2 Temmuz 2018 Pazartesi

2 TEMMUZ DOKSAN ÜÇ, ELLİ SEKİZ MADIMAK…

2 TEMMUZ DOKSAN ÜÇ, ELLİ SEKİZ MADIMAK…
 
Allah muhafaza. Allah muhafazanın hala en canlı örneğidir 2 Temmuz. 2 Temmuz 93. Kod elli sekiz, otel Madımak…
 
2 Temmuz 93; insanlık dışı eğilimlerle sağduyunun ateşe gömüldüğü gündür. Önlenemeyen bir katliam. Yeryüzünde her hangi bir en vahşi canlı türüne dahi yakışmayacak bir kalkışma. Canice cana kasttır. Adalet te neymiş dercesine ağır kadife perdelerin tutuşturulması. Bir adalet ayıbı. Resmen cürümdür. Müdafaası, müdanası olmaz, muhatabı aleni bir sönmeyecek ateştir.
 
2 Temmuz 93 kör tutuculuğun işbaşı yaptığı, sonradan müzesi füzesi yapılsa da kar etmeyecek, gönülleri soğutmayacak, zifiri karanlığın küllerinin üç yanı deniz, bu tavlı topraklara savrulduğu gündür. İbret alınası asla ibra edilemeyecek bir vahşet ve o vahşete isyanın adıdır bu gün.
 
Çeyrek asırdan sonra hala Madımak kokar eller, yalımlar yol iz sürer. Zihinler kanar. Gökyüzü hala kapkaradır. Hala adap dışı bir umursamazlık. Adalete zerre rağbet etmeyen tutkulu bir taraftarlık. Adiletsiz düzene körlemesine çakılmışlık havasıdır yaşama geçen.
 
Geriye onmaz acılar bırakan ilk adımdır Madımak 93. Çeyrek yüz yıl sonra Adalet yok, mülkün temelinin hepten sarsılmışlığıdır. Tarifsiz bir yabancılaşma girdabı. Talihsiz bir menzile tutsaklık. Tanrıdan korkan, medet uman bir çizgide deist kırılması. Düz yolda bocalama. Usul erkân bitik. Allah muhafaza günleridir.
 
Gerçekten Allah muhafaza. İşte Allah muhafazanın hala en canlı örneğidir 2 Temmuz. 2 Temmuz 93. Kod elli sekiz, otel Madımak. Ders alınmış mıdır sorusu hala havada asılı. Yanıtsız. Sembolik yasaklı anmalarla, maalesef acılar tazeleniyor sadece. Hala canlar paralanıyor, ateş harlanıyor. Silah ve mühimmat kuşanmış sözde vatan bekçilerinin teskerelendirildiği yok. Alaca kuşak habercisi gibiler, az kıpraşsan acı günler kapıda. Oysa unutulmaması unutturulmaması gereken ne çok şey var mazide. Biteviye anımsanmalık nice vakalar.
 
2 Temmuz anımsanmalı çünkü din namına din dışı, sözde masumane ama böylesine vahşi, kitapsız, mezhepsiz gaddarca bir katliama bir daha seyirci kalınmamalı. Devlet, millet insanlıktan sınıfta kalmamalı. Sapla samanın karıştığı şu günlerde olası faşizan koalisyonları kurulurken yeniden bir daha ve daha da yanmamak, yakılmamak için Allah muhafaza.  
 
Âmâsı maması yok ‘2 Temmuz 93 kodu elli sekiz, otel Madımak’ anımsanmalı. Anımsatılmalı. Anlatılmalı…
 
Anlatılmalı çünkü her şeyi yok sayarak gelinen günler anılarımızı, anmalarımızı hatıralarımızı da elimizden alacak. Yürek yangınlarımızı da. Yarınlarda Sivas ellerinde saz çalınmayabilir. Dilin söylüyor, elin kalem tutuyorsa da, asla ve kata söylemeyeceksin, yazmayacaksın kulaklara çalınabilir. Dolaşacaksın usulca ve usluca. Üzüntülü bir figür pozunda duruşun yeterli babında hal ve tavır istenebilir. Zaten onlar ki hem yakarlar hem bakarlar, senin yerine hem ağlarlar hem de gülerler nasılsa. Her şeyi yaparlar da hiç izin vermezler.
 
Azgın kızıl alevlerin Madımak’ı yuttuğunun üzerinden çeyrek asır geçmiş. Ustalıkla o mahşer günü inceden hafızalardan silinmiş. Ne varsa hasetle resetliyorlar. Resetleniyoruz. Toplumun bilinci linç ediliyor. Yanmış canlar unutturuluyor, iyice daralıyor çember. İnceden uyutuluyoruz. O can pazarının yaşandığı günden haberli habersiz, güllük gülistanlık masalıyla devşirilmiş duyarsız on milyonlar. Memleketi damgalıyorlar. Kaç on milyon yürekte ise hiç sönmeyen ateş. Yanan canlar, asılan gençler. Yanıyorlar…
 
Allah muhafaza. İşte Allah muhafazanın hala en canlı örneğidir 2 Temmuz. 2 Temmuz 93. Kodu elli sekiz, otel Madımak. Resmen insanlık dışı eğilimler dizgesi. Ateşe gömülen sağduyunun güncesi. Bu nasıl bir kalkışmadır hala sırrı çözülememiş. Bu insanlığın çözülmüşlüğünde nasıl aktif rol alınır, niye pasif kalınır, her iki durumda vahşet nasıl desteklenir hakkınca sorulamamış. Soranlar her fırsatta ezilmiş.
 
Ez cümle,  Allah muhafaza…

Hiç yorum yok: