KANARYA SARISI
Süper lig tarihinde 'Sarı Kanarya' ilk defa böylesine lider transfer potasına hapsoldu. İki hatta üç takım çıkaracak bir kadro oluşturdu. Kadro genişliği ve yenilenen isimlere bakıldığında şimdilik lig sonunda liderliğe en yakın takım Kanarya görünüyor. Şampiyonluğa tek aday. Peki, ip birinci olarak göğüslenebilir mi? Belirsiz elbette. Çünkü maç sahada kazanılır ve maraton her şeye gebedir...
Evet, yeni bir hoca, birçok transfer ve şampiyonluğa endekslenmiş bir vizyon. Korona gölgesinde lig sürerken bir yandan da adaptasyon ve toparlanma süreci. Yani Kanarya bir kaç sezondur yaşadığı girdaptan mutlaka kurtulma peşinde.
Farklı kurgulamalara ve iş olsun yorumlara hiç gerek yok. Bu sezon şampiyonluk şart. Yoksa facianın sorumluları arenayı bir daha dönmemek üzere terk ederler. Goygoyculuk yapanlar da...
Zaten Sarı Kanarya ve diğer üç büyük, ülke futbolunu madden ve mânen taşıyan camialar. Futbol pazarının rakamsal değerinin üçte ikisine yakınını kotaran dördü. Birinden biri ezeli yarışta olmaz ise durum vahim...
Rekabet açısından 'Kanarya ile Aslan' kapışmadan, 'Kartal' ile 'Piranha' yarışmadan ülke futbolu renklenmez. Asla gelişmez. Futbol kalkınmaz. Hele de futbol şehirleri futbol endüstrisi içine çekilmezlerse, taraftarsız proje takımlarla hiç bir yere varılmaz...
Diğer yandan memleket darboğazda, futbol da. Taraftarlar da. Takımlar da. Transfer yapanlar, yapamayanlar, ekiplerin topu borç batağında. Hepsi de zararın neresinden dönüleceğini kovalıyor. O yüzden, epey gecikmiş 'Sarı Kanarya' kesinkes şampiyon olmak zorunda...
Hem de daha ilk devre bitmeden şampiyonlukta yarı yolu almak zorunda. Zaten ikinci devre başında sonuç belli olur. Artık düğmeye basılması da sonucu değiştirmez. Geçen sezon istenen tablonun gerçekleşmesi için gizliden ilan seferberlik tuttu. Büyükler tek tek ayıklandı. Ülke futbolu aklandı. Bu kez planlanan tüm oyunları, 'Sarı Kanarya' futbolun geleceği ve kendi yarınları için bozmak zorunda. Yoksa kafadan kramponlarına dek kendi ayarı bozulur.
Yani futbol içinde kalarak takımı diriltecek, performansı artıracak, şampiyonluğa taşıyacak enstrumanlar bir bir devreye sokulmalı. Düzelme ikinci devreye kalırsa, bu sezonda hezimet olur. Hele sıfırdan kurulmuş takımdan sürekli cesur yürek beklemek yetmez. Her koşula uyan yeni yol haritaları, b-c planları belirlenmeli. Tersine tutum, koordineli çalışma yapılmadan, dar alanda kısa paslaşmalar bertaraf edilmeyi kolaylaştırır. Zoru kolay eylemektir büyüklük...
Şüphesiz tüm futbolseverler, taraftarlar Sarı Kanarya'dan diriliş bekliyor. Efsanenin geri dönüşünü arzuluyor...
Evet, geçmiş sezonlarda bir türlü tutmayan hedefler doğrultusunda köklü kadrosal değişim gerekiyordu. Bu sportif direktörlük bağlamında gerçekleştirildi. Şimdi sportif başarının kazanılması süreci. Vites yükseltme zamanı...
Çünkü yıllardır üzülen 'Sarı Kanarya' taraftarları, sempatizanları artık sevinmek istiyor. Kanaryanın Sarısı, gitti şampiyonluğun yarısı bir sezonu yaşamak istemiyor...
Şerefli şampiyonluk istiyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder