12 Aralık 2014 Cuma

ŞİİR SEVER…


 GÜNEŞ ÖLÜNCE GÖRMEK
 
Güneşe yürüyenler soyundanım
Fırtınalarla savrulan ruhtan
Tenim köz gözüm güneş zerresidir
Toz kervanındayım, aşk şerbetindeyim.
Aklımın kuraklığına tutsağım
Ateş filini içerim
Dilsizim dinsizim miş
Peygamberi nebilerin soyundanım
Fırsatları yaratan ruhtan
Etim toprak sözüm deniz.
Zerre kervanındayım, aşkı muhabbetindeyim.
Aklımın kuraklığına özgürüm
Ateşin gözünü öperim
Alım kızılım mış
Bayrağı bayraklaştıranların soyundanım
Farazaları yok sayan ruhtan
Elim solak , dilim solak, aklım solak
Kum kervanındanım, aşk yolundayım
Aklımın kuraklığını seveyim
Ateş topunu tutarım buzulları
Tenim güneş gözüm köz
Bir garip yolcuyum
Güneşe yürüyenlerin soyundanım..
 

SÖZCÜKLÜ

 
Ekmek,
Tanrı kadar kutsal
Elinden tutup kaldırılan
Yerde konmayan alınan
Üç kere öpülüp koklanan
Baş üstünde yeri olan
Piştikçe güzelleşen
Güzelleştikçe doyuran
Sakınmadan bölüşüp paylaşılan
Biricik sevgili, yegane yar, tek tükenmez aşk.
Emek,
Emek ve ekmek
Sanki aynı sözcük
Ayni renk
Berekete denk
Asla bitmeyen devsel aşk
Ekmek daha bebelikte belletilir
Emek nedendir hiç mi hiç öğretilmez
Belki rahatça sömürülsün için
Günah ama, günah…
 
 
İSTANBUL SANA EMANET
 
Sana İstanbul’ u
Özlemlerimi
Ve şiirlerimi bıraktım.
Gözün gibi bak
Hangi mesaj kapını çalarsa çalsın aldırma.
Çağla yeşili sabahlarda kalkıp
Ölmez tutkuyla sarılacağım
Kızaran anılara
Özledikçe şiirselliğini
İstanbul’ da sana yazacağım, İstanbul’ ada başka diyarlarda
Gözüm iyi oku bak
Ta ki görmeyene dek
Hangi kolaj kalbini çalarsa çalsın
Çağlayarak yeşerecek toprak
Ölümlü canla ona sarılacağım
Kararan anılarımla doğaya
Özledikçe şiirselleştirilmişliğini
Yedi tepede yedi çam altında
Mermerlere kazıyacağım resmini
Gözüm gibi bak
Sana İstanbul ‘ u
Özlemlerimi
Ve şiirlerimi bıraktım.
Hangi ölüm kapımı çalarsa çalsın korkmam
Çağla yeşili gözlerindir kalkanım
Ölmeyeceğim
En iyi şiir yazılmadan.
 
SİYASİ SÖVGÜ
 
Dönersem eğer siyasi kitaplarımla
Ve sen büyümüş isen azıcık
Saçlarımdaki beyaz teller utansın
Sakalımdaki tek tükler
Ben değil.
Bıyığımı kesmem ama
Boya dersen asla
Demir parmaklıklı pencereler utansın
Sen değil.
Sigara sarısı parmaklarım
Dolaşsın dolaşsın sarı saçlarında
Gönüller tutuştuğunda kayıp yıllar utansın
Güneş kısığı gözler ağlasın,
Ve sen okumuş isen azıcık
Aklına siyaset bulaşsınğlasın
Biz değil.
İşte o zaman anlayacaksın beni
Söversem hakkınca söverim
Allahına kadar
Ya bide seversem
Allahına severim
Ve sen büyümüş isen azıcık
Sevgilerden sevgi beğen
Ve iste hiç çekinmeden
Siyasi kitaplarımla dönersem eğer.

Hiç yorum yok: