28 Haziran 2018 Perşembe

CUMHURUN REİSİ MÜBAREK OLSUN…

CUMHURUN REİSİ MÜBAREK OLSUN…

Şu gariban memleket, katı geleneklere aşırı bağımlılığın, dünden yapılan yığma hazırlığın bugüne ve yarınlara yansıdığı bir tercih daha yaşadı. Ve tipik Tek Adam çerçevesinde yoğunlukla benimsenen reis, cumhurun reisi oldu. Milletin reisi olup olamayacağı, pek olmak da istemediği aşikâr bir rota izleyip izlemeyeceği yakında belli olur. Yine de herkese yarım elma gönül alma babında ‘Cumhurun reisi mübarek olsun’ demek düşer.

Bu son tercihle memlekette renkler ve zevkler ayırıcı biçimde alabildiğine değiştiğinden ihtiyatlı bir tutuculuğun egemenliği resmen tescillendi. Ayıraç vazifesi görenler taltif edildi. Cumhur tasnif edildi. Böylece on küsur yılda yetiştirilen yepyeni kadroların bir beş yıl daha önü açıldı. Öyle bir açıldı ki zaten on yıllardır devre göre siyasetin temsilcilerine yenileri de eklendi. İç edildi. Değişen sürece dönük yorumlar, günü kurtaran formüller ileri sürüldü ve tabanda yine tam destek buldu. Türkçe bilmez arapyan vekile kadar dayandı desteğin sivri ucu.

Yani hiç denenmemişçesine seçilen Cumhur reisinin otokratik bir modernleşme sağlayacağına saf saf topyekûn inanıldı. Ne olduysa oldu bir yana hele iktidar sola geçmesin diyenlerin sağda tek kalem bütünleşmesi reisi umulmadık biçimde ilk etapta zirveye taşıdı. Bu kaypaklık ve gafleti ikinci turda bekleyenler de epeyce yanıldı.

Yana yakıla insanlık tarihindeki tüm ilerlemelere, doğru işlere ket vuran sağcı zihniyetin en katmerlenmişleri paslı çarkın dönmesine tam yol izin verdi. Boyun eğdi. Asrın hâkimi kılınan Reisi Cumhur ve Şürekâsı ise miras alınmış ne kadar değer varsa üç beş yılda onları da bir güzel halleder. Miras hak, emanet kutsal çemberinde kalanın üzerine çöker.

Tarihte çok örneği olan çöküş monarşisi benzeri bir yönetsel mekanizma ile cumhurun tipik isyancı halleri de zamanla monotonlaştırılır. Metazori reise yaklaştırılır. Ve cumhurun reisi otoriter rejimin işleyişini işine geldiği şekilde ilmek ilmek işler. Yani bundan böyle cumhurun temel özgürlükler ve tam bağımsızlık gibi bir karakteri ve evrenselliği savunması iyice zorlaşır. Kolayca sokağa çıkamaz. Yollara dökülemez. Çıksa da köşe başları çoktan tutulmuş vay başına ne haller gelir. Yani yeni sağ hegemonya cumhurun ekseriyet desteğiyle açık görüşler ve temel uzlaşıların uzağında bir geçiş dönemini tamamlar.

Planlanan oydu buydu tartışmasının yersizliği bir kez daha cumhurun yekpare tarafına kabullendirildi. Vaatlere bile bakmadı cumhur. Öyle ki yeni sistemin meşruluk kazanacağı bir tercih seçiminde, çok önceden rakamlanan simülasyonlara denk atraksiyon gösterdi. Tercihli yola çıkıldığı unutulup tek yönlü yol varsayımıyla hareket edildi. Sözde bir kez daha galip gelindi.

Cumhurun deniz ürküten bu cumburlop hali hiç de yeni değil. On küsur yıldır ayni terane. Seyir defteriyle sabittir; saflar sıkılaşınca, saltanat sıkışınca behemehâl yüzler cumhura dönülür. Zaten bir kez daha tümdengelim, tümevarım benzeri tüm modeller çözüldü ve çöktü. Rejimin katı, olağanüstü kuralları içinde programlanan her neyse hayata geçirildi. Hangi kriterlere uyduğu pek belli olmayan bilhassa asla denetlenmesi mümkün olmayan kesin bir model modüllendi. Modullandı.

Öteden beri din, iman, mezhep bazlı bir ayrıştırma ile cumhurun doğru tercih koyma istekliliği hepten yok edildi. Bu kez bu kasıt kısmen geri çekildi. Bu kayıtsızlık İnce kuşkular yaratsa da şerbetli cumhur yine reisi seçti. Çünkü uzun yıllara yayılmış dinsel hazırlığın memleketi getirdiği uçsuz bucaksız boyutun kendine uyanı seçeceğine güveniliyordu. Kendini uyandıranı değil. Hemen ilk sandıklar sonrası durum anlaşıldı. Rahatlaşıldı. Senaryo bir kez daha tutmuştu. Ve cumhurun reisi mübarek kılındı.

Vatan millet edebiyatı bir yana bu mübarek tercih sonrası cümle âleme ‘Cumhurun reisi mübarek olsun’ demek en yakışanı…

Hiç yorum yok: