16 Mart 2021 Salı

SİYASETİN AYNASI...

 

SİYASETİN AYNASI...

Siyaset, düşünceye ve düşüncenin diline dayalı iletişim-etkileşim sürecidir. Bireysel ve toplumsal etkinliklerle katmanlar üzerindeki etkisi ya artırılır. Veya eksilir. Mevcut siyaset ise maalesef gördüğünü yansıtan ayna akışkanlığıdır...

Oysa siyaset ideolojik söylemlerle üretimsel ilişkilerin düzenlenmesi, üretim araçlarının kimlerin elinde olacağının biçimlendirilmesi, sınıfsal çelişki ve çatışmaların var olan koşullara göre yapılandırılması gayesiyle çalışmadır. Toplumsal kültüre denk düşmese de değişen dünyayı anlamlandırma alanıdır siyaset...

Siyaset, homojen güç desteğiyle iktidar olmaya yönelik pratik kurgudur. Teori tutarlı hale gelene dek, tutkunları çoğalana dek pratiklerin yenilenmesidir. Yeniden yeni albenili söylemler üretilmesidir.

Toplumsal bilinç yapısını dönüştürmeye, egemen muhalif ayrımında farkındalık yaratmaya odaklanmış her söylem biçimi, ne yazık ki ağır politik sayılır. Ve dönemsel siyaset, yaşamın diyalektiğine dönük bu politik söylemleri düşünce ve dile dayalı örgüsünden çıkarıp dinsel yaşam pratiğine sabitler...

Bu sabitlenmeyle yarınlara özgü siyasi gönderimler yerine geçmişe, gerçek ötesine bağlanan bir siyaset dili ve düşüncesi egemenleşir. Belli koşullandırmaların çeperine hapsolan toplumsal yığınlar da aynalardan yansıtılanı ne ifade ettiğine bakmaksızın kabullenir. Yanılmanın ve yanılsamanın farkına da çok geç varılır.

İşte siyaset buna karşı çıkan, eylemsel ve söylemsel dinamiğin bileşkesidir. Doğrusu gördüğünü görmediğini yansıtmak yerine gerçeklere ayna tutma maharetidir. Gerçeklerden soyutlanarak marjinalleşmek yerine, toplumsal devinimi yaşamsal dinamikler çerçevesinde somutlaştırmaktır. Yani siyasal iletişim ve etkileşim ağını toplumun tümüne yaygınlaştırmaktır. Çünkü siyaset özünde yanlış bilinci doğrulatan ve yanıltıcı inançları sağaltan bir ilgi-etki sarmalıdır.

Diğer yanda statükoyu meşrulaştıran, popülist geleneksellikten faydalanmak ve yanlışta ısrar, toplumu gerçeklerden uzaklaştırır. Siyasetin düşünceye ve ideolojik dile dayalı zemini de kayganlaşır.

Ve bu kaygan zeminde boy ve endam aynaları düşer, kırılır. O halde siyaset ayna ve aynı olmama kabiliyetidir...

Hiç yorum yok: