkileşim ağını
toplumun tümüne yaygınlaştırmaktır. Çünkü siyaset özünde yanlış bilinci
doğrulatan ve yanıltıcı inançları sağaltan bir ilgi-etki sarmalıdır.
Diğer yanda statükoyu
meşrulaştıran, popülist geleneksellikten faydalanmak ve yanlışta ısrar, toplumu
gerçeklerden uzaklaştırır. Siyasetin düşünceye ve ideolojik dile dayalı zemini
de kayganlaşır.
Ve bu kaygan zeminde
boy ve endam aynaları düşer, kırılır. O halde siyaset ayna ve aynı olmama
kabiliyetidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder