TEŞEKKÜRLER YÜZDE ELLİ SEKİZ, MUTLU YILLAR KIRKLAR…
Salahiyeti bir kerelik olan delegelerin yarısından biraz fazlası, yani toplam delegasyonun yüzde elli sekizi; kayıp yıl 2017 biterken, başı sonu belli hikâyeleri ve yüzyıllık emaneti hiçe sayarak ekim dikim senesini bir güzel uğurladı. Uğurladınız. Bize teşekkür etmek düşer.
Teşekkürler, topu ağır topu yüzde elli sekizi zar zor bulan delegeler. Teşekkürler. Çok yakında anlayacaksınız neyi söylemek istediğimizi, geri kalan kırkların neyi arzuladığını…
Belki anlarsınız umusuyla yeni yıla özgü, kongre mahareti dışında karnesi zayıf o kasım kasım kasılan kırıklara aldırmadan ve yetki göçermesi kısıtlananlar cenahından olmadan, daima muhalif kalmak kaydıyla kılı kırk yaran bir makale daha astarlıyoruz.
Kastımız yok ancak aslımız bu neslimiz hu; Makalemiz bu güne, geleceğe ve anlayabileceklere mahsus. Bir kez daha göz göre göre fırsat tepip, değişimden yana tavır takınmayıp, el birliğince gömülen sandukanın hemen peşine bu yinelemeyle yenilenme olmadı, rakiple makas iyice açıldı, daha da açılır diyenlere özel. Öznesine fitnesine mastar ekleri de kifayetsiz kalacak biçimde kafiyeli. Yeni yılda bu günden itibaren tarifsiz keşifler muhitinde Tanrı misafiriyiz babında atavist.
Sonuçta sonuca gücenmek asla yok. Vazgeçmek yok, tırsmak pırsmak yok. Sürgünlere uğranılsa sellere kapılınsa da yalpa yok, zikzak yok, dönmek yok. Veda yok. Veda hutbesi yok. Yok, çünkü ellisi kellisi, vellisi fellisi bir yanda toplanmış, ahde vefa yok. Akde rağbet hiç yok. Yok, oğlu yok.
Peki, ne var; avare kalabalıkta kasım kasım kasılanlarla birlikte başları kuma gömmek, ardı ardına mebadı kızgın güneşe çevirmek var. Varsın yaksın güneşin altın ışıkları, saplansın gümüş okları versiyonlu. Sapanlar sapsın yolundan, ne uğruna ise artık atiplik, saptırsın yolundan fetbazları. Biz sapmayız. Akla güvenmek, hafızaya sığınmak, fakirler diyarında yorulan canana vurulmak, sevdaya tekrar tekrar sevdalanmak unutulsun varsın, biz unutmayız.
Unutmayız asla havaya figürler yoğuran toprağı, suyu ve ateşi. Unutmayız benliğe bin bir rengin ahengini sunan çamura, aklın dengini kil çamura sırıyan bitmeyen direnişe demirlemeyi. Var olmak için düşünmeyi. Siyasetin diyalektiğinde daha neler varsa hiç birini. Var oğlu varı. Olayları ve olanlara tarihe bir bir işlemeyi.
Teşekkürler üyeler, delegeler, koca çınarın ağır havari delegasyonu. Yine anlamadınız değil mi? Yakında çok yakında anlarsınız neyi söylemek istediğimizi…
Hisleri besbelli, hipotezleri tiz, hipotezcileri titiz şu yalancı âlemde, kendinizi kendi ülkenizde el bulduğunuzda, memleketinize şehrinize kendini yabancı hisseden yabancılar olduğunuzda, bu memleketin öz evlatları olarak mülteciden beter dışlandığınızda anlayacaksınız her şeyi. O vakit düş kırığı dolacak heybelerimize. Umulmadık rastlantılar diyarında garip yolcular olarak kesin hesap, günah kesim günlerinde hüzün dizilecek boğazlarınıza. Ve haybeden sokma akılla yaptıklarınıza hayıflanacaksınız.
Ve ey yüzde elli sekiz anlayacaksınız yüzdesel tek başınalığa tepkisizliğin zamanla getirdiklerini. Biz o yüzden tepkiliyiz, inadına sanılsa da hakiki muhalifiz. Bir gün tek başına kalsak da bu tekilleşmede son sözümüz, ak sayfaya yazdığımız tam bağımsızlık ve suya kazıdığımız ebedi özgürlük üzerinedir. Değişmez.
Çünkü can yangınlarda hala. Günler hızla tükeniyor, ömür denilen vade yavaş yavaş doluyor. İstikrarı istatistiklenesi dünya hep ayni. Ayni terane, ayni delegasyon, ayni bin beter netice. Memleket ayni ahval ve şerait, ayni minval üzere. Ama kıpırdanma yok. Koca çınarda yaprak kımıldatmak zorun zoru. Adanmışlık ve adamcıklar ve adamsılar tutmuş dört bir yanı. Ağır safari kisvesinde adacık modacık dağılıyorlar Deniz boyu.
Değerli delegelerin yarısından biraz eksiği, yani toplam delegasyonda yüzde kırkların biraz fazlası, kayıp yıl 2017 giderken ”Ey Canan, gücümüz yettiğince, belli oranda hala seniniz, emrindeyiz, amadeyiz, yolundayız, dönmeyiz yolumuzdan. Ve hala isyandayız…’ yeni yıl haykırışında.
Teşekkürler yüzde elli sekizlik efendiler, çok teşekkürler size. Asıl teşekkür geriye kalan kırklara.Umutlu mutlu yıllar onlara. Ey gönlü kırıklar ve Kırklar meclisi anladınız veya anlamadınız neyi söylemek istediğimizi. Anlamazdan geldiniz veya.
Bizden uyarması, yakında çok yakında anlatırlar, anlarsınız. Anlarsınız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder