21 Nisan 2017 Cuma

HERŞEYİ SATMAK MEVSİMİ

HERŞEYİ SATMAK MEVSİMİ
 
Kim hangi mahkemeye giderse gitsin epey yüksek bütçeli çekilen film son yazdı bir kere. Ülfeti külfeti bir başka dava jenerik de akmaya başladı. Şimdilik gittiği kadar gidecek. Egemen sermayenin arzusu boyutunda sihir sürecek biçimde rejim değişti. Yani devlet çıkarlarını çarçur eden, satan tarafın gölgesini takip eden milletler iliklerine dek sömürülür. Ve sömürü çok uluslu şirket çıkarlarıyla örtüşünce rejim ve demokrasi de rafa kaldırılır. Kalkışmalarla tava getirilir ve anında kaldırılır. Aynen bu senaryo gerçekleşti. Kaldırıldı…
 
Yaşlı dünya resmen, özellikle belli coğrafyalarda her şeyi satanlarla, satmak mevsimini yaşıyor.
 
Çağdaş, modern hayatın ve geleceğe etkisinin büyüsüne kapılan insanlık sürekli devrimci dönüşümleri dengeler. İktidar erki de bu fikri hep isyandan sayar. On yıllarca böyle farz edildi. Beter şekilde hazırlanmış planlar peş peşe eklendi. Ve bu beklenen sonuç gerçekleşti. Her fırsatta üzerinde tepinilen rejim tarih oldu…
 
Bu yeryüzü kime kalacak hep unutuldu. Unutturuldu. Bu sözde mutluluk mutluluğa da, hayra da alamet değil. Olmayacak, dönüşü zor yollara sapıldı.
 
Bundan gayri satılık her şey. Hava ve su bedava günleri çok gerilerde kaldı. Kirlenen dünyanın ürünü olarak pet şişelere tıkıldı insanlık. İnsanlığın devamını sağlayan bedava unsurlar ha bire tırpanlandı. Her şeyler paraya endekslendi. Kim kime, kim kimi eyledi, peyledi, reyledi. Muhakemesiz söylenenler de eğer ve mutlaka zırhına çarptı. Mühürsüz pulsuz dilekçeler babında gelecek sandukalara hapsedildi. Oysa hapsedilen, işlemeyen, işletilmeyen akıldır.
 
Tüm dünyada bu her şey satılır mevsiminde, kızışan ortamı on yıllarca yaygınlaştırılan Kapitalizm olgusu idare etti. Sahte gereksinimler ve kar güdüsü insanlık tarihinin son yıllarına edildi. Sınırlı kaynaklar sınırsız gereksinimler yaratılarak bitirildi. Hortumlandı emildi. Yeryüzü kaynakları kimin olacak, kime kalacak spekülasyonları ile çok uluslu şirketler yoluyla yer üstü yer altı zenginlikleri kontrol altında tutuldu. Bu aktif yolmaya, din ve dincilik kotasından yozlaşma maharetli kul beşer şaşar şaşkınları da eklendi. Laf arası aldadılar, aldandılar ve toptan aklandılar. Bu ak karaltılar altın çerçeveli resme cuk oturdu. Sonrası şaş al, şaş sat şişesine doluş, şişeleri doldurulup denize atış mevsimi.
 
Aslında bir iktidar var; gelecek kuşaklara kurtuluş reçetesi babında. Tarafsız bakıldığında denizin dibine batan. Hak geldi batıl zail oldu aykırılığında, tam tersini yapan dirilişi hak eder. Kuruluşu da…
 
İktidarların tamamı kapitalizm adı kullanılmadan bayağılaştırılmış yöntemlerle, dini inanç yüklü her şeyleri acımasızca kullanarak neyin, niçin ve nasıl satılacağı noktasına odaklandı. Her şeyler satılır olunca ve satılınca en rahat satılacak rejim gereksinimi hâsıl olur. Nasıl ki; Her şeyin bir fiyatı olur ve olmalıdır temelinde hayatlar ve yönetimler yöntemlendirilmiş ise. Planlanan budur. Bu bile anlamıyorsunuz kemikleşmesi. Kemiğe kemikten başlayarak din, mezhep, ahlak, boğa, politika ve insani değerlere kadar her şeye bir fiyat biçiliyor. Bu kısır döngüde bir çift gözün bile göremeyeceği anlarda satılan insanlık olur.
 
Hayır, çıkmaz bu işten, sonunda anlaşılır. Ne yazık ki; insanlar açıktan açığa satılmasa da ortadan ikiye bölük, bal kürenin iki yarısı olmuş. Olunca da hayatlar satışa gelir veya satışa gelmeye ve dahi kapışmaya yatkınlaşır. Hale hazırda hazır da. Bu gidişle ömür ve ölüm arasındaki çizgide ne varsa her şeyler satılacaktır. Her şeyler satılır kapsamına çekilir rejim. Sonra dünyadaki her şeyler savaş yoluyla paylaşılır potasında erime başlar. Çünkü çok uluslu şirketlerin istemleri doğrultusunda güçlünün lehine el değiştirir her şey.
 
Kim hangi akla hizmet ederse etsin bu işin organizatörü belli. Bellidir. Devlet çarkı çarkına bereket iliklerine dek bu uluslararası satanlara hizmetkârlıkta sınır tanımıyor. Alanlara satanlara hiç aldırmadan, sınırsızca sınır tanımayan bir yıkılışa, rejim aynası tutuyor.
 
Her ne kadar her şeyi satma mevsimi olsa da bu her şeyi satma aynasızlığı bir yere kadar. Bu rejime bünye dayanmaz. Satan dünyasına bu yeni yüz bir süre...

Hiç yorum yok: