6 Aralık 2016 Salı

BOZDUR BOZDUR RAHATLA

BOZDUR BOZDUR RAHATLA
 
Son yıllarda memleketteki ekonomik kriz küresel finansın yaşadığı krizin çok ötesine geçmiş ama iktidar işbirlikçileri sayesinde halktan saklanmış ve iktidar borazancıları tarafından da görmezden gelinmişti. Sözde durduk yerde dolar patlayınca kör gözlere parmak oldu ekonomik kaos…
 
Son haftalarda ‘trump’ diye hem küresel sermayeye bağlı kriz, hem de özel buhranlı dolar şahlanması memleketi adeta çarptı. Kısa ve uzun vadesi gelmiş ‘İki Yüz Milyar Dolar’ borç kapıya dayanacağından, Merkez Banka’ daki rezervin totali de ‘Yetmiş Milyar Dolar’ı anca tutturabildiğinden ‘En Merkezdeki Usta’ serbest piyasaya ‘dolar’ sürdüremedi bu kez. Reislik, Amerikancılık da bir yere kadar. Ve dünyanın ölü parası ‘dolar’ şu fakir memlekette yeniden doğdu veya hortladı. Emir gecikmedi.
 
Emir büyük yerden gelmiştir; ‘Bozdur bozdur rahatla’…
 
Emir büyük yerden olunca, hattatlar tarafından ismi süslü levhalara yazılmışlar canhıraş, kan revan ekonomik krizden çıkış tablosunun içine dolarlar. Gelinen noktaya erişimde hiç suçları yokmuşçasına meydanlar dolar, şehirler şenlenir. Hep birlikte elde ‘birkaç dolar’ renkli mecmualara geçecek pozlar takınılır. Böylece padişah macunlarından tıkınmışlığın canlılığı canına ot tıkılı piyasalara yansıyacaktır. İnanılmasa da gönülden şimdilik görevlendirme budur. Neredeyse ‘bir avuç dolar’ için neler neler satılmıştır oysa. Ata yadigarı, Baba dostu ne varsa elden bir bir çıkarılmıştır. Ekonomi bozulmuş, reel sektör çökmüştür. Bu gerileyişin tamamına seyirci kalanlar ve kötü gidişata göz göre göre yol verenler şimdi kalkmış yıkılmış ekonomik arenada sözde rol kapmaya yelteniyorlar. Dolmuşa binilmiş elde avuçta son kalanlar için şenbaylığa soyunuyorlar. Emir böyledir.
 
Emir en merkezdeki büyük amirden gelmiştir; ‘Bozdur bozdur rahatla şenliği’ kurulur…
 
Meydanlar dolar, şehirler şenlenir, dolarlar bozulur. Söz ile olunca tüm krizler teğet geçer, ekonomik kavşakta az biraz beklenilir. Ve lafta son sürat menzil. Ancak ‘lafla peynir gemicikleri yüzmez’. Kötü idare menşeili krizler avluya dayanınca tüm beklentiler bir anda sıfırlanır. Lira düşüşünü veya Dolar tırmanışını iki ay zarfında ikiye katlayınca ekonomik çalkantı katlanılamaz hale dönüşür. Her seferinde, her krizden sonra faturanın halka çıkarılması normal karşılandığından bu kez de fatura millete çıkarılır. ‘Emir demiri keser’.
 
Bozdur bozdur rahatla, rahatlat…
 
Memleketin kuşbakışı izlenen iktisadi modeli çökmüş, millet bir sanal şenlik peşinde. Parası dibe vurmuşlar panayırlara dalmış, meydanlar doldukça  ‘dolar’ keyfinde. Sanki yıllarca uyutulmuş da yeni uyandırılmış ‘dolar’ın pisliğine. Düne kadar istifleyenlerde bir düşmanlık bir sahtekarlık. Cilalı cakayla dolar bozdurma, peşine de liralı harcamalara girişmeler. Üç kuruşluk hediyeleşmeler, meleşmeler.  Neoboş, neoliboş akılla tam da buraya kadar. Bundan sonrası ihaleler bile lirayla. Olsa nolur olmasa nolur, memleket çakılmış ekonomik batağa.
 
Emirden sorulur ekonomi, on yıllardır iyi idare edilmediğinden sahte düzenin tökezleyeceği apaçıktı.  Çokuluslu egomaniak kuvvet ekonomileri ulusal sınırları dışına taşan boyutta, bölgesel ve kırsal alanda kurtarıcılığa soyunmuş,  soyulmamış ülke bırakmamış soymuş, soyulmamış ülke ekonomisi koymamış hegomanyasını kurmuş, cirit atıyor. Şu garip memlekette hala bize her tehlike vız gelir, teğet geçer masalı. Yalandan kim ölmüş. Ama kemer sıkmak yine gariplere düşer.
 
Emir en merkezde işlerin rayından çıkarıldığı yerden, yerin o büyük amirinden gelmiştir; ‘Bozdur bozdur rahatla, rahatlat’…
 
Bu öyle bir rahatlık ki, Kavuklu ve Pişekâr’a öykünmüş Pişkin Hisseciler kumpanya ekibi ek seferli temaşada sanki çok normal bir şeyi sahneliyor.  Kamaralar dolar dolmaz, alan da satanda razı modunda dolar bozdurmalar. Oyun bu oynuyorlar. Kriz en ücraya yayılmış memleketin ekonomisi hepten hüplenmiş nafile. Bozanlar ve bozduranlar aldırmazlar bu söylenenlere. Oysa Karagöz Hacivat replikleri bile ekonomik sıkıntıları taşıyor manzara boşluğuna. ‘İnce ince bir kar yağar…’mış şarkından garbına, Sultanahmet minareleri çok soğukmuş,  Ayasofya buz tutmuş kime ne. Aslında peşkirde kavuk da kimdedir besbelli ama bu işten az olsun sorumlu değil hiçbiri.
 
En merkezde ekonominin rayından çıkarıldığı yerden, yerin o büyük emirinin emri doğrultusunda son kale Milletin payına düşen; ‘ Sus ve dolar bozdur, bozdur esaretten kurtul…’
 
Böylece mavi kürede kapitalizm sil baştan, rejim tek baştan, ekonomi çok baştan, Emperyalizm baştan sona muvaffak olsun, yeter ki şu garip memlekete Başkanlık kurulsun. Yurdu baştanbaşa hukuksuzluk bürümüş, büyüme ve istikrar manevraları yalan dolanmış, dolar tavan yapmış. Olsun varsın. Bakar kör diyarlarda koşullar değişir dolarlar bozulur memleket kurtulur zaten.
 
Meydanlar öyle dolar, şehirler öyle böyle değil şenlenir ki, dolarlar bozdurulur havai fişekler eşliğinde. Güzellik gecikmiş güven madeninin resmi resimleridir. Baba yadigârı gerçeklere göre gönüller tekler, sadece o ses dinlenir. Bütün acılar vazgeçiş kapısının kapanmasıyla diner, kızılötesi ışıklar dirilir, deler gecenin karanlığını. Karalar bağlamak günü gelir çatar ansızın. Tatlı su kapitalistleri ile bulanık su dincilerinin ortaklığında gelişen ve Allah’ına kadar güvenilen ekonomi bozulur. Seansların gongu vurduğunda ‘birkaç dolar için’ toptan hediyelik olunur. ‘Bir avuç dolar’ uğruna bağımlı beslemelere en merkezi yerden tek nefeslik bir tepkime seslenir.
 
‘Bozdur bozdur rahatla şenliğine katıl, Bozdur rahatlat…’
 
Küresel sermaye ölçüsü kaçmış yasal sistematik çerçevesinde her şeye hazır ve nazırdır. Ölüsüne dirisine yeni küresel hikâyeler ile eski kıyafetler giydirir. Belki de çare yoldadır ama zamlar zum yapar, çok canları yakar. Kıssadan hisse yemiş ağaçları arasında hala bir ekonomik savaş sürüyor. Savaş rüzgârları esintisine kapılanlar avans peşinde.
 
Her dem avanslanan avan, avant, avantacı ekonomistler siyasetle iyi geçinirler. Bilirler ama susarlar. O boşlukta siyasetçiler ekonomist kesilirler. Faturayı millete keserler.
 
Bozdur bozdur harca…

Hiç yorum yok: