MODERN DEMOKRASİ VE DEMOKRATİKLEŞME YILI...
Şu garip memlekette yüzyıllardır, hele on küsur yıldır modernleşme, modern demokrasi ve demokratikleşme, devleti kurtarma amaçlı kabul edilen olgulardır. Yeniyıl öncesi nutukları yine böyle atıldı. İçine bir tutam da koviti virüs saçıldı. Ayrıca gerçekten de dış mihraklıdır, tüm bu devleti kurtarmak adına yapılanlar. Çünkü dünyadaki dış dengelerden yararlanmak ve mali dış destek sağlamak merkezli bir adaptasyondur, istenilmeden uygulamaya koyulanlar. Ama memleket iç dinamikleriyle ele alındığında bu iş tutmaz. Tutmadığı da her dönem görülmüştür. Zaten bu yıl dert çok, koviti de saldırmış dört bir yandan, ince hesapların tutması mucize…
Mucize bekleniyor bu yıl da çünkü model alınan modern demokrasi, temel özgürlükler ve anayasal düzen çerçevesinde durmaksızın gelişirken, şu garip memlekette hep bir duraksama, gerileme veya gerici, katı kurallı kısıtlamalar dayatısı. Demokratikleşme maksatlı arayışların tamamı ise mecburen dış etkileşimli, dıştan arayışlara yönlenir. Bu dış kaynaklı örneklemeler milletin gözüne gözüne sokularak, demokratik düzenin kötülüğünden dem vurulur. Yani demokratik bağımsızlığın öne çıktığı her dönem merkeziyetçi anlayış egemen kılınırken, merkezi yönetsel yapı demokratikleşmenin önüne bir dizi engeller koyar. Hatta derya deniz, Devrimci memleket evlatlarına acımadan kıyar…
Kıya kıya, başa bela bir oryantal demokrasi cilalanır. Bu oryantal despotizm zaman gelir, sözde modern demokrasiyi dayatır. An gelir yapay demokratikleşmeyi de kendi tasarrufunda tutar. Göstermelik boyutta demokrasi safında yer alır ve rol çalar.
Böylece devşirme bir sistem ve bu sistemin kolluk güçleri veya orduya dayandırılmış en eski modeli, modernleşme doygunu dünyaya, modern demokrasi ve demokratikleşme cevheri diye sunulur. Bu yalancı dünyada, yerel genel sivil belirleyici faktörlerin gelişmesine asla izin verilmez. Verilirse de hiç rahat bırakılmaz. Yani modern demokrasi, şu garip memlekette bir türlü kurumsallaşamaz. Hiç bir dönem, Demokratikleşme asla gerçekleştirilemez.
Zamanında zor bela kurulan devletin, aslı ve gerçekçi niteliği ve de kurucu değerleri, kutsal savaştan ebedi barışa geçmeye, en geçerli dünyasal sebeplere dayandırılsa da ithal edilen modern demokrasilerde uzun soluklu olmaz. Çünkü yırtık yama tutmaz. Rehavete neden, rahat bir nefes aldırır o kadar. Çünkü her daim din ve dincilik, açık veya gizliden kurucu mit, ağırlığını ve sunucu varlığını hissettirir. Hissettirdikçe de şu fakir memlekette demokratikleşme asla hayata geçmez. Geçirilmez.
Ayrıca her şey açık seçik bilinmesine karşın, şu garip memlekette hiç kimse şahsına münhasır modern bir devlet doğarken sırf bu yüzden aslında ölü doğdu diyemez. Ancak diyenler gırla…
Modern demokrasi ve demokratikleşme ayarı çekilerek bundan sonrasında memlekette hangi kurgusal projeler devlet eliyle uygulanacak ve devlet nasıl kurtarılacak acaba. Veya batırılacak. Yeniyılın sorusu budur. Zaten bu devlet kurtarma operasyonları on yıllardır şaşırtıcı bir durum. Batıran da çıkaran da aynı güruh. Günah büyük. Bu kim kime dum duma dünyada kim kimden kurtarılıyor anlamak mümkün değil. Hep ayni hikâye.
Sanki bu yıl, ilk kez hikâyenin sonu gelecek ve sistem elbette dış mihraklı ama hiç de modern olmayan ve asla demokratik açılım sunmayan bir modele evrilecek. Böyle olacağı malum…
Çünkü memleketin oturduğu zeminin kayganlığı ve konuşlanılan batak çorak coğrafya itibariyle, bu coğrafyada toplum mühendislerinin algı yanıltmaları ve çengel atmaları ile kurulacak veya idame ettirilecek her devlet monarşik tabana oturur. Ve önünde sonunda egemenlik milletten proje yöneticilere geçer.
Ellerden ele, elenir ve tekele bağlanır. Asla demokratik yetkiler paylaşılmaz ve göçerilmez. Oluşabilecek her demokratik çıkış asla demokratik olmayacak bir dizi güç kullanımıyla dizginlenir. Sindirilir. Gelecek sadece gaz ve haz siyaseti üzerinden gündemleşir. Geçmiş ve gelecek kavramları hepten köleleşen bir toplumun dizaynı ve köleci bir anlayışın kayıtsız şartsız kabul edilmesi için kullanılır.
Yeniyılın ilk yazısına son söz; Modern demokrasi ve demokratikleşme zaten dış mihraklıdır, demokratiklik de madem dış kaynaklıdır, o halde seve seve modern demokrasi…
Bu yıl modernleşme, modern demokrasi ve demokratikleşme yılı. Dahası devleti milleti kurtarma seferberliği. O halde seve seve gerçek demokrasi mücadelesi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder