15 Nisan 2017 Cumartesi

HAYIR, DA HAYIR…

HAYIR, DA HAYIR… 
 
En kötü makalemi yazmak istiyorum bugün. Yeter ki sonu Hayır’lı olsun… 
 
Memleket bu garip millete son on yıllardır iyice unutturulan ciddi bir sosyal ve siyasal şekillenişe doğru hayırlısıyla yol alıyor. Hayırlısıyla geniş kitlelere sahip olan çok renklilik kazanacak. Ve bir çözülüşün başlangıcı olabilecek sıkıntılı günler ertelenecek. Daralan gönüller şenlenecek. Rengârenk özgür bir hayat yolculuğuna dönüşecek bu kısırlaşan serüven.
 
Eğer Hayır çıkarsa… 
Elbette Hayır çıkacak… 
Hayır çıkmalı… 
 
Bu çıkışla memleket aynı formatta kalacak. Böylece çağlar aksa da, dünya değişse de, radikal ihtiraslar körelecek. Kıskançlık kıskacına alınmış millet rahat bir nefes alacak. Artan nefret tutkusu azalacak. Ve muasır medeniyet hedefli memleket hedeften asla kopmayacak. Yükseliş hevesi hep aynı kalacak. Cumhuriyetin pimi tam çekilecek iken tek yumruk olunacak. Fevkalâdelikler artık tırpanlanamayacak. Kahpe felek bile kendine gelecek, toparlanacak. En illet sıradanlıkla eceli hazırlanmış memleket küllerinden doğacak. Hep aynı kalacak. Mağrur, çağdaş ve…
 
Eğer Hayır çıkarsa. 
Her hal ve şartta korkusuzca Hayır…
Elbette Hayır… 
 
Hayatın kalan kısmında maksadı aşan kabalıkta laf kalabalığı ile memleket bir yerlere, birilerine havale edildi, ediliyor.  Geçici bir süreliğine de olsa akıllar rehin alındı. Hatlar karıştı. Kardeş kardeşe düşman havası estirildi. Kargaca kargaşa peşine düşüldü. Geleneğin tüm mirası kısa zamanda çarçur edildi. Ve umarsızca ciddi hayal kırıklıkları yaşanacak dönüm noktasına gelindi. Tezgâhlanan bu işin geri çevrilmesi de en son çareye kaldı. Bu yüzden en son tercih şansını iyi kullanmak tüm dertleri çözecektir.
 
Çözülecekler… 
Eğer Hayır çıkarsa… 
Milyon kere Hayır… 
 
En güçsüz zamandaki güçlülüktür güçlüklerin üstesinden gelmek. Belki de son kezdir bu keskin iradeye hükmediş. Son fırsattır ellerdeki. Ve memleketin üzerine çöken karanlığın defidir bu rey hanlığı. Şu eşsiz cennet memleketin direnişi ve dirilişidir. Şeffaf sandukalardan taşan bereket. Öyle sandık, kandık, kandırıldık anaforundan da ilelebet kurtulmaktır.
 
Eğer hayır çıkarsa… 
Kurtuluşa kadar… 
Milyonlarca hayır… 
 
Yaklaşık bir asır sonrası memleket yepyeni bir doğuşa sıcak bir geçiş yapabilir. Millet zekâya dayalı bir kaynaşmayı oylum oylum gerçekleştirebilir. O vakit özgürlüğe boğulur tüm yasaklar. Keyfi yasaklamalar biter. En tartışmasız biçimde güç zehirlenmesini ve hayata acı veren tanıklıkları resmen reddeder.
 
Red edecek Millet… 
Eğer Hayır çıkarsa… 
Sonsuza kadar Hayır… 
 
Zor kazanılmış demokrasinin emanet edildiği eller modernleşme tarihine ket vurdu. Kutsal uyanışın ve ebedi aydınlanmanın kapısına asma kilit astı. Şiddet Arttı. Kıyımlar kayıtlandı. Cemaatler paralandı, palazlandı. Kanlananlar kelle almaya kadar kalkıştı. Mantar gibi Dine imana tehdit oluşturacak nice dinci akımlar türedi. Önce yakınımdır farz edildi. Sonra ötelendi, ütülendi. Derken memleket çıkışı olmayacak sınır ötesi acılara sürüklendi. Ve iş anayasa baba yasaya kadar dayandı. Şimdi çakılıştan önceki son çıkış.
 
Eğer Hayır çıkarsa… 
Memleket yarınlara Hayırla çıkacak… 
Elbette Hayır… 
Hayır…
 
 
Yazdığım yazacağım, yaz deseler de bir daha yazamayacağım en kötü makalem bu olsun. Yeter ki sonu Hayır’lı olsun…

Hiç yorum yok: