15 Eylül 2020 Salı

FAŞİST 12 EYLÜL, KATİL EVREN

 FAŞİST 12 EYLÜL, KATİL EVREN...


Alınteri ve emeği kanla yoğuranlara, kutsal emaneti hiçe sayıp, adaleti görmezden gelenlere, gençliğe kıyanlara gelsin, faşist12 Eylül. Mürekkep gibi, tutkal gibi, zift gibi. Kararan ufka dağılan, yüce dağlar hazinesini çalanlara, uğursuzlara, yolsuzlara uğrasın faşist 12 Eylül, katil Evren. Gençliğine kıyılanlara değil...


Emperyalist dünyanın faşist ürünü, yürek yakan bayağı bir yapıt 12 Eylül. Dünyayı yoksullaştıran, o faşist pandemiyi yaşayanlarda Devrim ruhunu dirilten, bilgi dağarcığını unutulmadıkça geliştiren lanetlik bir nesne faşist 12 Eylül. İnsanlık onurunu idam eden, insan varlığına saygı duymayan, yağlı ilmeği, darağacını ve biçare çingeneyi çare bulan hayat korsanı ise katil Evren faşist Evren, utanmaz yaban...


Geceler boyunca, aylarca, yıllarca süren ağır işkenceye karşın, devrimci kişiliğin ve ilkeli duruşun zirve yaptığı, kan, ter, kemik yoğun bir sürecin ritimcisi faşist 12 Eylül. Devrim yolcusunun zihnindeki, gönlündeki kapanmayan kanlı yara. Kendisine has biçimlenen en uzun ve dayanılmaz meşakkatli macera. Devrimler tarihinde devrime set vuranlar bölümüne cisimlenen cibiliyetsizlik ise iğreti faşist 12 Eylül, katil Evren...


Faşist 12 Eylül, katil Evren; devrime yolculuk orada, burada sonlandı zannetmeyin. Mücadele sona erdi sanılmasın. Yine her Eylül'de Karadeniz soldan dalgalanır. Dalgalanacak...


Çünkü daha çok yol var gidilecek, çok işkence var katlanılacak, çok kahır var çekilecek, çok mutluluk var görülecek, çok mahirlik var sergilenecek, çok menzil var ulaşılacak, çok makine var el değiştirecek, çok zincir var kırılacak, çok form var yeniden formatlanacak...


Devrim fonunda Devrimci olmak var hep, asla şekil şema değiştirmeyecek. Unutmayın, unutulmasın kemikler erir, ciltler yanar, kafalar koparılır, her türlü işkence baskı zulüm en ileri düzeyde uygulanır ama yetmez. Yetmez elbet devrimcinin aklına bir harf düşer, Deniz olur... 


Faşist 12 Eylül, katil Evren üç bir yan Deniz, dört bir yan devrimci, denizlere gücünüz yetmez. Asla yarım kalan bu film burada bitmez...


Kervan kuralsızlaştıkça geçmişe kulp takmak kolaylaşır. Hayatlara değer vermek, kutlu mücadeleye özveride bulunmak değersizleşir. Değersizleştirilir. Böylece dengesizliğin prim yaptığı her ortamda korkak ve silik sünepeler, açık gerçeklerden kaçınanlar, nefret ve haset kıskacında kıvranırlar. Tüm suç etrafa atılır, daima başkalarındır kabahat. Özelinde ektiğini biçenleri saklama yöntemidir bu yönsüzlük. Kıblesizlik.  Kıblesi düşman zırhlısı yüzsüzlük. İlelebet tutmaz elbette bu manasızlık çünkü en baştan kaybedilmiştir dava. Faşist 12 Eylül katil Evren gerçek yüzünü belli edince gerçeklerle bir daha yüzleşilir...


Veya kazanılmıştır mücadele. Madden mânen sıradanlığı seçen korkak ve siliklere, emperyalist sülüklere inat. Zaten bir gün mutlaka korkulan ne varsa başa gelir. Devrim mutlaka gerçekleşir... 


Zaman içinde korkunun gölgesi, emperyalizmin kölesi olanlar anlayamaz bu alınteri ve emeğe saygıyı. Kutsal kavgaya bağlılığı. Devrime imanı ve devrimciliği...


Onlar ki; faşist 12 Eylül ve katil Evren beslemeleridir. Onları ve her suçluyu eşi benzeri görülmeyecek bir son bekler. Sondan bir evvel bırak yaşasınlar, sonluğunu toplasınlar aralığıdır tanınan fırsat. Sudan sebep hayalden ibaret günler de gün olur gelip geçer. Bir diğer faşist 12 Eylül ve katil Evren ayarsızlığı daha kapıya dayanır. Yine devrimcilere iş düşer yine onlara inanılır...


Direndikçe güçlenen, doğru bildiğinden milim şaşmayanlar devrim hedefine bir daha bir daha kilitlenirler. Korkmadan yılmadan, dostdoğruya odaklanırlar. Güç yanılsamasıyla şişinenler, saman alevi efelenenler, sıralanan tutarsız bahaneler asla unutturamaz vaktiyle çekilen beter acıları. Acılar bal eylenir ve kırk yıldan sonra da olsa gerisin geri gidildiği, geri geri yürünemeyeceği bizzat anlaşılır.


Bir ihtimal, her faşist 12 Eylül ve katil Evren çıkmazında yine yeniden yola çıkılır. Devrime yolculuk tükenmez. Devrimciler ilk günkü heyecanla ve aşkla yoluna devam eder...


Eder çünkü devrimci defalarca ölümle yüzleşmiştir. Asla korkmaz ölümden. Ölür ama ölümsüzdür. İşte o yüzden güzelim dünyayı tersine çevirenler vız gelir. Ve Devrim yolunda tüm vızıltıları sivrisinek gibi ezer geçer devrimciler...


Ezcümle devrimci en iyi eştir. En iyi babadır. En iyi oğuldur. En iyi kızdır. En iyi evlattır. En iyi yol arkadaşıdır. Velhasılı insandır en iyi insan olmaya çabalayan. Ayrıca iyi sevgilidir ama en iyi sevgili değildir. Çünkü devrimci devrime aşıktır, en uslanmaz , en tutkulu ve en tutuklu, devlerin aşkıyla...


12 Eylül ve katil Evrene rağmen...

Hiç yorum yok: