YÖNTEM SEÇİMİ VE ÇIKIŞ…
Doğrusu böyle gelmiş böyle gitmez ve tarih tekerrürden ibaret değildir. Öyle bilmek lazım. Böyle anlamak, söylemek, anlatmak ve belletmek gerekir. Unutulmamalı ki; ertelenmiş ve önlenmiş tüm gelişmeler yöntem seçimleri ile yakından ilgilidir…
Yakın bilim öğütlüyor ki; evrende her şey bir başka şeye bağlıdır. Yani birbirinin olma nedeni ve baş koşuludur. Bu karşılıklı bağımlılığın oluşturduğu maddesel bütünlük ise evreni oluşturur. Ve evren içinde de nice evrenler gizlidir. Evrendeki tüm gelişmeler ise kendi doğal yasaları içinde, bilimsel felsefe doğrusunda gerçekleşir. Doğa ve toplumsal olaylar ve değişmeler de bu denge üzerine şekillenir. Önemli olan ise doğa ve toplumsal olaylara yaklaşım, inceleme, çözümleme, öğrenme ve yorumlama yönteminin ne olduğudur. Ne olacağıdır.
Dünya işte bu yöntem seçimine göre işler, işletilir ve yönetilir. Tüm ideolojiler bu kavrayış ve yorumlayış biçimine göre oluşur ve oluşmuştur…
Tüm oluşumlarda baş çelişki bellidir; bilimin temeli madde midir yoksa varlık düşünceye indirgenebilir mi? işte tüm tecrübe zenginliği bu ayrıntıda gizlidir.
Bu ayrıntı zenginliğini kavrama aşamasında ileri bilim seviyesi gösteriyor ki zaman ve zamanı kavramakta gereklidir. Çünkü zaman ve uzay birbirine sıkı bağlarla bağlıdır, bağımlıdır. Doğrusu, biri olmazsa diğeri olamaz gerçekliğidir. Her oluş veya varoluşu neden sonuç ilişkisi ile açıklayabilmek de olmaz. Çünkü bazen varoluş daha geniş anlamlar içeren karşılıklı etkileşim süreçlerinde bağlıdır. Ve onun sonucudur.
Karşılıklı etkileşimi yok sayarak ortamı, içinde bulunulan durumu önemsemeyerek biri ve diğerleri arasındaki az veya çok etken tavrı görmeyerek izah edilen oluş, doğuş, varoluş, doğa ve toplum olayları soyut saptamalardır. Somutu ise tüm ayırt edici özellikleri hesaba katarak değişimlerin ve dönüşümlerin nedenselliğinin kendi içlerinde taşıyıp büyüttükleri iç çelişkilerden kaynaklı olduğunu da bilmektir. Çelişkilere dönük farklı akıl yürütmek tavrıdır.
Zaten işin aslı çelişen zıt güçlerin sürekliliği neticesinde beliren değişimin hızıdır. Nicel nitel dönüşümün hareketliliğidir. Hızıdır. Hızlı ve ağır olsa da nitel değişimler birikerek nicel değişimleri doğurur. Yani nitel birikim nicel patlamaya hazırdır. Burada da önemli olan yine yöntem seçimi ve maddesel çıkarımlardır.
Politika ise tarihsel tezler doğrusunda materyal çeşniden en büyük ve yoğun biçimde yararlanabilmek sanatıdır. Ancak bu bağlamda kitlesel başarı için önce önder ve öncülük adımının atılması yani politik öncülüğün gerekliliğidir. Yolun kimle yürüneceğinin seçimidir.
Unutmamak gerekir ki son günlerde gecikmiş pratik tamlama için ortaya çıkış şartları da mevcuttur.
Çıkış yolu da besbellidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder