21 Ocak 2018 Pazar

SAVAŞ VE ZARAR

SAVAŞ VE ZARAR

 
Çekimsiz fiillerle anlatmak var şimdi
furyaya kapılıp fitillenen
fillerle savaşı.
Afili develer diyarındakini.
Kızgın çöllerde
akışkan kum fırtınalarında
katrana bulanmışlarını.
Flamasında yalandan barış yazanlarını.
Önünde arkasında bir daha yanıldık demekle olmaz
ölmekle kalınmaz.
Şehitlik hangi mertebeyse artık her fani şaşkın
tüm savaşlara iskele alabanda yanaşmak şandan
belki asker doğmakla makbul
ama yanmakla eş değer
esası lavlarda kavrulmaktır.
Ben hep savaşa hayır pankartı önündeyim
ellerde yeni yeşillenmiş zeytin dalı
ve beyaz güvercinler.
Kırık kanatlarda ayni veciz
mavi gözlerde aynı hışım
yurtta sulh cihanda sulh.
Ama son yıllarda tam tersine çevrilmiş.
Hangi rüyadalığın çıkarsaması bu
manasızlığı manidar taş baskı çıkartma.
İsteseydim olurdu belki de gerçekten
hiç başlamayan harp ve ebedi sulh.
Mavi sırlı tabakadan
çekseydim uçsuz cigarayı
gümüş kaplama çakmağımla
yaksaydım ucundan.
Çaksaydım gerçekten
barış çubuğunu
ve salsaydım yananın ucuna ucuna ekleyip
ekilseydim toprağa ölümsüz ölümsüz.
Barış ne mana uçsuz bucaksız bir dumandır
çalımlı çalımlı çektikçe savaş narasını
savaş iç çektiren davadır.
Bir atsana beni eve monoloğuyla bitmez
gelir ardı sıra beyaz kefenliler
enfiye tadında buğulu ölümler
çekti çeker burcu burçlardan,
bizim biraderler nefes nefes.
Ve melül ve malül
bakışları kanlı yaşlı analar
patlar ciğerleri.
Acılar uzar uzar ve
çürümüş tütün genizlere dolar
barış bin kanatlıdır.
Savaş rüzgârlarıyla savrulan ise
bin bir bahanedir.
Atıyorum savaşına karşı hayır sloganlarını
Yetkin yetişkin ellerde tek delikli zarlar
karşımda tek sıra savaş bezirganlığı.
Muharebe dükalığı
muhatara krallığı
zarar ziyan prensliği.
Ben yine savaşa hayır pankartı önündeyim.
İnansaydım gerçekten barış gelirdi belki
eğer savaşsaydım barışına
dar ağacına çekilirdim.
Ama biterdi beyhude savaşlar…
Enfiye buharı çekti yine bizim biraderler
ve melül melül
kefeni kanlı veya malul
haybeye ve birileri namına tedbirli.
O birileri ki ata toprağına ihanetin pistonları
topu keyif panayırında muhafazalı.
Peki neden bu fıtratlık yanma
bakışlar kanlı pazar akşamında
azar azar ve azaplı.
Çürümüş gezegen
ezberler beyinde bin kanatlıdır.
Atıyorum barışa tek mermilik sevdamı
selamlıyorum savaş tanrısını
çekiyorum tetiği ve tam alnından
sivrisinek ısırığı.
Ben ölürken bile savaşa hayır pankartı önündeyim
önümde dimdik vurulan biraderler
bedenime çelik miğfer...

Hiç yorum yok: