25 Mayıs 2019 Cumartesi

YEREL GAZETECİLER...

En zorudur yerelde gazetecilik. En kolayıdır yerel gazetecileri yermek. Yetmez tehdit ve köstek. Neden? Çünkü amiral gemideki en baba gazetecilere, köşe başlarını tutup cevval görünenlere basılır devasa paralar, satın alınır programları susturulur. Yağlı kapılar aralanır yandaş edilir. Ayni gemiye bindirilir. Ama yerel gazeteciler mala mülke, paraya pula yolundan dönmez. Ayni gemide değiliz derler. Keskin muhaliftirler. Dostdoğrudurlar. Bildiğini okur. Duyduğunu belgeler. Gördüğünü yazarlar...
Yazarlar çünkü 'yaz gazeteci yaz' nakaratında gizlidir memleket halleri. Devletin milletin hali. Bilgiç siyasetçi pozları. Asmalar kesmeler. Afralar tafralar. Mübarek günlerin ruhuna ters politik hitaplar. Her şeyi çok iyi bilirler...
Hele siyasette ivme kaybedilince, seviye hepten düşer. Laf, gaf, zaaf üçgeninde daralanlar tabana gaz vereyim derken pot üstüne pot kırarlar, duvara toslarlar. Yerel gazeteciler iyi bilir o halları da. Sabırla bekler.
Yerelden genele bu muktedir zihniyet öyle bir zihniyettir ki; hiç değişmez. Ketum ve kati. Sıkılmadan keşke yunan kazanaydı diyene sıradan el öpmeye gidilir. Cenazesinde safa durulur. Cumhuriyet düşmanı bayrağa sarılır. Ve ağlanarak gömülür. Sonra vay yunan gazeteleri sizi şöyle yazdı böyle yazdı hikayesi. Topu siyasi rant apartma havaları.
İşte yerel gazeteciler o sebepsiz havalanmalara da kanmaz. Sözde hocaefendi tayfasına da aldanmaz. Sebepsiz kızmalara da hiç aldırmaz...
Kader yan basınca, gecenin bir yarısı hiç gereksiz açığa düşülünce hemen yerel gazetecilere veryansın. Karakolda biteceği bilinerek; ince eleyip sık dokuyan,
dozunda politik format döşeli, şeffaf edebi bir dille yazılmış haberi yapanlara hemen göz dağı.
Yersiz, yöresiz, özensiz söylenenler bir yana anında görevini hakkıyla ifa eden yerel gazetecilere husumet besleme...
Bu gizli hesap ve hesaplaşma mantığı bu günleri getirmemişçesine hep başkalarını suçlama. Azar. Atar. Ayar verme...
Kime ne? Ekonomi batmış. Döviz kanatlanmış. Övünülen, halledildi denilen ne varsa dibe vurmuş. Lafta beka istikrar için peşi peşine seçimler yapılmış. Bir yenisi kapıya dayandırılmış. Nefes alamıyor millet. Yerelde suçlu iki üç yerel gazeteci. Ulusal boyutta muhalif gazeteciler. Genelde Cehape zihniyeti. Ne kolaymış meğer siyaset. Suçla kurtul.
Gören yok. Hükmedenler sınıfının dini imanı para. Yüksek hâkim tayfası yüzünden milli irade tarumar. Üst makamlar ve maiyetinin milleti gördüğü filan yok. Düşündüğü de yok.
Bu düşük profilli gerçeklikte iki üç yerel gazeteci nafakalarını kazanacağı işlerinden özveride bulunarak milletin eli gözü kulağı oluyorlar. Peş dolaşmasalar da yakın takipteler. Yapmasalar da olur ama meslek etiği gereği yerel yöneticilerin haftada en az iki üç haberini milletle buluşturuyorlar. Ama daima suçlular.
Bu arada 31 Mart yerel seçimleriyle rejim zaafiyeti doğdu. Kurulan korku imparatorluğu da yetersizleşti. Sanki millette bıçak kemiğe dayandı. Her zamanki duyarsızlık ve körü körüne tapmışlık kabuk değiştirir halde. Millet kahroluyor, memleket yok oluyor.
Bu karanlık atmosferden zerre suçsuz, zerre taviz vermeden memleketin kurtuluşuna, milletin birliğine tarihsel bir görev olarak bakan yerel gazeteciler istisnasız suçlu...
Suçlu çünkü böl parçala yönet idealine direniyorlar. Düne kadar yerelden genele tüm yöneticilere ocu, şucu, bucu bakmadan oturulan makamlardan ötürü saygıda kusur etmediler.
Yerel bazda ne oldu da on küsur yıldan sonra bu dialog monoloğa dönüştü. Seçilmek uğruna her türlü bizansvari oyunu mubah gören bir söyleme dönüşen o karalamayı, karalayıp tarihe not düştükleri için mi hesaplaşma hissiyatı belirdi.
Yoksa size ulusalda dokunanları bir kenara bırakıp, yerel gazetecilere dava açıp hesaplaşmak daha mı kolay geldi...
Yerel gazetecilerle mahkeme yollu uğraşmak size farz ise, yerel gazetecilere de mahkemede bitecek haberler ve yazılar vacip olur...
Çünkü gazetecilikte doğruları millete aktarmak cesaret ister. Memleket ve millet hayrına Allah dışında kimseden korkmamak gerekir.
Her şeye hazır olmaktır bütün mesele. Olmak veya olmamaktır tüm mesele. Gazetecilik budur.
Yerel gazeteciler her şeye hazır. Haziran sonrası her şey çok güzel olacak. Ve bu laf, gaf, zaaf üçgeninde etrafa zarf atanlarla bildiği dilden usulünce konuşulacak.
Oralıyız ve Yerel Gazeteciyiz...

Hiç yorum yok: