21 Ekim 2017 Cumartesi

SANAT VE SİYASET

SANAT VE SİYASET 
 
Sanat, sanatı seven herkes için bir şeyleri var eden, alacağı, vereceği, bulacağı olan, baştacı, başucu ve başvuru kaynağıdır. Resmen hayatın kaynağıdır…
 
Sanat estetik bir kaygıyla sanatlaşır. Esten pesten ipin ucu kaçırılmadan, keyifle donatılan bir serbest çerçevedir. Sanata ihtiyacı olmayanlara ise bariz bir metal çemberdir. Kafestir.
 
Siyasette bir sanattır. Zulme boyun eğmemek için güç ve ilişkiler dengesi üzerine kurulur, kurumlanır. Herkes az çok payını alır ve değişim odaklı sanatlaşır. Zaten sanat kayıp güzelliği aramak üzerine patlak veren bir duruştur, durumdur. Veya orijinal bir düştür.
 
Sanat akla pranga vuranlara en hassas direniştir. Umudu ümmet ve haşmet arası yozlaşma da arayanların harcı değildir. O ara bulucular her dönem aynı manzarayı resmeder. O definecilerden eseri beş para etmeyenler ise uslanmadan sanatın siyasetine soyunurlar. Lakin sanat özlü sözlü metodojik bir yaratıdır. Sanatçı da üst bellektir. İşi böyle görmeyenler  kaşla göz arası mitolojide yerlerini ayırırlar.
 
Sanat, sanat ve siyaset çevresinde başı sonu belirsiz, döndükçe dönenlerin aklını başa devşirme çemberidir…
 
Çünkü yaşam geniş bir iş bölümü ve işbirliği ile sanat denizinden kurtarılanlar üzerine kurulur, kurulmuştur. Her çalakalem çizilmiş resmi ileri ve çağdaş sanat eseri saymak ise en aşırı politik yaklaşımlar sınıfına girer. Oysa müzayedeki diğer portrelere de bir nazar etmek gerekir. Kafadan retçi sanatseverlik siyaset sanatını da açıkça ihmaldir. İhlaldir.
 
Sanata bakış açısı sorumluluk ister. O yüzden siyaset sanatı samimi ve sorumlu icra edildikçe mutlu sona vardıran bir yolculuktur. Elbette ciddi bir sorumluluk ister ve de hiç yapmacık olamaz. Sanat ve siyaset şahsına münhasırdır veya en gerçekçidir. Akıl ötesi dünyaları özleyenler içindir.  Tabela zihniyetiyle değersizleştirme modası asla sanattan sayılmaz.
 
Sınıf tabakalaşması ile sanat bir propaganda aracına da döndürülebilir. Zaten sanat özünde politik bir yorumdur. Önemli olan çığır açıcı olup olmadığıdır. Velhasıl soyut sanat ve somut siyaset merkezkaç düzeneğidir. İyidir kötüdür diye bakılmaz sanat sanattır.
 
Ucuza siyaset pazarlama esnaflığı ise hiç de sanatkârlık değildir. Sakatlıktır. Çünkü siyaset modern toplum olmanın da temel dayanağıdır. Sanatın da mayası. Sanat modern anlayışın üstünlük sorunudur. Yaşadıkça yaşandıkça merak mesafesini kısaltan protestocu duruştur. Durumdur. Öyle gruplarla ifade edilemez. İfade karışıklığında ekipleşenlere tur üstüne tur bindirilir.
 
Aynı zamanda siyaset sanatı felsefe, bilim, kültür yoğunlaşmasıdır. Sanat ve siyaset gök kubbede hoş bir sada bırakmaktır. Yaygaraya gelmez. Çünkü her rotasıyla, notasıyla gerçekliğe hizmettir.
 
Son yıllarda teknoloji insan buluşması ile bir nebze yalnızlaşılsa da, yabancılaşılsa da sanat hala pek mühimdir. Mühimmatı ise bol derin eylemselliktir. İnce sıkı işlenmişliktir. Görüşü genişleten ışıltıdır. Hem de gece gündüz düş görenlerin dahi göremeyeceği türden bir ışıltı.
 
Sanat koltuk makamında klasik bir şarkıdan medet ummak hiç değildir. Siyaset sanatı ise her uzun yolculukta her yolcuya hayatın akışını değiştirecek duyguyu aşılayan içtenlikli bir haykırıştır.
 
Öyle de olmalıdır…

Hiç yorum yok: