21 Haziran 2021 Pazartesi

PARAVAKASYON

 PARAVAKASYON...


Provokasyon terimini öz Türkçe ile doğru yazıp, doğru telaffuz edemeyenler, hatta anlamını dahi bilmeyenler ağır provokatif vakaların içinde bulunmayı, sinsi projelerin paslı parçası olmayı marifet sayarlar. Türetilen ajanprovokatörlere dahil olup, memleket dahilinde faşizanca iş görmeyi milliyetçilik farz ederler. Oysa paravakasyonun yani kirli ve kara paranın, emanete ihanetçi vakaların ve siyonizmin denetimindeki büyük sermayenin, emperyal sermayenin ayak oyunlarına tam uşaklıktır tüm yapılan. Tüm cakalanmalar ve provakeler... 


Provokatörlere, provokatif kışkırtmaların, kişiye, zümreye, gruba, sınıfa, kuruma, kuruluşa veya derin devlete ait ve de yine onlara karşı girişimler olduğu ve hemen sonrasında memleket için ağır sonuçlar doğuracağı unutturulur. Her nedense her provokasyonun incelikli tasarlanmış ve ağır tahriklere, yıkıcı ajitasyonlara gebe olduğu da yok farz edilir. Millet uyutulur ve zoka yutturulur...


Oysa provokatif vakalarla devletin elinin zayıfladığı, kişi, zümre, grup, sınıf, kurum, kuruluş veya derin devletin suç işlemeye yöneleceği bilinir. Hatta provokasyon artı paravakasyon neticesinde karşı eylemlere sıcak geçişlerin üreyebileceği de bilinir...


Her şey açıkça bilindiği halde katmanları karartılmış ortama itme, milleti kaosa iteleme, memleketi yokoluşa sürükleme ve yöneltme ivmesi pravokatif girişimlerle yükseltilir. Tarih boyu acı hatıralarla deneyimlenmiş provokatif vakalara rağmen hep aynı tehlikeli rota izlenir...


Her provakatif özne ve fiilin faşizan bir ağın unsuru olduğu saklanır. Ancak faşistlerin salt ortamı kızıştırmak ve tarafları kızdırmak, tekli toplu kıyımlarla denizin tükendiğini gizlemek görevi üstlendiği tarihle sabit acı gerçektir. Paranormal bir güdüyü teşvik etmek ve toplumu tersine hareketlendirmek amacı taşıyan her sinirleri dürtme kalkışması, memleketin başına umulmadık dertler açar. Paravakasyon merkezinin düğmeye basmasıyla da gizli proje hayata geçer...


Gizliden amaçlananlar ve arzulananlar uyarınca, planlı programlı her provakatif prova mevcut düzen ve disiplini bozan. Bozuk düzeni daha da bozar. Faşizan provalar, lokasyona göre her türden insani ilişkileri ve demokrasiyi, demokrasinin gelişmesini direkt negatif yönde etkiler. Bir nesnel seçim veya seçilim olarak görülse de, her provakatif kalkışmanın önceden tasarlanmışlığı aşikardır. Hatta lafta memleket ve millet aşkı kullanılarak kimin namı ve gizli hesabına işgören gizli teşkilatlanmaların ögesi olunduğu da aşikardır. Ancak sinsi emeller dayatması, gizli alemler şartlaması ve parasal desteklerle topu görmezden gelinir. Otomatikman pis ajanda işletilmeye başlar. Terörize edilmişlik pik yapar. Akılda tutulması icap edenler unutturulur. Terbiyesizce tanzim edilenler doğrultusunda provokasyonlar güncellenir... 


Provokasyon-paravakasyon konsolidasyonudur her faşizan hareket serisi. Faşizmin zerresi zaaflara ve zarflara gelerek kişi, zümre, grup, sınıf, kurum, kuruluş  hatta devleti bir şeylerden yoksun bırakmak hırsına yenilir. Yüce değerleri değersizleştirmek hainliği hortlar. Tüm bunlar provokatörleri bir yere eriştirmez  belki sırf paralandırır. Ve sadece kapalı devre yayın açık düşene dek suçları kutlanır, cezaları ertelenir. Oysa faşist histeriyle historik kışkırtmaların esiri, maşası ve maaşlısı olmak mutlak paraya endeksli hâletiruhiyedir. Ve bu asla affedilemez travmadır...


Paranormal her provakatif vakanın arkasındaki güç, lokasyonu değişen ama kimliği değişmeyen tek güç siyonist denetimdeki egemen sermayedir. Emperyal sermayedir. 


O nedenle her kalkışma meczup değil meczub kalkışmasıdır. Her provokatif girişim bireysel değil birleşik fiildir. Her provokatif hareket tevekkül teşekkülü değil teşkilat tertibidir...


Denizi yakma girişimi açıkça paranormal provokasyondur, anormal paravakasyondur...

Hiç yorum yok: