29 Kasım 2016 Salı

İSTANBUL’UN VE MARMARA’NIN “EN” BELEDİYE BAŞKANI…

İSTANBUL’UN VE MARMARA’NIN “EN” BELEDİYE BAŞKANI…

Belde belediyesi,  ilçe belediyesi veya Büyükşehir Belediyesi olsun hiç fark etmez. Hatta Cumhureisi sayesinde köy veya mahalle muhtarlarına kadar genişledi mesele.  Memlekette genelde olduğu gibi yerel yönetimler açısından değerlendirildiğinde de bir afra tafra. Çalışmayıp da belediye çalışıyor gösteren şu belediye başkanlarını anlamak ise hiç mümkün değil.
 
Belediyelerden yetişkinlere yüksek bütçeli üç boyutlu filmler devam ediyor…
 
Çoğu makam yetkisi ve belediye parası kullanarak hacıya hocaya, umreye gider, kimi tatile Avrupa’ya. İktidara yakını büyükşehir havuzundan beslenir ve hafızası kayıpları besler. Kimileri de vardır ki kendini yılın “en” belediye başkanı seçtirecek filmler çevirir. Bazıları bu kadarla da yetinmez, durmaz ve durulmaz belki de bol sponsorluk anlaşmalarıyla kendilerini bir yerlere başkan seçtirir. Elinde hakkınca ve halkın yararına yürütemediği başkanlığın bu şekilde kıymetine kıymet katacakmış gibi enleşir. Enine boyuna yiyiciler safını genişletir.
 
Bunları herkes de bilir ve görür. Ama söyleyemez. Söylüyoruz hem de nüfus kütüğüne kayıtlı olduğumuz kentin belediye başkanına yakın akraba ve İstanbul’un, Marmara’nın tek kadın belediye başkanına siyasi akraba olarak söylüyoruz. Gocunulacak bir durumları yok ki. Koca ülkede kime sorsanız, hangi yerel gazeteyi açsanız “enlerin” en belediye başkanı. Ama halkın belediye başkanı olan yok. Kaldıysa eğer sınırlı sayıda kaldı ve ne mutlu onlara.
 
İşte onlardan biri de İstanbul’un ve Marmara’nın tek kadın belediye başkanı. Her türlü zorluklara karşın ‘en’ olmayı hak eden bir halk dostu…

Şimdi birilerine ağır ve acı gelecek ama “göğe direk, denize kapak olmaz”. Şu suya yazı çaldığımız kısacık sürede siyasi bağı ne olursa olsun çağırsalar da gitmesem, çağırmasalar da sitem etsem değil niyetimiz. Doğruları saptamak ve yansıtmak.
 
Biliriz çünkü beldede, ilçede ve kentte her yapılan veya yapılmayan ne varsa, ‘en’ belediye başkanının inisayitifinden, desteğinden ve kösteğinden geçer.  Akıl karı bir iş değil ama böyle gerçekten. Tıpkı istanbul’un ve Marmara’nın tek kadın belediye başkanının içten dıştan karşılaştıkları gibi. Bu en olmakla övünen başkanların dilden dile gezmek çabası da bir garip çelişki. Belediye başkanlığının siyasette en tepeye tırmanmanın basamağı, vekilliğe uzanan siyasi yolculuğun ilk durağı olarak görülüp yaşanması başkanlar açısından doğru olabilir. Ama halka yazık olur.
 
Körler ülkesinde şaşılar padişah olur demek bize yakışmaz ama halktan biri olarak beytül malın ve  belediyenin sunduğu bütün donanımın siyasi ikbal için kullanıldığını gördükçe başka söz bulmak zorlaşıyor.

İstanbul’un tek kadın belediye başkanı gibi çalışmak lazım oysa. Öyle çalışmadan reklamı bol, sade vatandaşa adı sanı bilinmeyen, biraz araştırıldığında çok önemli bir yapılanma olduğu hissi veren ama önemsiz, tepeden dayatılan kurumlara kendini en başkan seçtirmekle yürümez gemiler. Belediye çalışıyor reklamı yerine halk menfaatine çalışmak gerekir.

Birde çok uluslu hikâyeler yazılıyor. Nasıl yazıldı, kim kimi destekledi hiç belli olmayan bir döngüde memleketin en çapsız belediye başkanlarından biri, bir bakmışsın uluslar arası düzeyde, en oluyor oralarda da başkanlığı kapıyor. Kimselere bırakmıyor.
 
Küresel sorunlarla ulus devletlerin baş etmesinin zorlaştığı özellikle mevcut iktidarın her alanda olduğu gibi ekonomik açıdan da dip yaptığı bu günlerde halkın belediye başkanlarına çok iş düşüyor.  Genel iktidara muhalif yerel iktidarlar, zor da olsa mevcut iktidarın eteğine yapışanlarla proje ve yatırımlar yarıştırmalıdır. Böyle bir başkanlık dönemi sonrasında dünya alem değer bilir. Halik bilmezse Malik bilir..
 
Zaten “Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır’mış.”…
 
Yani “En” Belediye başkanları bizde. “En” Siyasi parti genel başkanları, il başkanları, ilçe başkanları, yöneticileri, “En” milletvekilleri, bakanları, başbakanları, cumhurbaşkanları, işadamları, sanayicileri, “En” gazetecileri bizde. Biziz. Enlemi boylamı derin ülkeyiz vesselam. Ama memleket batıyor.
 
Bir belediye başkanı var ki İstanbul'da bileğinin hakkıyla “En” oluyor.  Marmara’nın tek kadın belediye başkanı olarak erkek egemen bir toplumda, erkek egemen siyasi tabloda tüm yoz avcılara, mevcut iktidar kalıntılarına bir güzel direniyor… 

Hiç yorum yok: