15 Aralık 2016 Perşembe

DİNİN BU GÜNÜ BU DAKKA

DİNİN BU GÜNÜ BU DAKKA
 
Yerüstü yoksulun yoksulu kalmış, yer altı ise zenginliklerle süslü şu İslam coğrafyasında din adına yaşananların gerçek İslamiyet ile ilgisini kurmak ne kadar güç. Gittikçe de güçleşiyor. Ama bu gün bu dakka itibariyle acımasızca yapılan her şeyi Hakka bağlamanın ve dine uydurmanın da kolayı bulunmuş.
 
“Dinler tarihinin bir gerçeği, peygamberlerin de değişmez yazgısıdır. Tüm dinler peygamberlerinin hayata vedasıyla bitmiştir. Hatta hayatta iken bitenler bile vardır. Vedaların hemen sonrasında ise ilk ayrılıklar ateşlenmiştir. Ayrıca tüm ayrışmalar da çok kanlıdır.
 
Veda Hutbesi’nde Hazreti Peygamberin ‘Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım…’ diyerek başladığı dini aktarımlarına asla uyulmaz. Uymuş görüntüsü altında hurafe temelli uydurmalara uyulur.
 
Yine Son Akşam Yemeği’nde bir önceki Peygamber havarilerine ‘İçinizden biri bana ihanet edecek’ der. Der demez sinsi bakış ve tebessümlerle ihanet başlar. Havarilerinden birinin ispiyonuyla çarmıha gerilir. Ortada peygamber, din, iman kalmaz, uydurma bir din havarilerce kiliseleştirilir.
 
Çarmıha gerilenden bir önceki Peygamber Son Mesaj’ında defaten ‘unutmayın’ demiş ancak vaaz unutulmuştur. Diğerlerine göre durum daha vahimdir. Kısa bir veda yetmiştir yoldan çıkışa. Sina’dan artık dönmez sanılıp anında Altın Buzağıya tapınmalar başlamıştır. Peygamber buzağıyı görünce öyle hiddetlenmiştir ki On Emir Tabletlerini kırar.
 
Hele bir Kerbela Vakası vardır ki yaşanan Tanrı katındaki hiçbir dinin kalıbına sığmaz. Dinin yörüngesi kaydırılmıştır. Kutsal Kitabın dini orada kan revan toprağa gömülmüştür. Peygamberin soyu sopu resmen katledilmiştir. İslam coğrafyası işte o gün bu gün bitmez kavgaların içine düşürülmüştür.”
 
Din bu gün bu dakka itibariyle Kutsal Metnin kıyamete dek tek bir harfine dokunulamayacağı ve değiştirilemeyeceği mührü yüzünden ki ayet uydurulamaz, uydurulamıyor Allah’tan, gittikçe siyasallaştı. Kısmi meal oynamaları var ama yakalandığında acayip tepki çekiyor. O halde en büyük haksızlıklara kendi ümmetince uğradığı besbelli Hazreti Peygamber’in ağzından söylet, bellet, olmaz işleri hallet. Son on yıllarda Din dışına çıkıldığı veya çıkılacağı önemsenmeden yapılan budur.
 
Çünkü uydurma hadisler ve hadiselerle azgınca yapılanların ağırlığından kurtulmak kolay. Veya kurtaracağı sanılıyor…  
 
Ancak son on yıllarda İslam Coğrafyasının neredeyse tamamında yapılanlar öyle insanlık dışı, ahlak dışı, din dışı ki hadis dini de vebalden kurtulmaya yetmiyor. Maalesef Hazreti Peygamber öyle yapmıştı, şöyle buyurdu, böyle yaşamıştı tarzında milyonlarca uydurulan hadisin varlığı da az geliyor. Yetmeyince de çağa ve zaman göre türetilen yeni tırnak içinde hadisler ortaya çıkarılıyor.  Hadisler, dinler ve peygamberler tarihinden hikâyelerle desteklenerek sanki yeni bir din oluşturulmuş. İşte o din İslam âlemini son sürat karanlığa sürüklüyor.
 
Namaz niyaz, oruç hac, zikir fikir, icraat cihat çeşitlemeleriyleDin cennetteverileceği sanılan hurilere bağlanmış, sözde dincilerde bu sanal mevhuma resmen inandırılmış. İslam dinine aykırı ne varsa bu kurmaca din ve inanç silsilesi sayesinde düzleniyor. Yani dünya cinselliği ile yakın alakalı bir başka âlem, cinsel dayanaklı cennet düşü gerçekmişçesine yaygınlaştırılıyor. Ve o sapkın düş cehaletin kol gezdiği İslam diyarlarına bir güzel pazarlanıyor. Hak edene altından saraylarda zümrütten köşklerde, yenilen önde yenmeyen arkada günler vazediliyor.  Ekstra armağan olarak devasa erkek gücü ve binlerce huri ve sarhoşluk vermeyen içkilerin çağıl çağıl aktığı ırmaklar olduğu muştusuyla akıllar bulandırılıyor. İşte böyle tarifi olanaksız bir yerde bambaşka ve bitmeyecek zevklerle tanışılacağı müjdesiyle insanlar kandırılıyor. Bu kurmaca din adına o hayali zevkler uğruna da dinciler birbiriyle savaştırılıyor.
 
Olan çoluk çocuğa, yaşlı genç kadın kıza oluyor. Sözde din adına…
 
“Huri, Arapça dışından Araplaştırılmış çoğul bir formdur ve hur olarak geçer. Sadece Türkçe ve Farsçada Huri diye adlandırılır. Huri veya hurun tekil formu ise erkek anlamına gelen ahver ve dişiyi kasteden havrâdır. Havar Arap dilinde sohbet etmek, konuşmak anlamındadır.  Huri kelimesinin çoğulu da havaridir.  Kimin havarileri vardır İsa'nın. İsa'nın havarilerinin hepsi Maria Magdalena hariç erkektir. Yani huri kadın da erkek de olabilir. Demek ki hurinin cinsellikle pek alakası yok gibidir.
 
En yüksek ve yüce gerçek dinde hurinin anlamı ise bambaşka olabilir. Ayrıca Dinde ve Dinin Kutsal metninde ahret yaşamına ilişkin huri dayanaklı cinsel bir ima da, emare de yoktur. Ancak yine de dünya idealleri uğruna iki âlem için toptan maddeci zihniyet ve o zihniyetin kurguladığı böyle bir dine kölelik artıyor. Hem de kendileri dışındakileri, gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyanları maddeci ilan ederek. İşte bu kurgu dinin saflaştırılması ile İslam coğrafyalarında ortalık harabeye dönmüş, dört bir yan kan gölü durumunda. Ve bu kurmaca din kendi dininden olanların bile dünyasını acımadan, canavarca karartıyor.
 
İşte tüm İslam coğrafyasında böylesine kurgusal bir din dünyası egemen…
 
Egemen sermayenin emrine girmemiş, antifaşist, antiemperyalist, antikapitalist olanlar bu dinin zaten dışında. Hele en basiti huri filan öyle anladığınız anlamda dinde yok, kuyruklu yalandır diyenler külliyen dinsiz. Allah'ın böyle dini olmaz diyenler ise ateist. Gerçek dinin dört temeli öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, aldatmayacaksın ve iftira etmeyeceksin diyenler de materyalist. Peygambere vakfedilen bu milyonlarca hadis ne kadar sarih diyenler ise Kızıl Komünist. Bu çok uluslu güçlerin planlı programlı oyunu ve İslam dışı ittifakın karına kar katma tezgâhı diyenler ise tümü. Ve tümünün katli vacip.
 
Ve bu son paragraf Ortadoğu İslam coğrafyasını şekillendiren kurmaca dinin özü. Ve yaşananların temel nedeni…

Hiç yorum yok: