SİYASET “İDE İLE OLUR, Bİ DENE İLE OLMADI Bİ DAHA DENE İLE” OLMAZ.
Yıllarca belde, İlçe, il, yurt sathında “ide ile değil, bi dene ile” biçimlendirilmiş kongreler ve büyük kurultay süreciyle oluşan siyaset, kime ne getirdi, toplumdan neler götürdü çok açık. Bu kez bu basmakalıp ve sığ politika anlayışı kazanamayacak. Çünkü siyaset “ide ile olur, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olmaz…
Kazanamayacak çünkü epey zor oldu oldu ama biz aday olduk ve bu adaylaşma furyasında takdiri kazandık. Yarışta psikolojik üstünlüğü ele geçirdik. Sayısal üstünlük aşamasına geldik. Anlaşılan odur ki bu kez zor oyunu bozacak ve özgür siyasetin gereği doğru sonuca ulaşılacak. Daha delegeleşmeyle ortaya çıkan ve kongre yaklaştıkça her siyasi cesaret gösterene cephe açan dar kadrocu zihniyete bu kez dur denilecek.
Ayrıca bu dur duraksız parti içi yarışta bu kez ideolojik cepheler genişledikçe ağır piyonları cepheye süren kongre tüccarlarına pazarlık zemini de kalmayacak. Değme siyaset simsarlarına ve değme siyaset simyacılarına bu kez bu kongreden iş çıkmayacak. Sırra kadem siyaset planlayıcılarına da bize destek olmaktan başka çıkar yol kalmayacak. Çünkü klişe isimler üzerinde nazlananlar yok sayılacak ve sol ideler ve evrensel sol değerler doğrultusunda birlikte yönetmek bizim ve bu kongrenin çıkış noktası olacak.
Bu kongre ile tekdüze tüm anlayışlar tersyüz edilecek. Delegasyon bu kez yalandan iyi niyetli görünen, az biraz daraldığında görkemli cellada dönüşebilen, basmakalıp oyunlar sahneleyen, dar çerçevede gözde büyütülen, özde değil sözde öncülere ve siyaset göçebelerine de hiç aldırmayacak.
Aldırmayacak çünkü bu günden yarına yakın gelecekte merkezde, merkez solda ve solun solunda tüm muhalif yapıları motive edebilecek, muhalefetin öncüsü olabilecek bir yönetsel yapıya gereksinim var. O yapının kurulmasında herkes hemfikir. Yani bu kongre aşamasında ciddi bir muhalefet öngörüsünü programlayacak bir yapılanma beklentisi içten dışa yükseliyor.
Başta adaylar, yöneticiliğe ve partiyi dizayna adaylaşacaklar ve üzerinde baskı kurulmuş fakat zinciri kıracak olan bir delege yapısıyla içte ve dışarıda bu kongre heyecanla bekleniyor. Ancak mevcut yapılanmanın devamı arzusu ve eskiden kalma siyaset yapma usulleriyle partinin dönüşeceğini düşünen ve bekleyen gittikçe azalıyor. Yani fikri hür vicdanı hür delegasyon bu kez yüksek sesle yenilenmeyi dillendiriyor. Yani delegasyon partinin prestijinin ilçede, ilde ve ülkede acayip derecede zedelenmesini, yerel ağırlığının gittikçe azalmasını içine sindiremiyor. Yerelden genele temsili başarı değil kalıcı başarının, her adımla iktidara taşınan başarının, unutulan idenin peşine takılmak istiyor.
Bu kongre baştan sona herkesin kendisine bir çeki düzen vermesi, kendini çek etmesini de sağlayacak gibi görünüyor. Partiye değer katacak her kıpırdanış değerini bulacak gibi gözüküyor. Yıllarca partiye zarar verenlerin, yapılanların ve yapılanmaların derine gömüleceği bir kongre yaşanacak gibi görünüyor. Bu kez baştan art niyetli kulis çalışmaları ile parti daha da geriye götürülemeyecek gibi görünüyor. Çünkü partinin artık bitme noktasını gelmişliği herkesçe biliniyor.
İşte bu nedenlerle bu kongrede bu kez partiyi bir yerlere getirecek güçlerin, sorunların üstesinden gelebilecek kadroların önü açılacak. Bunca köklü bir partide partili olma kültürünün gereğince davranmak, aktif siyasi hayata siyasetin hayalci rüzgarına kapılmadan yön vermek esastır. Bu kongresel karmaşadan siyaseten dağılmadan, güçlenerek çıkmanın tek koşulu vardır; Yeni bir sanal safsata portresi yaratmamak.
Çünkü siyaset “ide ile olur, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olmaz. Öyle bir deneme lüksü varsa bile bu zorun da zoru ilçede bu mantık tutmaz. Verilen zamanda arzu edilen düzeyde gerekeni yapamayan, söz verip başaramayan her kim olursa olsun, bizim oğlan da olsa gider. Gitmelidir.
Yerine de ideyi ve idealleri halkla buluşturma sevdalıları gelmelidir…
Yıllarca belde, İlçe, il, yurt sathında “ide ile değil, bi dene ile” biçimlendirilmiş kongreler ve büyük kurultay süreciyle oluşan siyaset, kime ne getirdi, toplumdan neler götürdü çok açık. Bu kez bu basmakalıp ve sığ politika anlayışı kazanamayacak. Çünkü siyaset “ide ile olur, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olmaz…
Kazanamayacak çünkü epey zor oldu oldu ama biz aday olduk ve bu adaylaşma furyasında takdiri kazandık. Yarışta psikolojik üstünlüğü ele geçirdik. Sayısal üstünlük aşamasına geldik. Anlaşılan odur ki bu kez zor oyunu bozacak ve özgür siyasetin gereği doğru sonuca ulaşılacak. Daha delegeleşmeyle ortaya çıkan ve kongre yaklaştıkça her siyasi cesaret gösterene cephe açan dar kadrocu zihniyete bu kez dur denilecek.
Ayrıca bu dur duraksız parti içi yarışta bu kez ideolojik cepheler genişledikçe ağır piyonları cepheye süren kongre tüccarlarına pazarlık zemini de kalmayacak. Değme siyaset simsarlarına ve değme siyaset simyacılarına bu kez bu kongreden iş çıkmayacak. Sırra kadem siyaset planlayıcılarına da bize destek olmaktan başka çıkar yol kalmayacak. Çünkü klişe isimler üzerinde nazlananlar yok sayılacak ve sol ideler ve evrensel sol değerler doğrultusunda birlikte yönetmek bizim ve bu kongrenin çıkış noktası olacak.
Bu kongre ile tekdüze tüm anlayışlar tersyüz edilecek. Delegasyon bu kez yalandan iyi niyetli görünen, az biraz daraldığında görkemli cellada dönüşebilen, basmakalıp oyunlar sahneleyen, dar çerçevede gözde büyütülen, özde değil sözde öncülere ve siyaset göçebelerine de hiç aldırmayacak.
Aldırmayacak çünkü bu günden yarına yakın gelecekte merkezde, merkez solda ve solun solunda tüm muhalif yapıları motive edebilecek, muhalefetin öncüsü olabilecek bir yönetsel yapıya gereksinim var. O yapının kurulmasında herkes hemfikir. Yani bu kongre aşamasında ciddi bir muhalefet öngörüsünü programlayacak bir yapılanma beklentisi içten dışa yükseliyor.
Başta adaylar, yöneticiliğe ve partiyi dizayna adaylaşacaklar ve üzerinde baskı kurulmuş fakat zinciri kıracak olan bir delege yapısıyla içte ve dışarıda bu kongre heyecanla bekleniyor. Ancak mevcut yapılanmanın devamı arzusu ve eskiden kalma siyaset yapma usulleriyle partinin dönüşeceğini düşünen ve bekleyen gittikçe azalıyor. Yani fikri hür vicdanı hür delegasyon bu kez yüksek sesle yenilenmeyi dillendiriyor. Yani delegasyon partinin prestijinin ilçede, ilde ve ülkede acayip derecede zedelenmesini, yerel ağırlığının gittikçe azalmasını içine sindiremiyor. Yerelden genele temsili başarı değil kalıcı başarının, her adımla iktidara taşınan başarının, unutulan idenin peşine takılmak istiyor.
Bu kongre baştan sona herkesin kendisine bir çeki düzen vermesi, kendini çek etmesini de sağlayacak gibi görünüyor. Partiye değer katacak her kıpırdanış değerini bulacak gibi gözüküyor. Yıllarca partiye zarar verenlerin, yapılanların ve yapılanmaların derine gömüleceği bir kongre yaşanacak gibi görünüyor. Bu kez baştan art niyetli kulis çalışmaları ile parti daha da geriye götürülemeyecek gibi görünüyor. Çünkü partinin artık bitme noktasını gelmişliği herkesçe biliniyor.
İşte bu nedenlerle bu kongrede bu kez partiyi bir yerlere getirecek güçlerin, sorunların üstesinden gelebilecek kadroların önü açılacak. Bunca köklü bir partide partili olma kültürünün gereğince davranmak, aktif siyasi hayata siyasetin hayalci rüzgarına kapılmadan yön vermek esastır. Bu kongresel karmaşadan siyaseten dağılmadan, güçlenerek çıkmanın tek koşulu vardır; Yeni bir sanal safsata portresi yaratmamak.
Çünkü siyaset “ide ile olur, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olmaz. Öyle bir deneme lüksü varsa bile bu zorun da zoru ilçede bu mantık tutmaz. Verilen zamanda arzu edilen düzeyde gerekeni yapamayan, söz verip başaramayan her kim olursa olsun, bizim oğlan da olsa gider. Gitmelidir.
Yerine de ideyi ve idealleri halkla buluşturma sevdalıları gelmelidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder