15 Ekim 2017 Pazar

MÜCADELEYE DEVAM

MÜCADELEYE DEVAM 
 
Mücadeleye devam. Dünya tahammül sınırlarını zorladıkça, memlekette orman kanunları güncellendikçe en yüksek perde mücadeleye devam gerekir. Devam…
 
Devam gerekir çünkü meydan boş zannedilince, hâkim ve hüküm sağlamasıyla solda üstünlük elde etme çabası ve girişimleri kamuoyunda epeyce saygınlık kaybettiriyor. Böylece bilinçaltını baskıyı alan tutkular siyasal yaşama da doğrudan etki ediyor. Ve tabanlı tabansız abartıları tetikliyor. Ne yazık ki yerelde mevcut durum bu.
 
İşte bu yüzden ileri düzeyde ve toplumsal ölçekte siyaset dizaynı gittikçe zorlaşıyor. Kişisel çıkarlar üzerinden yürütülen siyasetle aidiyet hissi zedeleniyor. Birbirine kaşla göz arası madik atanların yarattığı çapraşık süreçler el yakıyor. Eylemselliğin çok uzağında statik yapılar biçimleniyor. Biteviye biçimlendiriliyor.
 
Tüm bu yanlışlara ve yanılgılara karşı çıkıp, oluşan böylesi gelişim bozukluğunu değiştirmek ve vazgeçilmez idenin karakteristik özelliklerini toplum katmanlarına yaymak gerekir. Onun için mücadeleye devam. Gittikçe tahammül sınırlarını zorlayan yasakçı, korumacı ve kovmacı zihniyete karşı duruşla en sol perdeden mücadeleye devam. Yılmadan usanmadan en rasyonel düzeyde mücadeleye devam gerekir…
 
Bu mücadele sürecinde hiç de özel olmayan, sözde duygusal zekâ ve hiç beceri gerektirmeyen şartlı komplekslilere, kompliman sırasına girenler ve yanlayanlarla yol ayrımı şarttır. Ve bu süreç kapıda. Ve de başlayan bu mücadele sürecinin hassasiyetine gölge düşürmemek de şarttır. Kavgacı bir tavrı yerli yerinde kullanarak cesur bir duruş gerekir. Zayıf ile değil güçlü ile kapışma günlerinin yakınlaştığını da gözetmek gerekir. Bu mücadele platformu öznel koşulları içinde renklenmelidir ve renklendirilebilir.
 
Yani bugünlerde gelişen atmosfere koşut ve önyargılardan arınmış bir ide ve eda ile mücadele şarttır. Öyle ki şikâyetçi, direktifçi, dikteci, zaaf ve gaf sınırında dolaşan tek merkezli akıntının önü de bir an önce kesilmelidir. Onun için de keskin söylemlerle kemikleşen tarafları ayni paydada buluşturarak, dönemin gereği alternatif yaklaşımlarla mavi ile buluşturmak şarttır. Çünkü yeryüzü açık hapishanesinde gökyüzü herkesindir.
 
Ön ve yön kestirmeci düz mantıkla tüm bağları çözen, özgüvenli bağlılığı yok eden sabit bir noktaya eklenme ve kitlenme uğraşısı asla bir yazgı değildir. Bu yazgıyı tescillemek de ayıptır. O yüzden yarınlarda aynı kötü yazgıyı yaşamamak ve hezimet görmemek için mücadeleye devam gerekir. Her haliyle otoriter bir yapıyı sistemleştiren, despotizmden beslenen mevcut kof modeli ret etmek gerekir.
 
İşte bu yüzden tarihsel kökü derinlerde devrimci bir duruşla mücadeleye devam gerekir. Klişe kalıplarla dayatılmaya çalışılan portre cambazlığı ve imaj cilası söyleyecek sözü olanları hiç etkilemez. Etkilememelidir.  Etkilerse eğer nedeni baştan belli bu dar kadrocu zihniyete bu günden yarına mücadele üst seviyede devam edecektir.
 
Çünkü mücadeleyi miras almışlar zamanı gelince oyunun kuralları çerçevesinde en yüksek perdeden mücadeleyi elbette yükselteceklerdir. Mücadeleye devam…

Hiç yorum yok: