2 Mayıs 2019 Perşembe

B1R MAYIS, 1 MAYIS İŞÇİNİN…

 

Bu 1 Mayıs son on küsur yılların martavalını ve engellemeleri hiçe saydı. Son yerel seçimlerle oluşan denge, 1 Mayısı işçiler ve emekçilerce karnaval havasında kutlanan bayrama dönüştürdü. Yıllar sonra bayram şu garip memlekete de uğradı. İşçiye emekçiye umut oldu. Memleketin yarısı gomonist işi bellemiş olsa da, 1 Mayıs bu kez teğet geçip gitmedi...
Hem teğet geçmedi hem de doğru durum tespitleri ile dibe çakılmışlığı, gündelikli maaşlı ücretli harcanmayı, emek ve alın terine ihanet işgüzarlığını kamuoyuna yansıttı.
Yani bu kez önceden hazırlanan senaryolar tutmadı...
Beyaz yakalısı, mavi yakalısı, karşı yakalısı, iş üniformalısı, işçi tulumlusu, şalteri açanlar kapatanlar, alın terinin kurumadan ederinin ödenmesi gerekliliğine tapanlar ve nicesi, kölelik devrine inat memleketin dört bir yanında meydanlarda çoğalabildikçe çoğaldılar. Kutlu olsun...
Bu 1 Mayısta hiddet ve şiddet galip gelemedi. Memlekette, kanlısını ve kavgalısını sahneye koyanlar kimler ise bu kez sindiler. İşbirlikçi planlar ve bahaneler sembol meydan Taksim hariç işleme koyulamadı. Her ne kadar on binlerce kolluk memur yasadışı bir durummuş gibi vazifelendirilmişse de, dünya medyası Taksim arbedesini haber geçmişse de güzeldi bu 1 Mayıs. Kısmen mutlu olundu. Tamamen mutlu olunacak ve şarkılı türkülü eğlenilecek iken verilen beş kayba saygı, programlarda iptalleri güncelledi.
Zaten mesele günü gün etmek değil ki; her şey ekmek için, insanca yaşamak ve onurlu kalmak için, çoluk çocuğun geleceği için, memleket için…
Bu B1r Mayıs, on yılların değersizleştirmesine, bilinçsizce yabancılaşmaya ve hep eksik yaşamaya direncin de açık göstergesiydi. Artık milyonları baharla buharla,  ayarla hayalle, işki kübradan atmayla, makinalara robot gibi bağlamayla aldatıp uyutmak zor. İşte her çeşit iktidarları kaygılandıran asıl mesele bu. Örgütlülük. Bu B1r Mayıs işte bu malum durumu ikmal etti.
Dünya başka yerde, şu fakir memleket başka, bambaşka yerde, acayip bir çıkmazda, işte 1 Mayıs bunu gösterdi. Çepeçevre etrafı kuşatan ak kara bulutların dağılabileceğini ve büyük yalnızlığın yenilebileceğini vurguladı.
Bir günlüğüne de olsa söz işçilerde, emekçilerdeydi ve hiç gaf yapılmadı. Yapılmaz çünkü B1r Mayıs “İşçinin emekçinin bayramı, devrimin şanlı yolunda yürüyen halkların bayramı” idi…
Taksim yine yoktu. Olsun. Haklı talepler ile yollara düştüler. Başka başka meydanları doldurdular. Özelleştirilmiş, taşeronlaştırılmış, sendikasızlaştırılmış düzeneğe, dayatılan köleliğe hayır demekten çekinmediler. Kıdem haklarını savundular. Çokuluslu ve işbirlikçi sermayenin insafsızlığına, vahşi sömürüye isyan ettiler. Emperyalizme ve tekelci burjuvaziye, işçi sınıfının ve emeğin üzerine kurulu sınırsız sömürü sistemine omuz omuza yüklendiler.
İşçinin emekçinin bayramı, devrimin şanlı yolunda yürüyen halkların bayramı B1r Mayıs’a ez cümle; Faşizme geçit yok…

Hiç yorum yok: