MANTIKLI ARAYIŞ…
Yazılacak ne kaldı ki, tek amacımız ölmemek. Medyanın, Sosyal
medyanın hali ortada. Altı ay, bir yıl öncesini arar olduk…
Öfke insanın yüreğine, beynine, hücrelerin en ücra
köşelerine kadar işleyip bir kurt gibi sömüren duygu halidir. Enerjiyi
sıfırlayan, yaşamda hedef saptıran bu duygu sarsıntısı gidilmesi gereken yolu
engeller. Aklı ve bedeni canavara dönüştürmesine müsaade edilmemelidir.
At gözlüğü bir kez takıldı mı göze, bir de öfkeyle
inatlaşıldı mı geriye dönmek imkansızlaşır, girdapta boğulmak farz olur.
Beynin mantık bölümünü daha fazla çalıştırarak neden, niçin
sorularını bir kenara koyarak şimdi ne yapılmalı, kısa ve uzak hedefler ne
olmalıdır diyerek yola devam edilmesine izin verilmelidir. Öfke duygusunu
soğutmalı ki sorumluluklar yerine getirilsin.
En anlamsız söz kaybedecek bir şeyim YOK sözü bilinmelidir
ki bize aklımızın alamayacağı kadar çok şey kaybettirir. Sonradan hissedilen
pişmanlık dönüşü olamayacağı gibi insana en yakınını, canını kaybettirdiği gibi
en büyük ceza halini alır. Buna ne hukuk yeter ne de bilim, akıl…
Maneviyat açısından bakarak hayatı bir sınav gibi görürsek
sınıfı geçmek yine aklı ön planda tutan için geçerlidir…
Öfkeyi soğutmalı, hayat denilen yolculuğun virajından
başarıyla dönülmelidir. Düşmanlar değil, gerçek dostlar sevinmelidir. Dost
seviniyorsa bilinmelidir ki kat edilen yol doğru bir yoldur...
Öfkenin yol açtığı her kötü eylem gerçek bitişin sebebidir.
Bitişi yaşamak yaşanan an gibi gelse de unutulmamalıdır ki öyle bitişler vardır
ki işte asıl tükeniş, kahır odur. Kader denilen var olan ya da olmayan yazının
asıl kahramanı olmak için çabalamaktan asla vazgeçilmemelidir...
Kahramanlar her zaman ayakta alkışlanmalıdır... Sahne bizim,
kahramanı biz olmalıyız…
Hayata yenilmek yok yine ayakta duracağız hem de dimdik.
Yüreğindeki öfkeyi soğut arkadaş, enerjini sevdiklerine ve kendin için harca.
Hayatında yeni adımlar at. Sorumluluğun büyük ama yerine getirmen imkânsız
değil…
Sana ihtiyacı olanlara yine yol gösterici ol. Daima
olacaksın… Sen onların kahramanısın ve bir kahraman gibi davran. Senin ışığına
muhtaç olanlar var hala. Sana tavsiyem budur arkadaş. Kendin ol, kendini bul,
şu an kendinden biraz uzaklaşmışsın. Yaşadığın öfke, kızgınlık halin doğal ama
bu durumdan çıkmaya çalış hem de tez zamanda...
Merakla beklemedeyim. Zaten her gün yeni sürprizlerle dolu,
baş döndürücü haberler, olaylar, ekonomi, sağlık, eğitim hayat içinde her şey
mevcut.
Her gün bir gün önceki olayları unutturan olağanüstü
günlerden geçiyoruz. TV kanalları sosyal medyanın gölgesinde kaldı. Aptal
kutusu dediğimiz, yargıladığımız televizyonlar evimizin yine başköşesinde olsa
da çokta rağbet görmemekte. Baş rolde sosyal medya. Yazılacak ne kaldıysa zaten
oralarda yazılıyor.
Bizim tek amacımız ise ölmemek. Ve kasıp kavuran pandemi
sürecinde olduğu kadarıyla yazmak, uyarmak ve arayışları güncellemek. O kadar
arkadaş…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder