10 Ocak 2015 Cumartesi

KIRKBEŞLİK ŞİİR…

KIRKBEŞLİK ŞİİR…

METHİYE 

Kırkbeşlik plağım
Plağım kırkbeşlik
Pikabın iğnesi kırık,
Dönemem.
İçimde ne şarkılar saklı aslında
Türküler ağıtlar marşlar asılı
Ne divane aşklar gizli en asilinden
Ne delikanlı kavgalar sözler
Söz verdim bir kere insafsız,
Dönemem.
Kırkbeşlik insanım lisanım kırık
Pikabın iğnesi kırık
Plağım kırkbeşlik
Lodosa açık bir balkonda
Denizleyim
Egeyim Karadenizim.
Anlasana beni beter dönence
Dönenler dönsün rüzgar gülüyle densizce
Dönemem.
Dönemem çünkü
Doğuştan solağım…

KIYAMET SENARYOSU

Ne olur kırma beni hayat
Kırma artık.
İpek böceği masalı değil ki bu
Allı yeşilli bir makam.
Çıkışı yok gecelerde dinlendikçe şekillenir markalar
Afiyet olsun karınca kardeş, karışmam
Artık kızmam
Arıların oğul verdiği zaman canlanırım artık
Karınca kaderince bir yaşama sarkıp
Ölümlerden ölüm beğenirim derin uykulardan kalkıp
Yıllarca hiç üstlenmediğim ölümlerden
Yakışmadı bedenime aklıma, yarıma yarenime nedense hiçbiri
Şimdi canın çektiğidir arta kalan ve
İpekböceği misali bu yakınlaşma
Kıyamete beş çala altın köstekli
Allı yeşilli bir mekân.
Çalıkuşu yok hecelerimde artık
Altın kafeste bülbül
Hücrelerimde çalıntı
Ağustos böceği söylesin bundan böyle şarkılarımızı
Ben içlenir içlenir kıyamet döşenirim
İçerim içerim dertleri, kederi, kaderi
Arıların bal verdiği zaman kıymetlenirim artık
Karınca kararınca bir hayata aldanıp
Kader senaryolarına yollanırım yolu yarılayıp
İpek böceği mahsulü sanki bu
Allı yeşilli bir camekan.
Ve camdan kalede bir makam
Senaryosu kıyamet
Ne olur kızma bana artık hayat
İçine içine içlenirim ve içerim…

KIRKBEŞLİK PLAĞA PİKAP

Sakız adasından kaçtım ve
İnsafsız dalgalarla seviştim
Dalga dalga
Yalı boyu.
Cennet kenarında köşkte köreldim
Algı enine boyuna çalgı
Denizin anahtarı denizdi
Kaçınılmaz gerçek açıldı kırklara
Denizim.
Dokuz doğurduğum gün ayrıldım sırça köşkten
Sıyrıldım buğulu limanlardan
Ve sen doğdun
Sen doğdun ellerime.
Ellerimde minnacık bir kalp
Kalbin koca bir çınar
Koskoca asırlık bir çınar gibi atıyordu
Pembecik yüzünde ise umut
Umudun uğuru parlıyordu.
İyi ki kaçmışım sakız adasından
Sakız yapışkanlığından
Başımda deli dembelek eğreti rüzgarlar
Eğilmedim hiç, uydulaşmadım
Güneşin anahtarı deniz
Denizin başı yıldızlar
Yollar kapandı yalanlara.
Denizim
Sakız adasından deryaya daldım ve
Bir rüya ki tam görülesi
Tam boğulurken
Seni gördüm
Masmavi damlalarda.

ÇIPLAK KRALA ÇARMIH

Lanet planet
Meliki zalim mi zalim
Maliki Allah kerim
Açılınca açılsın denen örtüler
Hesaba çekilir tüm ölümler ve de ölümlüler
Hesaba çekilsin ölüm.
O kaçıp durulan nar gözlü ölüm
Nar gözlü karabalık öylece kızarsın
Nur yüzlü yar çarmıhta gerili gerilik
Çarmıh gülü boyunlarda nazarlık
Azgınlık ve ihanet
Nar gözlü alabalık etti mi nazar
Öptü mü kuruyan dudağından azar azar
Melaike gözlüm yalnızsın dayan
Sen dayandıkça yırtılır duvar
Yıkılır taş duvarlar
Darağacına çekilsin denince tüm zamansız ölümler
Bu kez rüya aralanır
Darağacına çekilir ölüm
Vallahi tek o anı yaşar coşar yaşarım
Ve lanet planete inat
Gülümseyerek ölürüm.
Akli melekelerim hala yerli yerindeyse eğer
Yazarım iki satırcık iki arada bir derede
Demem o ki melek
Ocakta zalim felek
Tüm günleri ayları yılları arada kalanları
Çarmıha gerer çıplak kral
Ve çıplak kralı da bir gün nar gözlü dudağından emer.
Her şeyden önemlisi
Öptü mü moraran dudağından nar gözlü küçük kırmızı balık
Alnına dayanan namludur
Şakağın aklaşmış şakakların terler
Şaka bir yana en gerçek olan ölümdür.
Balık bilmez ama Halik
Halik bilir
Ve meliki maliki, zalimi halimi, planeti planı
Nur yüzlü yârin hesap cetveliyle ölçülür.

Hiç yorum yok: